Abdulbaki GÜNIŞIĞI

Abdulbaki GÜNIŞIĞI

Baraklar

Türkler bir çok boydan meydana gelmiştir. Yüzlerce yıllık tarihi süreç içinde bir çok boy önemini yitirmiş ve unutulmuş iken bazı boylar süregelmiş ve tarihte önemli izler bırakmıştır. Bu güne kadar yapılan tasniflerde Türklerin  Oğuzlar, Kuman-Kıpçaklar, Baraklar, Çiğiller, Yağmalar, Karluklar gibi büyük kollara ayrıldığı kabul görmüştür. Her ne kadar bu boylar arasında keskin çizgiler yok ise de, gene de birbirinden ayırt edici bazı özellikleri ile temerrüz etmişlerdir.

Oğuzlar, kuman-kıpçaklar  hakkında tarihte bıraktıkları izlere oranla çok büyük hatıralar mevcut olup bu boylar hemen hemen herkesçe bilinir olmuşlardır. Oğuz boyları özellikle Anadolu Türklüğünün nerede ise ana damarı olduğundan bütün Türkler içinde dünyada en çok bilinen boylardan en büyüğünü meydana getirmişlerdir, diyebiliriz. Bütün Azerbaycan, Anadolu, Türkmenistan dan itibaren balkanlara kadar ulaşan bu boyun serencamını bilmeyen yok gibidir. Kuman-Kıpça’ lar ve onları meydana getiren alt boylar hakkında da son zamanlarda bir çok eser ve araştırma yayınlanmış ve bilinirlikleri eskiye rağmen oldukça artmıştır. Çiğiller ve yağmalar ve Karluklar ise özel araştırmalara tabi tutulmuş boylardan olup Anadolu’nun Türkleşmesinde ve İslamlaşmasında oğuzlar kadar olmasa da emekleri olmuştur. Bu boylar devlet’ te kurduklarından tarihteki yerlerini almışlardır.

Bütün bu boyları, Anadolumuzun bir çok yerine isimlerini vermiş olarak görürüz. Bunlardan Barak boyu’da Anodulunun güneyine Suriye sınırımız boyunca yerleşmişlerdir. Balkanlara kadar olan coğrafyada  Barak boyuna rastlasakta, kültür izlerinin en yoğun hissedildiği bölge güneydoğu Anadolu ve suriyenin kuzeyidir. Suriyenin elimizden zorla alınmasından sonra bu akrabalarımızın bir kısmı sınırımızın ötesinde kalsa da gönül birlikteliğimiz ve bağımız hiç kesilmemiştir. Baraklar, Türkleri meydana  getiren büyük boylardan birisidir. Kendi isimleri ile müsemma müzik türü vardır. Ağırlıklı olarak hüzünlü bir hava olan barak havaları bu boyun neleri yaşadığını anlatır gibidir. Tıpkı bayat boyunun  ve farsak boyunun kendi ismi ile anılan müzik türü olduğu gibi baraklarda bütün Anadolu da kendine has müzikleri ile tanınır.Bu müzik türünün adı barak havalarıdır. Anadolu ya  gelir iken ya beraber geldiklerinden veya zaman içinde aynı bölgede bulunmaları hasebi ile oğuzun beğdili boyu ile karışmışlar ve bazı an isimleri barak beğdilli olarak söylenir olmuştur. Aslında Baraklar müstakil bir Türk boyudur ve oğuzun beğdili boyu ile akrabalıkları  vardır, aynı boy da olabilirler.Bir çok kayıtta Yıldızhan oğullarından beğdili boyunun alt oymaklarından oldukları yazılsa da benim kanaatim müstakil bir boy olduklarıdır.

Baraklar ile ilgili çok güzel bir kitap ta ayrıca bu boyun mensupları tarafında yazılmış ve okumak şerefine mazhar olmuşluğum vardır. Kitap, yazarı tarafından,sevgili kardeşim Nafi Çağlar beyimin daveti ile katıldığım  Kızık boyunun kengeşinde, bana hediye edilmiş idi. O bakımdan burada çok fazla bir açıklamada bulunmama gerek olmadığı kanaatindeyim. Fakat Barak isminin etimolojik gelişimi ile ilgili bilgi vermem bu boy hakkında daha iyi bilgi edinilmesini de kolaylaştıracaktır.

TRT nin yayınladığı televizyon dizisi Diriliş Ertuğrul da, son bölümlerde herkesin dikkatini, Selçuklu veziri saadettin Köpek beyin isminin çektiğini biliyorum. Bir büyük devlet adamının, daha da ötesinde bir Türkün isminin köpek olması herkeste aynı duyguları çağrıştıran, bir gariplik meydana getirmiştir. Nasıl, bir insanın adı köpek olur diye, konuşulduğunu duymaktayım. Tarihimizden ve kültürümüzden ve boylarımızdan ve soylarımızdan habersiz büyümemizin meydana getirdiği kültürsüzlüğün büyük acısını içimizde hissetmekteyiz. Oysa tarihimizi bilsek, onu bize bırakan büyüklerimizi bilsek, tarihte köpek isminin Türk erkek isimlerinden birisi olduğunu da biliriz. Köpek ile it isminin mana karışmasından dolayı, köpek, it ile aynı manayı ifade ettiğinden bu yana hiçbir Türk ailesi oğullarına köpek ismini vermemişlerdir. Köpek isminin Kurt gibi bir hayvanın ismi olduğunu, Barak isminin Böri ismi ile aynı isim olduğunu, bu hayvanların mitolojimizde büyük yerleri olduğunu, bu gün it dediğimiz ve çadırlarımızın yanında yatan hayvan ile ilgisinin olmadığını kaç kişi biliyor. Kurt nasıl insan elinden yemek yemez ve ehlileşmez ise, Barak ve köpek te aynı cins bir hayvan olup, it ile bir ilgisi yoktur. Tarihte it isimli birisi yokmudur, derseniz bir tane vardır. 1750 li yıllarda bir kırgız bikesi çok güzel olduğundan kendisine nazar değmesin diye it küçücek ismi verilmiştir ve tarihte başka bir örneği daha yoktur. Barak ismine gelince Barak isminin ilk kök kısmı bar kelimesidir. Bar kelimesi yele, saç ve benzeri nesnelerin ismidir. Bir bardağın içi veya bir kabın içi de zaman içinde kirlenir  ve yosun benzeri bir nesne ile kaplanır ise ona da bar bağlamış deriz. Bar bar kelimesindeki  bar kelimeside saç, kıl ve yele demek olup berber kelimesinin doğuşuna zemin hazırlamıştır. Barakların bir çok yerde isimlerin kıl barak olarak geçmesi de işte bu yüzdendir. Avrupalılar Türklerin uzun saçlı olmasından dolayı onlara barbar, yani saçlılar demişlerdir. Daha sonra Avrupalılar tarafından Türk’e benzeyen ve güçlerinin yetmediği bütün kavimlere barbar denmiş ve sözün manası saçlılardan, vahşi ve ele avuca sığmaz manasına değişmiştir. Oysa bar bar kelimesinden ilk bahsedilir iken, anlatılmak istenen uzun saçlılar demekti.  Türkler atlara çeşitli isimler vermişlerdir. Bu isimlerin bazılar yunt (egedeki dağların bir kısmının ismi ala yuntlu dağladır.), yılkı  iken bir diğer isimde Bargir dir, zamanla bu isim yanlış söylenerek beygir şeklini almıştir. Beygir yanlış telaffuz şeklidir ve bir manası yoktur. Bar gir ise yeleli demektir. Erkek kurtun yeleli olması, onun adının yeleli manasında bari, böri, bori,börü gibi isimlendirilmesine sebeb olmuştur. Bizim kurt dediğimiz ismin Türkistan da ki karşılığı meyve kurdudur, kurda oralarda canavar veya en çok kullanılan ismi ile böri denilir.

      İşte Barak ismindeki bar, yele manasına gelir iken barak kelimesi ise, yeleliden veya yeleli manasını ifade eder. İşte bu  Baraklar tarihte çok önemli bir yere sahip, büyük bir Türk topluluğudur. Gaziantep ilimizde büyük çoğunlukla ikamet eden bu boyun şerefli mensupları ile tanışmak ve konuşmak bahtiyarlığına erişmiş biri olarak, hatıralarımda yerlerini almışlardır. Anadolu nun bir çok şehrinde bulunmak ile beraber, Türkiye dışında en büyük nüfus ta İran dadır. Azerbaycan, Ukrayna ve balkanlarda  da barak boyunun yaşadığını biliyoruz. Son günlerde kendi aralarında yıllık toplantı yapmaya ve bir araya gelerek barak kültürünü yaşatmaya gayret etmektedirler.

      Bu Kurt soylu olup Kurt ismi taşıyan büyük Türk boyunun bütün mensuplarına ve bu yazıyı yazmama sebeb olan  Cuma Öztekin beyime selam ve sevgilerimi iletiyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdulbaki GÜNIŞIĞI Arşivi