Cemaat, vatandaş ve Başkanlık Sistemi Tartışmaları

 

İletişim adına bütün kanalları kullanmaya çalışıyorum. Çünkü bu şehri seviyorum. Yazdıklarım, gündeme aldığım konular genel olarak bu şehir ile ilgili…

Twitter, Facebook gibi sosyal ağları takip ediyor, oralarda da Kahramanmaraş ile ilgili köşe yazılarımızı, görsel fotoğrafları paylaştığımız gibi özelde düşüncelerimizi de ifade etme imkanı buluyoruz.

Son günlerde cemaat ile ilgili özellikle gülen hareketi, gönüllüler hareketi olarak kendini bulan muhterem Fettullah Gülen hocaefendi ve bağlılarına yönelik Twitter’de yazılan, gündeme getirilen konulara tiksinerek bakıyorum.

Onlarca tanıdığım var yurt dışında yaşayan. Bu sosyal ağlar vasıtasıyla tanıştığım Türkiye’li olmayan dünya vatandaşları da var.

Dünyanın önde gelen aktivistleri, sosyal ve din bilimcileri muhterem hocaefendinin yaptıklarına destek verirlerken, ülkemizde adeta linç politikası yürütmeye çalışanları bu millet çok iyi biliyor.

Ülkemizde faaliyet gösteren onlarca Tarikat, Cemaat ve bu insanların neler yaptığına bakmadan, bu insanları eleştiren, iftira eden insanlar için sadece zavallılar demek geliyor içimden.

Dünyanın dört bir yanında zulme uğrayan, doğal afet yaşayan, farklı tecavüzlere uğramış, yoksulluk içinde kıvranan insanlara Allah rızası için yardım etmeye çalışan, bunun için emek veren, zaman harcayan, para veren bu on binlerce insan için nasıl kötü fikirler besleyebilirsiniz?

Kahramanmaraş’tan başka şehirlere okumak için giden ancak ekonomik gücü olmayan erkek- bayan binlerce öğrenci gittikleri şehirlerde nasıl okuyorlar? Bunlara kim destek oluyor? Bunlar ne yiyip ne içerler? Hiç düşüneniniz oldu mu? Yada böyle parası pulu olmayan etrafınızda kaç öğrenciniz okuyor?

Benim etrafımda bu cemaatların evlerinde, yurtlarında kalarak okuyan onlarca insan var. Ve bu güzel insanların ortaya koydukları bu imkanlar sayesinde bu çocuklar yüksek öğrenimini tamamlayarak ülkesine ve milletine hizmet ediyorlar.

Toplum için hiç bir şey yapmayanlar, elini kıpırdatmayanlar, hayır ve merhamet yoksulu, Allah rızasından bihaber insanlar ülkemizde yapılmak istenilen bu güzelliklere destek olacaklarına doğal olarak düşman oluyorlar.

Tabii milletimiz biliyor gerçekleri. Ve bu sebepledir ki gönüllüler hareketi büyüyor, ve bütün yer yüzü insanlarına hizmet ediyor.

Ayrıca yurtdışında açılan okullar vasıtasıyla Türkçe dünya genelinde konuşulan bir dil haline geldiği gibi belki de 20 yıl sonra Türkçe diplomasi dile olarak ingilizcenin yerini de alacaktır.

Böylesi ülkesine ve milletine hizmet eden bir hareket için olur olmaz söz söyleyen ve iftira atanları Allah’a havale ediyor, başarılar diliyorum.

*

Vatandaşlar Başkanlık Sistemine nasıl bakıyorlar?

Bir kaç gündür her gittiğim yerde Başkanlık Sisteminin tartışıldığına şahit oluyorum.

Bir dostumuz Fransa’da Ermeni yasası ile ilgili Sarkozy’in yaptığını, Meclis ve Seneto en sonunda ise Fransız Anayasa Meclisinde söz konusu kanunun reddi ile ilgili düşüncelerini anlatırken, Fransa’da Başkanlık sistemi var ve Başkan’ın her dediği de olmuyor diyerek bu kanunun ve öyküsünü anlatarak Türkiye’de Başkanlık sisteminin iyi olacağını dile getirdi.

Yani vatandaşlarımız ülke meselelerine de duyarsız falan değiller. Bu milleti aptal yerine koyarak, Göbeğini kaşıyan adamlar, bunlar cahil, bunların aklı bir şeye yetmez diye yazıp çizenler ve bu millet ile dalga geçenler ve bu milletin dalga geçenlere sandıkta verdikleri ders ortadadır.

Bu vatandaşın aklı bir şeye yetmez diyerek TBMM için bu meclis anayasa yapamaz diye nutuk atan ve TBMM’de seçilenleri küçümseyen küçük bir azınlık ve bu azınlığın düşünceleri ile milletin düşünceleri taban tabana zıttır.

Millet değerlerine saygılı aydınlar talep ederlerken, bizim aydınlarımız milletin değerlerine saldırmayı bir bilim olarak karşımıza çıkartıyor.

Bunun doğal sonucu ise gazete tirajları olarak kendini gösteriyor. O sözde aydınların kitapları belli güç odakları tarafından satın alınmakta ve bedava dağıtılarak satış rekorlarının kırdırılmaya çalışıldığı ülkemizde artık vatandaş uyanmıştır.

Ülkemizde Başkanlık sistemi ile ilgili bir referandum yapılacak olsa, referandum sonucu %70 EVET olur diye düşünüyorum.

Çünkü Başkanlık sistemi istikrar demektir.

1923 yılından bu yana 61. Hükümetin iş başında olduğu göz önüne alınacak olursa mevcut sistemin istikrar adına bir şey ifade etmediği daha doğru olarak ortaya çıkacaktır.

Seçim sistemi, siyasi partiler kanunu, dar bölge seçim uygulamaları, seçim barajı gibi konular çözüme ulaştırılırken, parti Genel başkanlarının sultaları da bitecektir.

Halkın menfaatine olan ancak mevcut siyasi partiler düzeni ve bu düzenden rant elde edenlerin aleyhine olacak olan Başkanlık sistemi doğal olarak bu ülkede elitler tarafından kabul görmeyecektir.

Çünkü bu sistemle birlikte yetki halka geçiyor.

Bu gün ve bu günkü sistemde ise halk yetkili gibi gözükse bile yetki bürokrasi dediğimiz kurumlardadır. Ve bu kurumlar halkın görüş ve değerlerini takip etmek yerine, halka kendi görüşlerini empoze etmenin mücadelesi içinde olmuşlardır…

Bunun için bu milletin hayrına olacağına inandığımız Başkanlık sistemi doğru bir yönetim tarzı olarak vatandaşlar tarafından benimsenmeye hazırdır…

Bizim gözlemimiz budur.

Ve Başkanlık sisteminin ülkemizi böleceğine de hiç inanmıyoruz. Çünkü federal sistem ile başkanlık sistemi ayrıdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Mehmet TAŞ Arşivi