Abdulbaki GÜNIŞIĞI

Abdulbaki GÜNIŞIĞI

Bu Hesaba Göre Bir Kaçakcı Dört Asker Eder

 

Yazıma bu başlığı verdiğim için herkesten özür dilerim fakat matematik kesin ve net bir ilimdir.  Her ne kadar ihtimal hesapları var ise de. Dün akşam haberlerinde kimin şehit kimin gazi olacağına kurulların karar verdiğini ve Hz. Allahın Kuran-ı keriminde şehitliği tarifinin bu kurulları bağlamadığını öğrendim. Afyonda üstlerinin ihmali ve belki de yurdumuzu karıştırmak isteyenlerin kastı ile elim bir hadise yaşanmış ve vatana hizmet etsinler diye sapasağlam teslim ettiğimiz yirmi beş evladımızı kaybetmiştik. Suda boğulan, ateşte yanan, hastalık tan vefat eden dahi şehit sayılırken, vatani hizmet sırasında her ne şekilde olursa olsun intihar etmediği sürece bu vatan evlatlarını kaybetmemiz halinde bunların şehitliğine sadece biz değil kuran-e kerim de şahittir.

Dünyada davul zurna ile toya gider gibi askere giden başka bir millet var mıdır, bilmiyorum. Bu gidişle davul zurna ile değil , bir daha görüşemeyebiliriz diyerek, ağlayarak ve helalaşarak göndereceğiz evlatlarımızı. Nasıl olsa askerden kaçmak bizim kanımıza yakışmaz. Birileri para ile birileri torpil ile birileri yurt dışına kaçarak hizmetlerini yapıyorlar. Bütün bunlar aziz Türk milletinin gözünden kaçmış değildir. Milli hafızaya nakşedildiğini herkes bilsin istedim. Bu asker evlatlarımız paramparça olarak şehit olmuşlar ve ailelerinin tek isteği de bu şehit yavrularının gereği gibi anılmaları ve şehitliklerinin tanziminden ibarettir. Bu güne kadar hiç kimse devlete, oğlum şehit oldu sen bize para ver demedi. Mağdur olan aileler için devletin kendisi bu işlemi haklı olarak başlattı fakat suyunu da bizzat devlet erki çıkardı. Pkk gibi hainlerin para kaynağı olan kaçakçılığı yapanlar bu yaptıkları gayri adil ticaretten bütün Türkiye’nin hakkını çiğneyerek gelir elde ederken ve bu gelirlerini temin ederken pkk ya para kazandırdıklarını gayet iyi biliyorlar ve yaptıkları da PKK ya destekten başka bir şey değilken bu melun işlerini yaparlarken güya kazara öldürüldüler. Bu ölümler üzerine devlet bu insanların akrabalarına ve yakınlarına yüz yirmi beş bin lira gibi bu güne kadar askerinin ve polisinin şehidine vermediği maddi yardımı yaptı. Bu yaptığı yardımların karşılığında bizi dosta düşmana muştulamağa ve karalamağa devam ettiler. Bu güne kadar babası ve dedesi kahraman bir şekilde kaçakçılık yaparken şehit (artık şehit sayılıyorlar çünkü devlete kazık atanlar daha makbul olmağa başladılar.) olanların evlatları ve torunları da babalarının ve dedelerinin şerefli bir şekilde askerimiz ve polisimi ile çarpışarak vazifelerinin (kaçakçılık) icrası sırasında hunlarca öldürüldüklerini beyanla şehitlikten nasipleri ne kadar para ise faizi ile istemeğe hazırlanmaktadırlar.

Yukarıda hesaplarını çıkardığım rakamlar ile kıyaslayınca bir kaçakçının ölüsünün bizim dört asker şehidimize denk olduğunu söyleyebilirim. Demek ki şehit sayılmak ve değerli olmak için askerlik değil kaçakçılık yapmak ve yeri geldiğinde kendimizi, işimiz icabı askere ve polise karşı savunmak ve kahraman PKK gerillasına maddi destek olmak için kaçakçılık dahil her türlü işbirliğini,  herkes ile yapmak gerekmektedir. Aksi halde yüzde yirmi beş değerde bir tabii afet şehidi oluruz ki maazallah düşman başına. Tabi bu arada icat edilen tabii afet şehitliği ile otuz bin lira gibi bir rakam la ailelerine para ödeneceğini öğrendiğimiz askerlerimizin tabii afetin tarifini dahi değiştirecek yüksek dehalı bir çalışma örneği olduğunu burada itiraf edeyim. Mühimmat patlıyor ve patlama neticesinde bilmem kaç derecede deprem ve ardından şiddetli rüzgar ile bu evlatlarımız şehit oluyorlar. Patlamadan dolayı paramparça olarak değil bizzat patlamanın tetiklediği deprem, sel ve fırtına sebebi ile öldüklerini söyleyenler bu askerlerimizin ailelerine tabii afetlerde ödenen meblağı ödemeğe hazırlanarak yeni bir tanımı da yurdumuza kazındırmış oluyorlar. Allah tan tek dileğim bu kararı veren kuruldakilerin de başına bu şekilde bir tabii afet gelmesidir hem de tez zamanda.

Zaten bizim de başka türlü düzeleceğimiz yok.vesselam.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdulbaki GÜNIŞIĞI Arşivi