70–80–90 Lardan 2000–2015 Leri Yaşarken 2023–2071 Derken

Gündem ülke olunca konuşmalar-söylemler, şimdi tam birlik zamanı. Dikkatli olmamız lazım. Birliğimizi bozmayalım. Kardeşçe yaşayalım diye başlıyor.

Sanki bunlara yalnızca karışık dönemlerde ihtiyacımız varmış gibi.

Sanki biz bizim neslin hatırladığı adı gecen zaman dilimlerinde karışıksız bir dönem yaşamışız gibi.

En iyi bildiğim en iyi olduğumuzun iddia edildiği dönemlerde daha kötü oluşumuzdur.

Son hale bakın ki İslam birliği bile bizi kınar olmuş.

Biji Obama ( Amerika ) diye bağırılan dönemde ise Obama bizi haklı buluyor gibi.

70–80–90 larda sokağa çıkılamayan zamanlar vardı, her gün gençlerimizi kaybederdik. Hükümetler neredeyse günü birlik kurulurdu. Sağ sola, sol sağa hiç güvenmezdi. Her gün yeni bir zamla uyanırdık. O günlerde de siyasilere güven azdı. Amerika’yı sevmezdi solcularımız, biz sağcılar nedeni bilmeden korurduk.  Sol kazara birkaç günlüğüne! İktidara gelirse hemen raflar boşalır yokluk olurdu, hükümetten düşerse aynı gün yeniden dolardı raflar!

Köylü nüfusu ülkenin % 70 ni kapsardı ama kendi kendine yeterdi. Düşmana el açmazdı.

Dikkatle takip edilen, konuya hakim, güçlü siyasileri vardı. Ve de güçlü ekipleriyle.

Anarşi ortamında, para bulunmazken, o günün şartlarında;

Erbakan’ın sanayi temelleri, gümüş motoru, ağır sanayi, sosyal ve siyasal fikirleri,

Demirel’in yolları, barajları, demokratik pozları! Halkın içinde yaşar görüntüsü,

Ecevit’in Bey efendiliği, şairliği, halk adamlığı, kent köy projeleri,

Türkeş’in otoriter duruşu, devlet-vatan-millet duygusu, ülke sevdası,

Özal'ın geniş dünyası, ileri görüşü, özgür bakışı, teknoloji ve moderinizm yaşantısı

Ve çevrelerindeki düşünce-fikir-edebiyat-diplomat vs vs arkadaşlarıyla samimiyeti, çalışmayı, dava anlayışını, yanlışı olanların ise dışlanmasını ortaya ilkeler konuyordu.

O günün şartlarında para yokken, nüfus köylüyken, sanayi sıfırken, komşu ülkeler aç gözleriyle bizleri seyrederken bu ülke bir birini daha çok seviyor, daha çok güveniyor, daha çok yardımlaşıyor, daha çok yaşıyordu.

İyi kötü, yarım yamalak da olsa hükümetsiz kalmıyorduk. Düşman karşısında da dikleşmesini biliyorduk.

Şimdilerde zenginleştik! Köşklerde oturur hale geldik! Lüks arabalarımız var. Gezilere-tatillere gidiyoruz. Kocaman kocaman binalar yapıyoruz.

Amma, lakin

Sevgimiz azaldı. Güven kalmadı. Duygusuzlaştık. Samimiyetten uzaklaştık. Tek derdimiz, değerimiz para oldu. Neredeyse insanlığı kaybettik.

Geleceğin programlarını yapıyor, geleceğe oynuyor, siyasi istikrarla hareket ediyoruz!

Hükümet kurulmayı bekliyor. Halk kurulacağına inanmıyor. Partiler bir birleriyle kurmak istemiyor.

Toplum koalisyonu kurun diyor! Partiler kurmamaktan korkuyor oy telaşı ile. Kurmak istiyorum görüntüsü için çabalıyor. Hükümet sanki seçim olmamış gibi rahat. Muhalefet çaresiz, karmaşık.

Terör baskısıyla hükümet kurulur mu bilmem. Başbakan ve Kılıçdaroğlu görüşmesinde ve sözcülerin açıklamasında hükümet kanadının gerginliği yüz hatlarından rahat okunuyordu.

2071 lere bakarken sağlıklı görünmüyor gibi.

Halk ile birlikte, siyasilerde birlikte yaşamayı ve çalışmayı bilmeliler.

Samimiysek sıkıntımız ne ki? Hepsi vatan ve millet için siyaset yapmıyorlar m?

Tabii ki geçmişe dönelim demiyorum. Yalnızca gelecekten emin olmak istiyorum.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin GAZİ Arşivi