Çevre Ve Şehircilik Bakanlığı, Akkuyu Nükleer Güç Santrali İçin Hazırlanan Çed Raporunu Onayladı

Çevre Ve Şehircilik Bakanlığı, Akkuyu Nükleer Güç Santrali İçin Hazırlanan Çed Raporunu Onayladı
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Akkuyu Nükleer Güç Santrali (NGS) için hazırlanan Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporunu onayladı.

- Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Akkuyu Nükleer Güç Santrali (NGS) için hazırlanan Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporunu onayladı.

Bakanlıktan yapılan açıklamada, toplamda 3730 sayfa ve 22 ekten oluşan nihai ÇED raporunun 56 kurum/kuruluş tarafından incelenerek, komisyon çalışmalarının tamamlanmasını müteakip halkın görüşüne açıldığı belirtilerek, "Bu süreçte Bakanlığımıza/ Mersin Valiliği’ne iletilen görüş, öneriler nihai ÇED raporunda değerlendirilmiştir. ÇED sürecinde sivil toplum kuruluşları (TEMA, Yeşil Barış vb.) ve yöre halkından temsilciler İDK (İnceleme Değerlendirme Komisyonu) toplantılarına da katılarak sürece katkı sağlamışlardır" denildi.

"İnceleme Değerlendirme Komisyonu’nda yer alan kurum kuruluş ve enstitülerin sayıca fazlalığı, karşımıza oldukça kapsamlı bir ÇED raporu çıkmasına neden olmuştur" denilen açıklama şöyle devam etti:

“ÇED raporu hazırlanırken 1974-2010 yılları arasında üniversiteler ile kamu kurumları tarafından yapılmış olan jeolojik ve jeofizik etütler, sismolojik, sismoteknik incelemeler, meteorolojik çalışmalar, sismik tehlike çalışmaları vb. yaklaşık 250 farklı teknik çalışmanın yanı sıra ilgili literatür bulguları da değerlendirilmiştir. Akkuyu NGS Projesi, basınçlı suyun yavaşlatıcı ve soğutucu olarak kullanıldığı, basınçlı su reaktör teknolojisine dayalıdır. TAEK 16.08.2012 tarih ve 124/1 sayılı Nükleer Enerji Komisyonu kararı ile Novovoronezh-2’yi Akkuyu NGS’nin referans santrali olarak kabul etmiştir. Bu durum, Akkuyu NGS’nin yapımı ve inşaatı için kontrol edilmiş modern bir teknolojinin kullanıldığını ortaya koymaktadır."

Radyoaktif atıkların güvenli bir şekilde yönetiminin (işlenmesi ve sahada geçici süre ile depolanması) NGS’nin tüm işletme süresi boyunca proje şirketi tarafından gerçekleştirileceği vurgulanan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"Akkuyu Proje Şirketi, ÇED raporunda kullanılmış yakıtların ve radyoaktif atıkların yönetiminin Türk mevzuatına, ‘Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Rusya Federasyonu Hükümeti Arasında Türkiye Cumhuriyeti’nde Akkuyu Sahası’nda Bir Nükleer Güç Santralinin Tesisine ve İşletimine Dair İşbirliğine İlişkin Anlaşma’ya (HAA), ülkemizin taraf olduğu uluslararası sözleşmelere ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı (ETKB) tarafından hazırlanan ‘Ulusal Radyoaktif Atıklar ile Kullanılmış Yakıtların Yönetimi ve Nükleer Santralin İşletmeden Çıkarılmasına İlişkin Temel Hususlar’a uygun olarak yapılacağını ve faaliyetlerin bu çerçevede yürütüleceğini taahhüt etmiştir. Nükleer yakıtın taşınması ve elleçlenmesi sırasında alınacak ihtiyati tedbirler, ÇED raporunun V.2.12.7.11 bölümünde verilmiştir. NGS’ye ilişkin tüm olası kaza analizleri daha detaylı bir ne şekilde Ön Güvenlik Analiz Raporu’nda (ÖGAR) ele alınmaktadır. ÖGAR, Akkuyu NGS inşaat lisansı alımı çerçevesinde TAEK’in onayına tabidir. Radyoaktif maddelerin taşınması bu standartlara uygun olarak gerçekleşecektir. Radyoaktif maddelerin taşınması Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ile TAEK’in güvenlik denetimi altında gerçekleştirilecektir."

Hükümetler Arası Anlaşma’nın (HAA) 16. maddesi uyarınca nükleer zarar halinde işbirliği ve sorumluluklar dahilinde üçüncü taraflar nezdinde doğabilecek yükümlülüklerin Türkiye Cumhuriyeti'nin taraf olduğu veya olacağı uluslararası anlaşmalar ve belgeler ile Türkiye Cumhuriyeti ulusal kanun ve düzenlemeleri çerçevesinde yönetileceği ifade edilen açıklama şöyle devam etti:

"Türkiye Cumhuriyeti, 29 Temmuz 1960 tarihli Nükleer Enerji Alanında Üçüncü Taraf Sorumluluğuna İlişkin Paris Sözleşmesi ile Viyana Sözleşmesi ve Paris Sözleşmesi’nin Uygulanmasına İlişkin 21 Eylül 1988 tarihli ortak protokole taraftır. Nükleer bir kaza sonucu meydana gelen hasardan işleten sorumlu olup, Akkuyu NGS’de işletici firma olarak Akkuyu Nükleer AŞ (Proje Şirketi) sorumlu olacaktır. Akkuyu sahası, ODTÜ Deprem Mühendisliği Araştırma Merkezi’nin yapmış olduğu çalışmaya göre 5. derece deprem kuşağında yer alması nedeniyle ülkemizdeki en az riskli bölgelerden birisidir. Akkuyu’ya kurulacak olan nükleer santralin modelidir. En son güvenlik önlemleri ile donatılmış 3 (+) (üç artı) jenerasyon bir santral modelidir. Santralin aktif ve pasif güvenlik sistemlerine sahiptir. Proje sahasının sismik riskini belirlemek adına yapılan çalışmalar, 1970’li yıllarda başlamıştır. Ancak, UAEA gereksinimi kapsamında güncel veriler elde etmek adına 2011- 2012 yıllarında Akkuyu NGS için dört farklı sismik tehlike çalışması yapılmıştır. Bu çalışmaları gerçekleştiren kurumlar: ENVY / Boğaziçi Üniversitesi KRDAE (Türkiye), Rusya Bilim Akademisi, Dünya Fizik Enstitüsü IPE RAS (Rusya), WorleyParsons (Avrupa), Rizzo (Amerika Birleşik Devletleri)."

Akkuyu NGS için kapsamlı bir tsunami tehlike değerlendirmesinin de yapıldığı kaydedilen açıklamada şöyle denildi:

"Değerlendirme, Orta Doğu Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü ve Deniz Mühendisliği Araştırma Merkezi tarafından yapılmıştır. Tsunami tehlike değerlendirmesi IAEA SSG-18’in tavsiye ettiği üzere hem belirleyici hem de istatiksel metotlar uygulanarak gerçekleştirilmiştir. Büyükeceli Belediyesi ve Mersin ilinde Toplum Bilgilendirme Merkezleri (TBM) kurularak, bu merkezlerde sınıflar açılmak suretiyle görsel-işitsel sistemler, internet erişimi, 3D görselleri vb. ile desteklenen eğitim ve tanıtım programları uygulanmaktadır. İnşaat tamamlandıktan sonra Akkuyu NGS’nden yılda yaklaşık olarak 35 milyar kilovatsaat elektrik üretmesi beklenmektedir. Akkuyu NGS, AES-2006 dizaynı esas alınarak geliştirilmektedir. Akkuyu NGS için NVAES-2 Santrali ‘referans santral’ olarak belirlenmiştir. Akkuyu NGS'nin tasarım ömrü 60 yıldır. NGS'de yakıt olarak hafif zenginleştirilmiş uranyum dioksit kullanılacaktır. Her bir güç ünitesi bir reaktör ve bir türbin binası içermektedir."

Akkuyu Nükleer Güç Santralı (4.800MW), Radyoaktif Atık Depolama Tesisi, Rıhtım, Deniz Dolgu Alanı ve Yaşam Merkezi projesi kapsamında olumsuz etkilerin engellenmesine ve hafifletilmesine, doğal çevrenin restore edilmesine ve iyileştirilmesine yönelik alınacak önlemler, tedbir ve taahhütlerden bazıları ise şöyle sıralandı:

"- Hava basınçlı ve aspirasyon sistemlerinde yüksek temizleme katsayısına sahip etkin toz tutucuların kullanılması,

- Parçacık halindeki tozlu maddelerin (çimento, kum ve benzeri) özel teçhizat ve kapalı variller kullanılarak yüklenmesi, taşınması ve depolanması,

- Kurak dönemlerde yolların ve üzeri açık toplu depolama alanlarının nemlendirilmesi,

- Optimum trafik planının ve makine kontrolünün benimsenmesi, İnşaatın teknik ihtiyaçları için katı veya sıvı yakıtlar yerine tercihe bağlı olarak elektrik enerjisi kullanılması;

- Sahada inşaat ve yiyecek atıklarının yakarak bertaraf edilmesinin yasaklanması, üretim atık ve enkazının konteyner ve çuvallarda kontrollü bir şekilde toplanarak periyodik olarak şantiye dışına çıkarılması,

- İnşaat ve montaj alanında bulunan mevcut ve yeni arıtma tesisleri kullanılarak atık su arıtımı,

- Gres yağı ve bitüm maddelerinin depolanması, doldurulması ve uygulanması, esnasında oluşabilecek kirlenmeye karşı toprak koruma programının hazırlanması.

- Malzemelerin nakliye esnasında yola dökülmelerini önlemek üzere beton ve harç taşınmasında sadece ve sadece etkin araçların kullanılması sağlanacaktır.

- Geçici taşıt yollarına ait güzergâhlar ve yaklaşma şeritleri temel olarak daimi yol rotaları üzerinde bulundurulacaktır.

- Kazı fazlası malzemelerin yanı sıra inşaat atıkları ile çalışacak olan personelden kaynaklı günlük evsel katı atıkların ve üretim kalıntılarının depolanması için şantiye sahası dışında uygun alanlar tahsis edecektir.

- İnşaat aşamasında yapılacak faaliyetlerden olumsuz yönde etkilenecek araziler, tesisin işletmeye alınmasından önce yeniden düzenlenecektir.

- Projenin işletme döneminin sona ermesinin ardından, geçici yapılar yıkılacak ve tamamen kaldırılacaktır. Sahada yüzey akımını sağlamak üzere planlama yapılacak ve uygulanacaktır. Sonrasında arazi mevcut topoğrafyaya uygun olarak ıslah edilecektir.

- İnşaat sırasında su kütleleri, toprak ve atmosfer havasının koşullarından sorumlu yerel otoritelerce çevre koşullarının izlenmesi gerçekleştirilecektir.

- Üretim ve tüketim atıklarının çevre üzerindeki etkisini azaltmak amacıyla inşaata dahil olan Yükleniciler aşağıdaki atık kontrol tedbirlerini hayata geçirecektir,

- Herhangi bir işin yapılması esnasında atık üretim hacminin minimize edilmesi,

- İzinsiz atık atımına veya çevreye boşaltılmasına izin verilmemesi,

- Farklı atıkların özel olarak ayrılmış donanımlı yerlerde bulunan metal konteynırlarda seçmeli bir şekilde toplanması ve depolanması,

- Üretim ve tüketim atıklarına ilişkin oluşma, geçici depolama, yerleştirme ve kullanım süreçlerinin sürekli bir şekilde izlenmesi,

- Atık oluşumunda, atımında ve kullanımında ortaya çıkabilecek sapma ve değişikliklere dinamik bir şekilde cevap verilmesi,

- İnşaat işleriyle eş zamanlı olarak uzun süreli atık oluşumlarının ve bunların kullanım ve nihai yerlerine taşınmasının önlenmesi sağlanacaktır.

- Akkuyu NGS’nin işletme döneminde santralin yanına kurulacak cihazlar yardımı ile atmosferin termodinamik yapısı ve kinematik özellikleri sürekli olarak gözlemlenecektir.

- NGS’nin işletme dönemi boyunca işçilerin alacağı bireysel doz ve toplu dozun kapsamlı bir analizi yapılacaktır.

- Sahada meteorolojik ölçümlere inşaat ve işletme döneminde de devam edilecektir. Tüm bu aşamalarda toplanan meteorolojik veriler periyodik olarak analiz edilip sonuçlar çalışmanın ilerleyen aşamalarında sürekli olarak TAEK’e rapor edilmesi sağlanacaktır. Ayrıca ulusal ve uluslararası tüm mer’i mevzuata uyulacağına dair taahhüt de nihai ÇED raporunda yer almaktadır."

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.