Bize Ragmen Bizim İçin Siyaset Yapanlar

Yazıların siyasi olması sıkmaya başladı,.

Kiminle konuşsan herkes dertli. İşinden, çevresinden, ülkenin geldiği durumdan, ekonomiden, belediyelerden, devlet yapısından, çalışanlardan, esnaflardan, hassaten de siyaset yapanlardan.

Anlayacağınız herkes herkesten dertli.

 Bir kişi güçlü olan partide önemli bir mevkide ise o ölümüne o partilidir. Ne getirdiği, ne götürdüğüne bakmaksızın.

O partide yer bulamayan da bulamadığı için karşısında!

Bir kişi devlette bir noktada ise, mevcut hükümette kim varsa ondandır, ona paralel çalışır. Ve devletin hamisidir! Onu kendi bünyesinde korumaya alır! Kendileri olmasa devlet her an batabilir! Kendi de iyi bilir ki arkasında bir siyasi yoksa kendi de yoktur, çünkü bilir ki kendi ayakları üstünde duracak kimlik ve kariyere sahip, ufuk derinliği yoktur. 

Günümüzde tek söz sahibi siyaset sanatı ve bu sanatı yerelde icra eden siyasi teşkilatlar ise bambaşka havalardadırlar. Hele de iktidar partisine mensupsalar işte o an yenilmezdirler, en büyüktürler, her şeyi bilirler, tek söz sahipleridir, kendilerini kurtarıcı görürler. Ve de belirleyici!

Müdürleri belirlerler, kaymakamları belirler, bazen valileri belirler, onların ne iş yapacaklarını da belirlemeye kalkarlar.

Milletvekillerini de belirlediklerini zannederler! Adaylık dönemlerinde belirleyici maskelerini takarak tafrayla gezerler!

İşin tuhafı milletvekili seçildikten sonraki halleridir! Dün belirlediklerini zannettikleri kişinin karşısındaki duruşları bizim köylü Mehmet ağanın hakim beyin karşısındaki duruşundan daha resimlik, daha öykülük bir olaydır!

 Hepimizin bildiği bir hikaye köyüne muhtar seçilen emmi “eee dün bende sizin gibiydim”  tabiri bu günkü bizim siyasilere tıpkısı gibi uymakta. Kendini yetiştirmeden, kimlik ve vizyon sahibi olmadan, Ayakları üstünde durmayı öğrenemeyen insanlar kendini muhtar oldum zannedince,  o makamları da kaybettiklerinde bir boşluğa düşmekte ve yaptıkları hal ve hareketleriyle de topluma zarar vermektedirler.

 İmamı Gazali anlatımıyla siyaset en şerefli meslektir. Hayatın her zerresinde etkin olan bu meslek her ferdin anlaması, yapması ve araştırması gereken, içtimai hayatın gereksinimidir. Bana göre değil diyerek, kendini bilmez, hayatı tanımaz, insanlığı öğrenememiş, siyaseti hizmet kapısından çıkarıp kazanç kapısı yapmak isteyenlerin eline bırakılamaz.

 (“Siyaset insanları dünya ve ahrette, huzur ve saadete ulaştıracak bir yola sevk etme sanatıdır. Siyaset idare etme sanat ı olduğu için diğer meslek ve meşreplerin bünyesin de istemediği olgunluk ve kemalatı bünyesinde ister. İmamı Gazali İhya-u Ulumiddin 1. cild”)

 Seçim kapımızı çaldı biz ise usandık.

Siyasilerin söylemleriyle yaşamlarının farklılaşmasından usandık.

Siyaset yapanların insanlık adına siyaset yapmamalarından usandık.

Siyasetçilerin insanlık adına siyaset yapacak insan yetiştirmedikleri için usandık.

Siyasilerin devlet erkanını seçerken yetişmişlerden değilde, yetiştirenlerden seçtikleri için usandık.

Yaşam gelecektir. Geleceği şekillendiren ise siyasi kararlardır. Kendi geleceğimizi, çocuklarımızı, vatanımızı düşünüyorsak siyaset neyime demeden, iyi düşünüp, sorgulayıp, araştırıp siyaset yapanların siyaset yapıp yapmamalarına bizler karar vermeliyiz.

Siyaset bizim için, bize rağmen olmamalıdır.

İnsanlık adına siyaset yapacakların, önce kendi huzur ve saadetlerini yakalamış, doğru yolu bulmuş, olgunluğa erişerek kemale ulaşmış kişilikler olması gerekir.

 İnsan kendi iradesine, kuvvetine, imkanlarına güvendiğinde, inancını zayıflatır ye’se kapılır. Zayıflar, esir düşer.

 Esaretten kurtulmak, insanca yaşamak, bir ve beraber olmak için düşünerek, benden olanı bana yakın olanı değil, doğru olanı seçerek geleceğimizi aydınlatmalıyız.

Bize rağmen bizim için siyaset yapanlara aldanmadan.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin GAZİ Arşivi