Allah “VEREN EL OLMAYI” Nasip Eylesin

 

02 Ocak 2013 Çarşamba günü Suriye’ye gönderilmek üzere yola çıkan 16 tır 320 Ton un ve battaniyeden oluşan ilk parti yardım konvoyu için düzenlenen törendeyiz.

Bu güzel şehrimizin medarı iftiharları olarak gördüğüm;

Hanifi Öksüz, Kadir Kurtul, Kemal Karaküçük, Alişan Arıkan, Mahmut Arıkan ve diğer gönül dostları, sanayiciler, iş adamları, protokol ve her dem bu şehrin yükünü en çok omuzlarında taşıyan vefakar, çilekeş gazeteci arkadaşlarım.

**

Tören öncesinde, bir sanayici kimliğinden çok öte dost diyebildiğim, gece gündüz kapısını çaldığım, bu şehrin kadirşinas insanı Mahmut Arıkan ile sohbet ediyoruz.

Siyah bir araç içinden Hanifi Öksüz, Kadir Kurtul inerek bize doğru geliyorlar. Mütevazi kişilikleri ve kente yaptıkları yatırımlar ile şehrimizde adeta işsizliğe ve yoksulluğa set olan bu iki güzel iş adamı ile sohbet ediyoruz. Ben lafı eğip bükmem ve aklıma geldiği gibi söylerim. Beni tanıyan insanlar sözlerimin arkasında art niyet aramazlar.. Arayanlar yok mu? Tabii ki var. Bunları hissettiğimde ise o insanlar ile arama mesafe koyar, ortamlarına girmem, çoğu zamanda görmezden gelmeyi tercih ederim.

**

Kahramanmaraşlı sanayici ve iş adamlarının yardımlarını bizler iyi biliriz.

Kapılarına gelenlerin boş çevrilmediği bu güzel şehirde, oluşturulan bu sosyal barış, Türkiye’nin en huzurlu kenti olmamızı sağladı. Bunu bize hazırlayan, sağlayan yüce Mevla’ya ne kadar şükür etsek azdır. Hırsızlığın hiç yok denecek kadar az olduğu, kavgaların, cinayetlerin eskiye göre neredeyse bittiği bu güzel şehrimizde, İş adamlarımızın yüreğinden gelen bu sevgi selinin büyük önemi olduğunu düşünüyorum.

**

“Allah’ım veren el olmayı nasip eyle!” Yüreğinde Allah korkusu olan, merhametli insanlar, Allah’ın kendilerine bahşettiği mal ve mülkün karşılığı olan Zekat ve sadaka çok önemlidir. Ben dua ederken Allah’ım veren el olmayı nasip eyle diye dua ediyorum.

Zekat ve sadakanın toplumun sosyal yaşamında ne denli önemli olduğunu biliyorum. Ve Allah rızası için verenlere de gıpta ediyorum. Allah her zaman muzaffer eylesin bu insanları.

O küçük proğramda sanayicilerimizi tek tek izledim, tavırlarına baktım, konuya yaklaşımlarına baktım, öyle mütevazi davranışlar içindeydiler ki, mutlu oldum.

Ne mutlu “bir hırka bir ekmek” veren insanlara.

Ne mutlu bu küçük ikramların içine yüreğini koyan insanlara.

Tek kelimeyle; Allah için bir adım atan, bir Kuş’un bile karnını doyuranlara…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Mehmet TAŞ Arşivi