Başbakan Yardımcısı Babacan Eskişehir’de (2)

Başbakan Yardımcısı Babacan Eskişehir’de (2)
Eskişehir’de bir iftar yemeğine katılan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, sanayiciliğin Türkiye’de zorlaşan bir meslek haline geldiğini söyledi.

- Eskişehir’de bir iftar yemeğine katılan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, sanayiciliğin Türkiye’de zorlaşan bir meslek haline geldiğini söyledi.

Eskişehir Sanayi Odası (ESO), Eskişehir Ticaret Odası (ETO) ve Eskişehir Ticaret Borsası (ESKTB) işbirliği ile düzenlenen iftar yemeğine katılan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Türkiye’nin 16’ıncı büyük ekonomiye sahip olduğunu söyledi.

Türkiye’nin gelen turist sayısına bakıldığında dünyada 6’ıncı sırada yer aldığını belirten Babacan, sözlerine şöyle devam etti:

“16’ıncı büyük ekonomi olduk ama tarım da üretilen katma değer de dünya 7’incisi olduk. Cezp ettiğimiz turist sayısına göre de dünya da 6’ıncısı olduk. Şuanda Türkiye gelen turist sayısına baktığımızda dünya da altıncı sırasında. Bütün bu büyüme modelimizde özel sektör odaklı gittik. Bazı ülkelerin kamu harcamasına dayanan bir büyüme modeli var. Biz öyle bir model tercih etmedik. Kamuyu aslında özel sektöre hizmet etmekle yükümlü, özel sektörün sadece kritik alt yapı ihtiyaçlarını sağlayan hatta altyapı yatırımlarında bile mümkün olduğunca özel sektörü işin içine sokan bir rol oynaması gerektiğini düşündük. Rekabetin iyi çalışmasını sağlamak gerekiyor. Ülkenin bir hukuk devleti olması gerekiyor. Yatırım ortamının iyi olması gerekiyor. Ön görülebilir bir yatırım ortamının olması gerekiyor. İşte bütün bunlar için bizler büyük bir çaba ortaya koyduk. Ama yaptıklarımız yeterli mi? Değil. Hala sorunlarımız var.”

“SANAYİCİLİK TÜRKİYE’DE ZORLAŞAN BİR MESLEK HALİNE GELDİ”

Sanayiciliğin Türkiye’de zorlaşan bir meslek haline geldiğine dikkat çeken Babacan, “Rekabet var. Bu iyi bir şey çünkü rekabet demek aynı zaman da verimlilik demektir, üretkenlik demektir. Bir alan da yarışma varsa herkes daha iyi olmak için yarışıyorsa orada daha iyi ürünü daha kaliteli ürünü daha ucuza mal ediyorsunuzdur. Eğer ülkenizde rekabet iyi işliyorsa ülke içindeki rekabet koşullarna alışan ve rekabet koşullarında iyi iş yapan bir firmamız dünyanın rekabet koşullarına çabuk uyum sağlamış demektir. Bunun Eskişehir’de de çok güzel örnekleri var. Dolayısıyla bu bir yandan iyi ama öte yandan baktığımız da yatırım ortamıyla ilgili, bürokrasinin engellerinden tutun yargı sorunlarına kadar yatırımcının iş yaparken karşı karşıya kaldığı sorunları gerçekten önemli bir problem yaratması. Enerjiye bağımlılık haricinde sanayi de katma değer üretemememiz büyük bir sorun. Sanayimizde daha çok arge, daha inivasyon, daha çok markalaşma, daha çok kendi ürünümüzü yapıp ve satmamız, kendi markamızı kendi kalite standardımızı ve bir bakıma kendi patentiyle ürünlerimizi dünyaya satmamız asıl çıkış noktası. Bunu yapabilirsek, daha güzel katma değer üretebilirsek o cari açığımızı hemen aşağıya doğru çekecektir” dedi.

“SANAYİCİ TAŞIN ALTINA ELİNİ KOYARSA, BİZDE KENDİ ELİMİZİ TAŞIN ALTINA KOYARIZ”

Sanayicilerin ellerini taşın altına koyması gerektiğini dile getiren Başbakan Yardımcısı Babacan, konuşmasında şunlara değindi:

“Devletin en önemli rolünü ben açıkçası gölge olmamak olarak görüyorum. En önemli teşvik engel olmamak, engelleri kaldırmak. Onun haricinde tabiî ki yapılacak işler var. Teşvik sistemimiz gözden geçirilebilir, yenilenebilir, ilave unsurlar olabilir. Sanayicimiz eğer elini taşın altına koyuyorsa bizde kendi elimizi taşın altına koyarız diyoruz. Ama tamamen elin taşıyla elin kuşunu vurmaya yönelik bir modelde bizim arzu ettiğimiz bir model değil.

Dolayısıyla bu hep beraber olacak. Herkes bir işin ucundan tutacak ve inşallah daha ileriye doğru götüreceğiz. Türkiye’de biz ekonomi politikalarını hazırlarken, makro çerçevemizi oluştururken bir numaralı önceliğimiz cari açığı düşürmek olarak koyduk. Çünkü bu carı açık yüzde 4-5 civarındayken sorun yok ama yüzde 5’in üzerindeki cari açık bizim için dikkat edilmesi gereken bir unsur. Yüzde 4-5’e kadar neden sorun yok çünkü yüzde dört beş büyüyorsak yüzde 4-5- cari açık veriyorsak bu özel sektörün dış borcunu milli gelir oranını arttırmıyor. Ama özel sektörün dış borcu milli gelir olarak artmaya devam ediyorsa bu cari açıktan oluyor. Cari açığı nasıl finanse ediyoruz. Ağırlık olarak dışardan gelen borçla finanse ediyoruz. Doğrudan yatırım az. Asıl büyük kısım borç Bu da özel sektörün borcu. Özel sektörün borcunun milli gelir oranının makul seyretmesi lazım. Ve hızlı artışla tabi günü gelince bu borç nasıl ödenecek endişesi başlıyor. Birinci öncelik cari açık. Hemen ikinci önceliğimiz de enflasyonun düşmesi. Enflasyonu evet tek haneye indirdik. İki sene önce 44 yılın en düşük enflasyon oranını gördük ama hala bulunduğumuz seviyeler yüksek. Dolayısıyla daha da düşük tek hanelere doğru enflasyonu indirmek de bizim önemli bir önceliğimiz.”

“GÜVEN BÜYÜMEYİ, İSTİHDAMI GETİRİYOR”

“Şimdi enflasyon ve cari açık da kararlı durduktan sonra zaten güven oluşuyor. Güven de büyümeyi getiriyor istihdamı getiriyor.” Diyen Babacan, “Birinci sıraya ben büyüğüm ama ne pahasına olursa olsun büyüğüm dediğiniz de beni cari açık da ilgilendirmez, enflasyon da ilgilendirmez benim tek amacım büyümek dediğinizde iyi de bu riskleri biriktiriyorsunuz. İleri de bu gelip vuracak endişesi şimdiden zaten büyümenin önüne set çekiyor. Ama riskli alanlar da cari açık ve enflasyon da mücadele eder olup kendinizi kararlı olarak ortaya koyduğunuz da o oluşan güven zaten büyümeyi getiriyor. Arkasından da istihdam geliyor. Toplam istihdam Türkiye’de 1 milyon 400 bin kişidir. Bu çok ciddi bir rakam. Dünya da istihdam artışında ikinci sıradayız. Yüzde olarak. Yani çalışan nüfus ne, üzerine ne eklendi diye baktığınız da dünyada 2’inci sıradayız, son bir yıllık dönemde. Bu neyle oluyor, güvenle oluyor. Şuanda iş gücü piyasasının en katı olduğu ülke Türkiye. Gerekli esneklik modelitelerini eğer kurgulayabilirsek ve uygulayabilirsek işsizliğin 3-4 puan birden düşmesi gayet kolay. Bugün bakıyorsunuz ABD’de işsizlik yüzde 6’ya düştü. Ama çalışıyorum, işim var diyenlerin yaklaşık yüzde 15’i esnek çalışma modelleri ile çalışan insanlar. Bizde esneklik uygulamalarını Türkiye’de geliştirebilirsek, bizimde işsizliğimiz birkaç yıl içerisinde rahatlıkla yüzde 6’ya düşecektir” diye konuştu.

BAŞBAKAN YARDIMCISI BABACAN ESKİŞEHİR’DE (2)

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.