Asuman SOYDAN ATASAYAR

Asuman SOYDAN ATASAYAR

Aziziye Kahramanı Nene Hatun

Şu Doksan Üç  Harbi yok mu?

Öylesi yaman

Tarihime musallat olan

Rus’un kaç asırlık, hazımsızlık tortusu

Yıldırmaya yönelik mikropların ordusu…

 Boğazları delerek

İnmekti sıcak suya Rus’un emeli…

Haçlı pusu kurmuş,

Teyakkuzda beklerken

Devasa Cihan Devletini,

İçten içe kaynattı

Kışkırtılan kaç azınlık,

Böl, parçala, yut,  hayaline kapıldı

Balkan’dan Erzurum’a, cephelere koşmaktan

Yatağında yatmayan kaç nesil oldu ziyan

Mevzu vatan olunca, canı ortaya koyan

Tarihin sayfaları, yazdı nice kahraman.

 Ah Aziz Yurdum!

Aziziye, Erzurum!

Sana yan gözle bakanı

Gözümü kırpmam,

......................Vururum!

 *

Hani vatandaştık, kardeştik hani?

Ne etti Türkler sana? Seni nankör Ermeni!

Kara haber ezanla, yayıldı dalga dalga

Haince kuşatılmış Aziziye’de Tabya

Balkanlar’da vuruşan en sinsi casus Rusya

Ermeni’yi kışkırtmış, sağdan vuracak güya!

 İki bin üç yüz Mehmet'i bir gecede

Katleden zalimlere, kardeş demek ne mümkün!

Artık çok oldu bunlar; dur, deme vakti geldi

Şu yaptığına bakın! Ermeni olmuş cani

 *

Yandı duyanlar yandı…

Yediden yetmiş yediye insan seli,

Aziziye’ye aktı,

Tabyalara dayandı…

 Erzurum’un Dadaşı sopa, balta ne varsa

“Allah Allah! ” diyerek saldırdı küheylânca

 İçlerinde bir hanım, çiçeği burnunda anne;

Fırsat bile bulmuyor, bebeği emzirmeye

Gazi olarak gelen, Balkanlardan kardeşi,

Daha üç saat önce kolunda can vermişti

 Şehidini gömerek, "yavrum Hakk’a emanet"

"Yaşayamam ben böyle, durmalı bu ihanet!" 

“Nasıl girersin? ” diye Moskof’tan hesap soran

NENE HATUN denilen, cesur anaydı koşan.

*

Erzurum dağları kar, boran, tipi

Bu dağlar bizim dağlar,

Biziz bu dağların sahibi...

Can veririz, kan dökeriz gelende günü

Şehit çiçeklerinin yaprağında al be al

Biziz bayrak bayrak yapan düğünü...

*

Tüm Erzurum ayakta, her biri birer şahin…

Düğüne koşar gibi, kimi damat, kimi gelin

Sen misin Memed’ime  kıyan, kâfir, hain!

Yangın yeri yüreği, tutuşmuştu Nene’nin

Kayın, kardeş, babasıyla, beşikteki bebesiyle

Kaç Ermeni devirdi heybetli gövdesiyle…

 İntikamı almadan dönmesi olamazdı

Şehitlerin kanını yerlerde koyamazdı

Elinden geleni ardına koymayan Türk milleti

Nene Hatun ruhuna sararak hürriyeti

Ölüme koşuyordu, korkusuz

 Taş, sopa, balta, tırpan ve iman gücüne

Şaşırmıştı Moskof’un gelişmiş silahları

Hem asker, hem hemşire, hem ana

Bir koltukta kaç karpuz taşıyor kadını, erkeği

Esir almaya kalkmak ne büyük bir gafletti

Güneşin doğurduğu milleti!

Güneşin doğurduğu, anaların yoğurduğu

Bir çelik mühürdür

Tarihlerin tarihlere vurduğu

Kılıcında Bismillah yazan oğul heyyy!!!

*

Trablusgarp, Balkan,

Yemen, Doğu, Batı

Cepheler ateş hattı

Eline fırsat geçti,  fitne Dünya’nın

Olsun, olsun da bakalım feleğin ettiğine

Ser verip yurt vermeyen milletiz

Yedi düşman oyununu

Yedi yerden bozan oğul heyyy!!!

Giden dönmüyor geri,

Mektubu koklayıp koklayıp sakladım da göğsüme

İki yetim yavruyu alarak kucağıma

Yürüdük oğul, kız, kızan

Erzurum sokaklarından...

Gidenlerin şarkısıdır Aziziye'de söylenir şimdi

"Vatan vatan, can vatan oğul heyy!!!"

 ***********

   "Kahraman ve Öncü Kadınlarımız" adlı kitabımdan alıntı

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Asuman SOYDAN ATASAYAR Arşivi