BOYUN BÜKMEK ZORUNDAMIYIZ?

Ak Parti tarafından yapılan Pazar günkü temayül ile ilgili düşüncelerimi anlattıgım köşe yazıma ilgi ve alaka çok büyük oldu. Onlarca partili, oy kullanan ve halen bu partinin politikasını savunan arkadaşlarımız ?tek şeflik? döneminde yapılan ?açık oy gizli tasnif? şekline benzeyen bu temayülün partinin misyon ve vizyonuna uymadıgını söylediler.

Mesele sadece Ak partinin meselesi ya da ayıbı degildir.

Ülkemizde muhalefette iken ?Demokrasi, özgürlük? diyen Genel Başkanların Başbakan koltuguna oturduktan sonra millet verdigi sözleri tutmak yerine, o makamda daha fazla nasıl kalırım onun hesabı içine giriyorlar.

28 şubat Post modern darbe ve sonrasında yaşanan bizans entrikaları yakın tarihimiz açısından analiz etmemiz için iyi bir fırsat olarak ortada duruyor.

Başbakanın içinden çıktıgı muhafazakar partiler için orta yerde duran bir tehlike var.

Bu tehlikenin adı ?irticadır?

Iktidar nimetlerinden faydalanma adına sürekli toplumu bir sömürü aracı olarak gören bir grup mutlu azınlık devlet hortumları kesilince hemen iktidarı al aşagı etmek için ortaya koydukları senaryonun adıdır irtica.

Peki bu denli irtica tehditi ile iç içe olan ve bu sebepten dolayı hapislerde bile yatan Başbakan nasıl oluyorda bu ülkede demokrasinin gelişmesi adına radikal adımlar atmıyor?

Siyasi Partiler ve Seçim kanununu degiştirmiyor. Bu yönde en ufak bir çaba sarf etmiyor.

22 temmuz seçimleri sonrasında ?yeni bir sivil anayasa? kamuoyunda gündeme getiren iktidar, neden ?başörtüsü sorunu? nu hemen gündeme getirerek bunun Anayasa mahkemesinden dönecegini bile bile anayasa degişikligini yaptı?

Oysa tam teşekküllü bir sivil anayasa ile bu iş çözülürdü.

Açık konuşmak gerek ise; Ak Parti bu gün geldigi nokta itibari ile bir statüko partisi haline gelmiştir.

AB ile ilgili mevzuatlar askıya alındı.

Sivil anayasa artık hiç konuşulmuyor.

Siyasi Partiler ve seçim kanunu ile ilgili bir çalışma yok.

Adeta ortada padişah görüntüsü var.

Ben istedim oldu.

Ben yaptım oldu.

Belediye başkanı aday belirlemelerinde yöntemler hiç demokratik degil.

Halk sadece seyrediyor.

Ve yarın gidip paşa paşa oy verecekler.

Bu gün Ak parti içinde farklı dünya görüşünü benimseyen milyonlarca vatandaş vardır.

Toplumun tamamını kucaklayacak, yeni bir sivil anayasa, teşkilatların görüşlerini dikkate alan bir anlayış ve seçme hakkını seçmene veren bir seçim kanunu.

Eger demokrasi adına yürekli adımlar atılmazsa, iktidarın gelecek beş yılı tamamlayacagına inanmıyorum.

Bunun göstergeleri ortada.

Millet hem ekmek hem de özgürlük istiyor.

Tek başına ekmek,

Tek başına özgürlük

Bir şey ifade etmiyor.

Bizim millet olarak alınyazgımızmıdır sürekli boyun bükmek.

Hep kaderimize razı olmak ve sadece figuran olarak oy vermek.

Sandıga gitmeyi ben bir vatandaşlık borcu olarak görmüyorum.

Bir filmde kusura bakmayın ama biz seçmenler sadece figuran rolünü oynuyoruz.

Senaryo yazamıyorsan, baş rolün yoksa, her zaman figuran olmaya mahkumsun.

Ve hep boyun büken olacagız.

Hiç hesap soran olamayacagız!...

Ve benim isyanım bütün siyasi partilerdeki despotizme!...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet TAŞ Arşivi