Bu iddialara cevap verilmelidir!

Bu iddialara cevap verilmelidir!
Mustafa Karaaslan Kanalmaras.com adındaki internet sitesinde Kahramanmaraş’taki imar yolsuzluğu ile ilgili iddiaları yazıyor. Yetkililerden tık yok? Bu şehirde neler oluyor?

 

 

Kahramanmaraş kamuoyunun yakından tanıdığı bir isim olan Mustafa Karaaslan yeni imar planı ile ilgili kanalmaras.com isimli internet sitesinde yazılar yazıyor. Yolsuzluk olduğunu iddia ediyor. Başta Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi olmak üzere bu yazılanlar ile ilgili hiçbir açıklama yapılmıyor.

Yazılanlar doğru ise bu çok vahim bir durumdur. Bu konuda Devlet erkinin bir cevap vermesi gerekiyor.

Bu yazılan yazıların Kahramanmaraş Cumhuriyet Savcılığı tarafından ihbar kabul edilmesi gerekiyor.

Bu yazılan yazılara Kahramanmaraş Valiliğinin bir açıklama yapması gerekiyor.

Ne oluyor Kahramanmaraş’ta?

Mustafa Karaaslan’ın yazdığı son yazısı

 

Sevgili okuyucularım…

Günlerdir yazıyorum.

İmar skandalı 1-2-3…

Bu şehirde, bugüne kadar alışık olunmayan bir durum.

Yazılamayanlar yazılıyor.

Herkes suskun.

Belediyelerimiz suskun.

Yetkililer suskun.

“Suskunluk asaletten gelir” derler ama “Hakkı söylemeyen, haksızlık karşısında suskun kalan dilsiz şeytandır” sözünü de hatırlatmakta fayda var.

Bu şehir; işgal altında iken kurtuluş mücadelesi için ilk kurşunu sıkan bir şehir.

Bu şehir; kalesinde işgalcilerin bayrağı dalgalandığı için "Hürriyet olmayan bir yerde Cuma namazı kılınmaz" diyen bir şehir.

Bu şehir suskun kalmamalı!

Mühendisler ve mimarlar odaları suskun kalmamalı!

Belediyelerimiz suskun kalmamalı!

Yetkililerimiz ise hiç suskun kalmamalı!

Suskun kalındığı takdirde; bu şehirde işgalcilerin bir zamanlar bu toprakları ele geçirmeye çalıştıkları gibi, günümüzde bir nevi işgalciler misali açgözlü, doyumsuz insanların imarda kendi paylarına rant elde etmek, çıkar sağlamak adına istedikleri gibi at koşturmalarına fırsat verildiğini bilmeleri lazım.

Suskun kalmayanlar, köşe yazarı Veli Karalar, gazeteci Mustafa Şirin, gazeteci Mehmet Taş, gazeteci Mehmet Fiskeci ve mesajlarıyla, yorumlarıyla bizlere destek veren tüm okuyucularıma şükranlarımı, teşekkürlerimi sunarak yeni yazımı siz okuyucularıma takdim ediyorum.

İMAR SKANDALI -4-

Sevgili okuyucularım...

Bu şehir bizim.

Bu şehir sizin.

Bu şehir hepimizin.

Yıllardır bu şehrin geleceği, nüfuzu ve siyasi gücü elinde bulunduran kişilerin menfaati doğrultusunda şekillenmiştir.

Şehrimizin geleceği hiç düşünülmemiştir.

Bir şehrin geleceği her zaman söylerim “imar planıdır.”

İmar planı; kişilerin isteklerine göre şekillendiği zaman işte o şehir maalesef yaşanabilir bir şehir olmaktan çıkar.

Bu şehirde muhalefeti olsun, sivil toplum kuruluşları olsun, imar planı veya planları hakkında konuşma veya tartışma cesaretini gösterememişlerdir. Gösterenlerde susturulmuşlardır.

Bu korkudan mıdır?

Yoksa bu menfaat havuzundan nemalanmaktan mıdır?

Ama şu unutulmamalıdır ki, Şair Sezai Karakoç’un yazdığı gibi;

“… Sakın kader deme kaderin üstünde bir kader vardır, 

Ne yapsalar boş göklerden gelen bir karar vardır,

Gün batsa ne olur geceyi onaran bir mimar vardır…”

Bu şehrin kaderi, sessiz kalmak olmamalıdır!

Bu şehrin kaderi, birkaç açgözlü kişinin çıkarlarına bırakılmamalıdır!

Ama maalesef öyle olmuştur?!

Ve bu şehrin kaderi, adam gibi adamların ortaya çıkıp hizmet aşkı için yanıp tutuştuğu koltuk aşkı için haksızlıklara, menfaatçilere, amirlerinin isteklerine göz yuman, boyun eğen değil; bilakis yumruğunu masaya vurup, bu şehrin çıkarlarını hep ön planda tutan bürokratların ve siyasetçilerin ellerindedir.

Sevgili okuyucularım…

Güzel şehrimizin kuzeyinde sırtını dayadığı kış aylarında beyaza bürünen, yazın sıcağında serinlemek için yaylarına çıkılan Ahırdağı’mız…

Mis gibi kokan kekikleri, dondurmamız için eteklerinde yetişen sahlebi ile meşhurdur.

Birkaç yıldır Ahırdağı’mızın yamacında ailelerimiz ile gidip şehri seyrettiğimiz “Teras” var… Yani halk arasında adı ile “Seyir Tepesi”…

Aşağıdaki resimde de görüleceğe üzere, bu yerin batı kısmı 250.000 m2’ye yakın alan, Aralık 2013 tarihinde yeni imar planı içerisine alındı. 

Resim 1

Yeni imar planını içerisine alınan toplam 250.000.m2 lik bu alanda (resim 2);

Koyu sarı renkli yerler:  26.000 m2 kat yüksekliği 8, yoğunluk 1.30 konut alanı…

Açık sarı yerler: 53.200 m2 kat yüksekliği 3, yoğunluk 0,60, konut alanı…

5.872 m2 belediye hizmet alanı arsası,

11.888 m2 sosyal ve kültürel tesis alanı arsası, 

4.395 m2 cami yeri arsası…

Koyu yeşil alanlar: 81.132 m2 ise YEŞİL ALAN olarak gösterilmiştir…

Resim 2

Ocak ayında bu yerler nasıl olduysa, kimler nasıl dilekçe verdiyse, sihirbazların hokus pokus yaptığı gibi, hangi makam emir verdiyse, hangi el bu emre uyup değişikliğe gitmişse, bu yerler hangi zatı muhterem kişilerinse, aşağıdaki resimde de (resim 3) görüleceği üzere  rantsal dönüşüme uğrayıvermiş.

165.355 m2 kat yüksekliği 8, yoğunluk 1,30…

11.888 m2 Sosyal ve kültürel tesis alanı…

4.395 m2 cami arsası…

21.019 m2 yeşil alan… 

Resim 3

Sevgili okuyucularım…

İki farklı resim ve üzerlerinde rakamsal verileri bir karşılaştıralım.

Bu alan topoğrafik olarak meyilli bir alandır.

Meyilli olan topoğrafik alanlarda “yüksek kat” inşaat izni olmamalıdır.

Bu meyilli alanda yollar 10 metre genişliğinde bırakılmış, oysa yollar; “üzerlerinde olan binaların yüksekliği kadar genişlikte olmalıdır”; kışın karlı olan bu yerler, aşağıdan yukarıya neredeyse 100 metre kot farkı olduğu ve bu yerlerden bırakın kışın araç gitmesini normal yaz aylarında araçlar zar zor çıkar.

Bu alanda, cami yeri, sosyal ve kültürel tesis alanı aynen muhafaza edilmiş.

Yükseklik 3 kat ve yoğunluk 0.60 olan 53.200 m2 arsa, nasıl olduysa yükseklik 8 kata ve yoğunluk 1.30 çıkarılmış.

Resim 2’de görüldüğü gibi 81.000 m2 yeşil alan ise bir çeşit rantsal dönüşüme tabi tutularak, 60.000 m2’lik bir kısmı konut alanına çevrilmiş yükseklik 8 kata çıkarılmış ve yoğunluk 1.30’a yükseltilmiştir.

Kim yaptı veya kimler yaptırdı?

Hiç mi vicdanlar sızlamadı?

Bu yapılan imar değişiklikleri ile kimlere çıkar sağlandı?

Benim sade vatandaşım Ahmet amca, Ayşe teyze böyle bir değişiklik talep etselerdi yapılır mıydı?

Belediye bütçesinde her yıl belirlenen tarifede imar yoğunluk artışları ile ilgili parsel durumuna göre fiyatlandırma yapılmaktadır. Yapılan tadilatlarda "İmar Skandalı-1-" yazımda bahsettiğim üzere yoğunluk artışı için bedel isteniyor. 

"İmar Skandalı -2-" yazımda bahsettiğim üzere ise yoğunluk için bedel alınmadan büyük bir alana yoğunluk 3 ve sınırsız kat yüksekliği veriliyor. İmara açılıp emsali 3 olacak ve yüksekliği serbest bırakılan bu tarlaları yok pahasına satın alan malum kişiler satın aldıktan sonra "aaaaaa şansa bak veya abdala malum olur" herhalde dememişlerdir.

Tarlamı sattım diyen vatandaşa yapılan bu adil midir?

Ve bundan büyük kul hakkı olur mu?

 

Sevgili okuyucularım…

Belediyemiz yolgeçen hanı mıdır?

Kişilere göre uygulamalar değişmekte midir?

İmara açılan Ahırdağı’mızda binlerce metrekare imar değişikliklerinden yapılan yoğunluk artışından da dolayı bedel alınmamıştır.

Hayret ki ne hayret, dediğinizi duyuyorum…

İmar Skandalı -1- de yoğunluk artışı talebinden bedel alacaksın, İmar Skandalı -2- ve -4- den bedel almayacaksın.

Yani bedavaya birilerine rant pompalanırken, her ne hikmetse belediyemiz kasasına bir kuruş bile girdirmeyeceksin.

Her kim ise çıkıp hesap versin kardeşim!!

Bu belediye, babanızın çiftliği mi?

Yoksa bu halkın belediyesi mi?

Bu ayrıcalık niye?!

Gelin hep birlikte bu imar planında hiçbir günahı olmayan Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Fatih Mehmet Erkoç’a, Onikişubat Belediye Başkanı Sayın Hanefi Mahçicek’e, Dulkadiroğlu Belediye Başkanı Sayın Necati Okay’a soralım ve cevabını isteyelim:

Bahsettiğim yoğunluk artışlarından dolayı, bedel alınmadan nasıl ve ne şekilde bu yoğunluk artışlarına göz yumulmuştur?

Belediye bütçesinde belirlendiği halde, kimler bu emri uygulatmış veya uygulanması için sözlü talimat vermiştir?

Sözlü olarak bu talimatları alıp uygulamaya geçen kişiler, bu işlerden sorumlu olduklarını bilmezler mi?

Koltuk mu tatlı geliyor?

Yoğunluk artışlarından dolayı kişilerin trilyonlarca menfaat sağladığı gün gibi açık değil mi?

Belediyemiz, bu yoğunluk artışlarından dolayı neden bedel almamıştır?

Belediyemiz neden çok büyük zarara uğratılmıştır?

Bunun hesabını birileri mutlaka verecektir, vermelidir!

Topoğrafik olarak meyilli olan bir alana 8 kat yükseklik nasıl verebilmiştir?

Bu 8 kat yükseklik verdiğiniz arsalara ulaşım için sadece 10 metre genişliğinde yolu nasıl uygun gördünüz?

Rant hırsı bu kadar mı gözünüzü karartmıştır?

İlerde bir heyelan olur ise bunun vebalinin altından nasıl kalkacaksınız?

Bu bölgede binlerce yeni konut yapılacak ve onbinlerce araç bu yolları kullanmak durumunda kalmayacak mıdır?

Sizce bu yol genişliği bu araç sayısına yeterli olacak mıdır?

Bu araçların otopark ihtiyacını hiç mi hesaba katmadınız?

3 kat yükseklik verilen arsalar 8 kata ve 0.60 yoğunluk 1.30 ne karşılığı çıkarılmıştır?

81.000 m2 yeşil alan 21.000 m2’ye düşürülerek 60.000 m2 bir alan ne karşılığı yeşil alandan konut arsasına nasıl çevrilmiştir?

Hiç ettiğiniz 60.000 m2 yeşil alanı aynı bölgede yasalara göre göstermek zorundasınız. Aynı bölgede nereye 60.000 m2 yeşil alan tahsis ettiniz.

Bu yerler kimindir, hangi bahtiyar kişilere aittir?

Hani seçim öncesi tüm belediye başkan adaylarımız hayallerinden bahsediyordu.

Eski günlerin hatırına, samimiyetine güvenerek Büyükşehir Belediye Başkanına sesleniyorum.

Sayın Başkan.

Bu şehri sevdiğinizi ve gerçekten hayallerinizin olduğunu biliyorum.

Hayallerinizin gerçekleşebilmesi ancak düzgün bir imar planı yapılması ile mümkündür.

Gel kendi planını kendin yaptır! Şaibeli planla çalışacağına iki tane ilçe merkez donatısı olan yepyeni şaibesiz bir imar planı ile başarını katla. Fakir ve sahipsizlerin ahını alma, bırak o ahları kim alırsa alsın.

Eğer siz de bu yazdığım yanlışlıklara sessiz kalıp o koltukta oturup gereğini yapmazsanız; kaybeden hem siz, hem de Kahramanmaraş olacaktır!!!

Bir dost ve dostun olarak buradan yüksek sesle sesleniyor ve diyorum ki:

Ne siz kaybediniz, nede Kahramanmaraş kaybetsin!…

Yazının orjinali Kaynak: www.kanalmaras.com

 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.