ÇALIŞANA SAHİP ÇIKAMAMAK KADERİMİZ Mİ?

Mehmet ÇİÇEK, Halil İbrahim GÖK iki başarılı bürokrat olarak hafızalarımızda yerini koruyor. İyi duygular içinde yüreğimizin bir köşesinde bu iki insan için hizmetlerinden dolayı bir minnet duygusu biz ölünceye kadarda yer bulacak.

KİM ne derse desin; Mehmet Çiçek Bayındırlık İskan Müdürü olduğunda onlarca yarım, kaderine terk edilmiş ve aynı zamanda sorun haline gelmiş inşaatlar vardı. Bu inşaatları belli bir süre içinde tamamlatarak hem devleti ve hem de müteahhidi büyük bir yükten kurtardı.

Bu gün yarım kalan inşaatlara, yargı süreci devam eden inşaatlara baktığımızda Sayın Çiçek’in nasıl bir zoru başardığı da ayrıca ortaya çıkmıştır.

Bir ara adı Genel Sekreter adayı içinde geçen Mehmet Çiçek, kent siyasetine yön verenler tarafından takdir beklerken, kıskançlıklarına ve düşmanlıklarına uğradı.

Yetkilerini vatandaş lehine kullanmaktan korkmayan, doğru bildiği yolda ürkmeden yürüme yürekliliğini takdir ettiğim Mehmet Çiçek şimdi Ankara’da. Bakanlık bünyesine alındı. Nasıl bir göreve atanacağı henüz belli değil.

İyi bir Genel Sekreter olacağına her zaman inandığım sevgili Mehmet Çiçek’e bundan sonraki bürokrasi yaşamında başarılar dilerken, yüreğimin buruk olduğunu ve haksızlık yapıldığını düşünüyorum. Allah yardımcısı olsun.

Halil İbrahim Gök, kendi doğruları olan, devletin beş kuruşunu iyi yerlerde sarf etmeye gayret ederken, vatandaşa da hizmeti ibadet olarak gören biridir.

TEK Müessese Müdürlüğü yaptığı dönemde Kahramanmaraş’ta elektrik kabloları yerin altına alınmaya başlandı. İlçelerimizde de aynı uygulamayı devam ettirmeye çalıştı. TEK’de iyi hizmetler ortaya koydu. Bu gün iki de bir elektrik kesintisi yaşanmıyorsa bunda sayın Gök’ün emeği vardır. O eski günleri ne çabuk unuttuk?

Ve siyasilerin ortak imzası ile İl Özel İdare Genel Sekreterliğine getirilen Gök bir süre sonra burada beklentisi olan herkesin boy hedefi haline geldi.

Sonuçta o görevden alındı ve şimdi de Ankara’ya Enerji Bakanlığında bir birime atandığını öğrendim.

Zaman zaman eleştirilerime rağmen Sayın Gök’ün hizmetlerini de birebir bilen biri olarak bu tayinden üzülmedim desem yalan olur. Sayın Gök’e başarılar…..

NEDEN SAHİP ÇIKMIYORUZ?

Özellikle 1999 Genel seçimlerinden sonra Kahramanmaraş’ta siyasetin çivisinin koptuğuna şahit olduk.

Ankara’da Anavatan ve DYP Hükümetleri döneminde belli noktalara gelen bürokratlarımız, başarılı çalışmalar ortaya koyunca, doğal olarak gönüllerinden geçen siyasi partilerden Milletvekili aday adayı oldular.

İşte bu süreçten sonra Milletvekili olan insanlar gelecekte karşımıza rakip oluşturmayalım diye Ankara’da var olan hatta belli bir yerlere gelmek için çaba gösteren her bürokratın önünü tıkadılar. Bunda da başarılı oldular.

Bir iki güçlü isimlerin yakınları dışında hiç kimse Üst düzey bürokrat olarak belli yerlere gelemediler.

Aynı durum Kahramanmaraş içinde geçerlidir. Bu şehirde biraz palazlanan, ayakları hafif bir yer tutan her insan mutlaka bir tırpana uğradı.

Yanlış anlaşılmasın ama bu gün şu anda etrafımızda siyasetçi olarak gördüğümüz birçok ismin her hangi bir ağırlıklarının olmadığını üzülerek ifade etmek istiyorum.

Emek vermeden, liyakat gözetilmeden yapılan atamalar sonucu ortaya çıkan tablo ortada.

Bu tablodan vatandaşa hizmet edemeyen bir bürokrasi görmek bu şehirde yaşayan bir birey olarak beni üzüyor.

Bizim şahıslarla, partilerle, şunla, bunla işimiz yok. Biz bu şehre hizmet edilmesi için mücadele ediyoruz.

Bir süre önce gündeme getirdiğim Hastane olayı ile ilgili şu ana kadar hiçbir yetkili açıklama yapmadı. Bize gelen bilgilerin doğruluğunda ısrar ediyoruz.

Diyoruz ki; şehir merkezinde ki hastaneler kaldırılıyor. Yıkılıyor. Yeni yapılan hastane şehre çok uzak. O hastane ihtisas hastanesi olmalı. Günlük poliklinik hizmetleri buralarda verilmeli diyoruz.

Diyoruz demesine ama; sesimizi duyuramıyoruz. Bu gidişle yarın sandık önümüze geldiğinde galiba sesimizi duyacaklar. Bunun başka çaresi kalmadı gibi!...

Vesselam dostlar; ben iyi bir tablo göremiyorum ortada.

Siz görüyormusunuz?...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Mehmet TAŞ Arşivi