Op.Dr.Uğur TOKA

Op.Dr.Uğur TOKA

Bu Nasıl Milliyetçilik

         Okullar  açılmıştı.

         Stanislav , yeni  kıyafetleri ,  gıcır  gıcır  ayakkabılarıyla  arkadaşları  arasında  adeta  parıldıyordu. Okul  müdürünün  oğlu  bile  iki  yıllık  ayakkabılarıyla  dolaşırken  Stanislav'ın  fiyakası  yerindeydi.

         Sırbistan'ın  batısında  tarım  hayvancılıkla  geçinen  yoksul  bir  kasaba  olan  Banja Koviljica da  Radu 'nun  oğlu  Stanislav'ın  keyfi yerindeydi. Babası  bu  yıl  çok  iyi  para  kazanmıştı. Sadece  Stanislav'ın  kılık  kıyafeti  değil  traktörünü  yenilemiş , yıllardır  ihmal  ettiği  çiftliğini  elden  geçirmişti

         Kaderin  cilvesine  bakın ki  yıllar  önce  kıyasıya  savaştıkları , gördükleri  yerde  öldürmek  istedikleri  müslümanlar  sayesinde  , Stanislav  gıcır  gıcır  giyinmişti. Nasıl  olmuştu  bu  yaman  çelişki?

        Sırbistan  ve  daha  birçok  Avrupa  ülkesinin  hayvancılık  yapan  gariban  çiftçileri  Türkiye  sayesinde  ihya  olmuş  , hayatlarında  görmedikleri kazançları  elde  etmişlerdi. 75  milyonluk, üstelik  domuz  eti  yemeyen  dev  bir  ülke  3 - 5  milyonluk  bu  ülkelerin  et  piyasasını  alt üst  etmiş  fiyatlarını  patlatıp  çiftçilerini  ihya  etmişti.

        Neden ?. Et  fiyatları  artmıştı.  İşte  burada bir  kere  daha   NEDEN   sorusunu  sorup  sağlıklı  cevapları  almak ve doğru  adımları  atmak  yerine  en  kolay yol  seçildi : kasaplık  hayvan  ve  et  ithalatı.  40  kuruşluk  yem  neden  55  kuruş  oldu , 30  kuruşluk  arpa  neden  55  kuruş  oldu  25  kuruşluk  yonca  neden  50  kuruş  oldu  sorularını  sormadan  et  neden  30  lira  oldu  sorusunu  sorup  köylü  Ali 'yi ,  Mehmet'i , Eşref 'i  veya  bu  işle  meşgul  olan  yatırımcıyı  suçlu  ilan  edip  Radu'ları ,  Stanislav'ları  zengin  etmek  ne  kadar  doğru.  Ucuz  et  yemek  herkesin  hakkı  ama  olayın  birde  bu  penceresi  var.

       Üstelik  olayın  birde  şu  boyutu  var  hayvancılık  işine  girmek  zor  çıkmak  çok  kolay.Köylerde  genellikle  babadan  oğula  geçen  bir  iş   hayvancılık.Arada  bir  kesinti  olunca  sonraki  nesilleri  bu  işe  yöneltmek  neredeyse  imkansız. Ayrıca  bu  zigzagları  gören  büyük  yatırımcılarında  bu  işten  soğuması  muhtemel.

       Yani  et  fiyatlarını  düşürelim  derken  ülkenin  üretim  dinamikleri  zayıflıyor. Halbuki  bir  şeyi  ucuzlatmanın  en  sağlıklı  ve  sürdürülebilir  yolu  üretimi  artırmaktır. İnsanımız  tabiki  ucuz  et  yesin  fakat  et  ihtiyacı  bir  günlük  bir  yıllık  ihtiyaç  değilki.Eti  ucuzlatalım  derken  et  üretimini  geriletmek  bu  konuda  tamamen  dışa  bağımlı  hale  gelmemize  yol  açacak.   Dağlarımız , yaylalarımız  ot  dolu  iken ,  işsizlik  var  iken  cari  açığımız  rekor  kırarken  Sırbistan'a ,  Macaristan'a  ,  Amerika'ya  milyarlarca dolar  vermemiz  ne  kadar  doğru?.

      Ayrıca  devlet  babamız,  vatandaş  ucuz  benzin  alsın  diye  akaryakıttan  aldığı  yüksek  vergiden  fedakarlık  yapmazken  vatandaş  ucuz  et  yesin  diye  zaten  zor  şartlar  altında  olan  çiftçiyi  fedakarlık  yapmaya  zorlaması   ne  kadar  adil?.                                                   

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Op.Dr.Uğur TOKA Arşivi