Cahil Cesareti ve Haddini Bilmeme

Ülkemizde ve kentimizde özellikle 12 Eylül darbesinden sonra yetişen nesil sorunları sorgulama yerine “aman boşver!” vurdumduymazlığı içinde bir davranış biçimi göstermeye başladılar.

Nitekim bu davranışları gösteren insanlar da kitap okuma, araştırma, soruşturma gibi yetenekleri gelişmemiş ancak  ben merkezli bir dünya geliştirmişlerdir. Bu ben merkezli dünya içinde yaşayan insanlar bulundukları alanlarda daha güçlü gözükmek belli yerlere gelebilmek için ahlaki olmayan davranışları sanki ahlak abidesi kesilerek hayata geçirmiş ve amaçlarına da ulaşmışlardır.

Bu tip aslında bizlerin zübük dediği insanlar o kadar çok ki. Bunları yazmama sebep olan bir araştırmayı face de tesadüfen gördüm okudum ve paylaşıyorum.

Çünkü bilgili, donanımlı, yüreğinde sevgi olan insanlar da cahiller kadar yürükli olmak zorundadır.

İşte o araştırma ve sonuçları:

“iki psikiyatri uzmanı, 10 yıl kadar önce bir teori ortaya atmış şöyle ki ;

"Cehalet, gerçek bilginin aksine, bireyin kendine olan güvenini artırır."

Ve bunun üzerine bir araştırma başlatıldı. Fizyolojik ve zihinsel alanda yapılan çeşitli uygulamaların sonucunda şu bulgulara ulaşıldı:

· Niteliksiz insanlar ne ölçüde niteliksiz olduklarını fark edemezler.

· Niteliksiz insanlar, niteliklerini abartma eğilimin-dedir.

· Niteliksiz insanlar, gerçekten nitelikli insanların niteliklerini görüp anlamaktan da acizdirler.

· Eğer nitelikleri, belli bir eğitimle artırılırsa, aynı niteliksiz insanlar, niteliksizliklerinin farkına varmaya başlarlar.

Cornell Üniversitesi'ndeki öğrenciler arasında bir test yapıldı ve klasik "Nasıl geçti?" sorusuna öğrencilerden yanıtlar istendi...

Soruların yüzde 10'una bile yanıt veremeyenlerin “kendilerine güvenleri” müthişti. Onların "testin yüzde 60'ına doğru yanıt verdiklerini" düşündükleri; hatta "iyi günlerinde olmaları halinde yüzde 70 başarıya bile ulaşabileceklerine inandıkları" ortaya çıktı.

Soruların yüzde 90'ından fazlasını doğru yanıtlayan-lar ise “en alçakgönüllü” deneklerdi; soruların yüzde 70' ine doğru yanıt verdiklerini düşünüyorlardı.

Tüm bu sonuçlar bir araya getirildi ve Dunning-Kruger Sendromu'nun metni yazıldı:

“İşinde çok iyi olduğuna” yürekten inanan ‘yetersiz’ kişi, kendini ve yaptıklarını övmekten, her işte öne çıkmaktan ve aslında yapamayacağı işlere talip olmaktan hiçbir rahatsızlık duymaz! Aksine her şeyin hakkı olduğunu düşünür!

 

Ancak bu ‘cahillik ve haddini bilmeme’ karışımı mesleki açıdan müthiş bir itici güç oluşturur.

‘Eksiler’ kariyer açısından ‘artıya’ dönüşür.

Sonuçta, ‘kifayetsiz muhterisler’ her zaman ve her yerde daha hızlı yükselirler…

Bu arada, gerçekten bilgili ve yetenekli insanlar çalışma hayatında ‘fazla alçakgönüllü' davranarak öne çıkmaz, yüksek görevlere kendiliklerinden talip olmaz, kıymetlerinin bilinmesini beklerler... Tabii beklerken kırılır, kendilerini daha da geriye çekerler... Muhtemelen üstleri tarafından da ‘ihtiras eksikliği’ ile suçlanırlar..."

N'olur fazla mütevazi olmayın!...

"Siz de çevrenize şöyle bir bakın" diyeceğim ama eminim bu satırları okurken bile aklınızdan bir dolu yüz, bir dolu isim geçti...

Bence Dunning ile Kruger'in, bu çalışmalarıyla 2000'de, Nobel yerine Harvard Üniversitesi'nin Ig Nobel'ini alma nedeni "cahil olmamalarıydı".

Gönlümün nobelini bu ikiliye vererek yazımı Bertrand Russel'in bir sözüyle bitiriyorum:

“Dünyanın sorunu, akıllılar hep kuşku içindeyken aptalların küstahça kendilerinden emin olmalarıdır.” Kaynak: ephiass/sosyomat.com”

**

Donanımlı insanlar hak arama noktasında belli ahlaki kriterlerin altında boğularak, ya başkaları bunun için ne söylerler endişesi ve tedirginliği içinde doğru adımları atmaya cesaret edemezler.

Ama bu zübük karakterli sadece evrende kendinin yaşadığı varsayımı üzerinde bir dünya kuran insanlar ise, her şeye sahip olmalarının kendilerinin doğal hakları gibi görür ve isterler.

İşte bu zübüklere meydanı bırakmamamız gerektiğini düşünüyor. Yürekli olmayı öneriyorum.

Tabii bu zübüklerin iftira ve şerleri karşısında pes etmeden yol alma gücünü kendimizde bulabilirsek!....

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet TAŞ Arşivi