Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan:

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan:
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Fethullah Gülen’in iadesiyle ilgili olarak, “Benim için iadesinden öte deport edilmesi çok daha isabetli olur. Deport edilsin ABD en azından stratejik ortağım veya model ortağız dediği Türkiye’ye karşı görevini yerine g

- Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Fethullah Gülen’in iadesiyle ilgili olarak, “Benim için iadesinden öte deport edilmesi çok daha isabetli olur. Deport edilsin ABD en azından stratejik ortağım veya model ortağız dediği Türkiye’ye karşı görevini yerine getirsin. Şuanda yani Milli Siyaset Belgesi’ne girmiş olan böyle bir örgütün başı artık bu noktada ABD’de tutulmamalıdır. Çünkü ABD-Türkiye ilişkileri açısından bu önemlidir”

TRT özel yayınında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Nasuhi Güngör’ün moderatörlüğünde Akif Beki, Saadet Oruç, Hilal Kaplan ve Mahmut Övür’ün sorularını yanıtladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yunanistan seçimlere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Yunanistan’ın son dönemde ekonomik olarak çok ciddi bir sıkıntı içinde olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, yüz milyarca avroluk bir borç olduğunu söyledi.

“ALEKSİS'İN BU İŞİ İYİ KULLANMASI, İYİ DEĞERLENDİRMESİ LAZIM”

Bu borcun içinde mevcut hükümetlerin puan kaybettiğini, Syriza'nın da hiç denenmemiş bir parti, alanlarda verdiği mesajlarla halktan destek bulduğunu sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan,

“Aleksis'in bu işi iyi kullanması, iyi değerlendirmesi lazım. Ben inanıyorum ki eğer iyi değerlendirirse tabii ki Yunanistan halkı yeni şansları da onun önüne koyacaktır. Yalnız bazı mesajlarda bence çok daha temkinli olmak, mutedil olmak yarın o mesajların altında kalmayı giderir. Siyaset duygusallığı çok kaldırmaz ve popülizmin ayarını iyi yapmak lazım siyasette. Eğer siyasette popülizmin ayarını iyi tutturamazsanız o zaman da vatandaş o soruyu sorar” dedi.

“YUNANİSTAN-TÜRKİYE İLİŞKİLERİNİ ÇOK DAHA İDEAL BİR NOKTAYA GETİRECEĞİMİZE İNANIYORUM”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye-Yunanistan ilişkileri noktasından birçok şeylerin yazıldığını, çizildiği ve o tür şeyleri de kabullenmediğini dile getirdi.

“Biz 'devletlerin devamlılığı esastır' kuralından hareketle, her yönetimle ilişki halinde olduk” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan,

“Yunanistan'da biz sosyal demokrat iktidarlarla da çalıştık, Hıristiyan demokratlarla da çalıştık, hepsiyle de bunları yaşadık. Ben Simitis'den bu tarafa hepsini gördüm. Papandereu, Karamanlis ile hepsiyle çalışmalarımız oldu ve ikili münasebetlerimiz her zaman da iyi olmuştur. Temenni ederim ki şu anda da yine Sayın Aleksis ile ki Sayın Davutoğlu'nun Atina ziyaretinde de zaten geniş bir görüşmeleri oldu ve Yunanistan-Türkiye ilişkilerini çok daha ideal bir noktaya getireceğimize inanıyorum ve kendisine de başarılar diliyorum” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, teşekkür gezilerine ne zaman başlayacağı yönündeki soruya ise, “Başladım” cevabını verdi.

“O TÜR BENCE GRUPLAR VEYA KURULUŞLAR BİZİ ÇOK DA IRGALAMIYOR”

Bu hafta sonu Kırşehir’e gideceğini ve bu ziyaretleri hafta sonları devam edeceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Freedom House'un raporuyla ilgili soru üzerine şunları söyledi:

“Freedom House'un filan, bunların dünyada itibarı filan yok. Bunların itibarı sıfır. Bunlar kendilerini bir şeye oturtuyorlar, oradan kendilerine bir değer atfediyorlar. Bunlar belki de kurdurulan kuruluşlar olabilir. Biliyorsunuz dünyada bu tür kuruluşlar vardır. Özel olarak bunlar kurdurulmuştur, bunlara özel görevler yükleniyor ve kendileri çalıp, kendileri oynarlar bunlar. Bir defa bu gerçekleri bilmemiz lazım. Cumhurbaşkanlığı makamında, burada, bizim gölge kabine kurmamız için, benim burada 25 tane burada bir defa müdürümün olması lazım veya daire başkanımın olması lazım. Burada böyle bir şey yok. Bunu söyleyenler, bugüne kadar acaba gelip benimle böyle bir söyleşi mi yaptılar, böyle bir görüşmeleri mi oldu? Böyle bir şey de yok. İlgi arkadaşlarımdan Cumhurbaşkanlığı makamının şunda sözcüsü İbrahim Kalın beydir. Onlarla da böyle bir görüşme yok. Biliyorsunuz dün yine yaptıkları açıklamalarda zaten bu teşkilat yapısını ne anlama geldiğini açıkladılar. Cumhurbaşkanlığı makamında bizim bu yaptığımız çalışmalar bir defa hükümetimizin bütün yatırımlarını takiptir. Biz bunları takip ederiz. Niye? Yardımcı olmak, bu konularla ilgili mesela hazırlanan kanunlar nereye geliyor sonunda, buraya onaya geliyor. Geldiği zaman burada sizin alp yapınız olmazsa bu kanunlar ilgili değerlendirmeyi yapabilirmisiniz, yapamazsınız. Bunları bileceksiniz. Ben Cumhurbaşkanı olarak ülkemdeki bu faaliyetlerden nereden haberin olacak. Bunları takip eden birimlerim olması lazım ki ben bunlardan haberdar olayım. Herhangi bir vilayete gittiğimde orada yapacağım konuşmada, benim bütün bu konuşmalarımla ilgili bilgileri alan arkadaşlarım kimlerden alacak? Bu işleri takip eden birimden alacak. Bunların burada olması lazım. Bundan önce böyle bir şey var mıydı? Bundan önce burada böyle bir şey yoktu. Şimdi biz, bu birimleri çalıştırarak burayı daha aktif, daha koşturan, düşündüren bir yapı haline getirdik. Onun için zaten şu anda bu konuyla ilgili gerek başmüşavirler, müşavirler, gerek genel sekreter yardımcıları, gerek daire başkanları, müdürler noktasında, buradaki yapıyı çok güçlü hale getiriyoruz, getireceğiz. Daha da burada yapacaklarımız var. İnşallah Cumhurbaşkanlığı makamı, bütün bu çalışmalarıyla da sadece Türkiye'de değil, uluslararası camiada da inşallah ses getirecektir, bunu da zaman gösterecek. O tür bence gruplar veya kuruluşlar bizi çok da ırgalamıyor” şeklinde konuştu.

“SİPARİŞ ÜZERİNE HAREKET ETMEM”

“28 Şubat yargısının yol açtığı mağduriyetler halen devam ediyor. Bu hususta sizce bir düzenleme mi yapılmalı, yoksa Cumhurbaşkanı olarak af yetkinizi kullanmayı düşünür müsünüz?” yönündeki bir soruya ise Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu cevabı verdi:

“Bize ulaşanlar var, ulaşmayanlar var. Ulaşanlarla ilgili bazı konularda bizler Adalet Bakanımız olsun başta Başbakanımız olsun bunları aramızda zaman zaman görüşüyoruz. Hatta biliyorsunuz gazeteci Yakup beyle ilgili olarakda bunca zaman içeride yattı ki yatışı neden dolayıydı ‘işte kalem, yapılan iftira’ aslı astara olan bir şey değil. Bunanla ilgili Adalet Bakanlığımızın bir inceleme çalışması var. Temenni ederim ki adalet burada yerini bulur ve buna doğrusu açıklayan olarak kabul edilsede, edilmesede bir zulüm olarak bakıyorum. 14 yaşında içeri alacaksınız 7 sene yatıracaksınız ve gerekçe olarak da ortada neymiş yatak yorgan yakmış bunu sunacaksınız. Arkadaşlarımın bana verdiği bilgileri söylüyorum. 28 Şubat mağdurları noktasında bireysel başvuru olmak üzere attığımız o adımla 2010 referandumunun getirdiği bir kolaylıktı, bu süreci çalıştırdık, çalıştırıyoruz. Herşeyi biz bilmeye biliriz. Ama bunlar bize ulaşması halinde bunlara yönelik yapabileceğimiz ne varsa bunları yapabiliriz. Cumhurbaşkanı olarak bu noktada benim yapabileceğim bir şey varsa bende tabiî ki mazlum olanların yanında yer almaya her zaman kararlıyım. Bu konuda da sipariş üzerine hareket etmem. Neyse yetkim o yetkimi de orada kullanırım.”

Fethullah Gülen’in iadesiyle ilgili ise bir soru üzerin Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Benim için iadesinden öte deport edilmesi çok daha isabetli olur. Deport edilsin ABD en azından stratejik ortağım veya model ortağız dediği Türkiye’ye karşı görevini yerine getirsin. Şuanda yani Milli Siyaset Belgesi’ne girmiş olan böyle bir örgütün başı artık bu noktada ABD’de tutulmamalıdır. Çünkü ABD-Türkiye ilişkileri açısından bu önemlidir. Bunu biz kendilerine ve yetkili adamları oradaki bazı örgütlerinede ilettik. Süreci takip ediyoruz. Şuanda takibimizdedir ama dediğim gibi birinci derecede deport edilmesi bizim için çok daha önemlidir. Sadece o değil tabiî ki başkaları da var. Şuanda ciddi manada Türkiye’den kaçış var. Baya kaçanlar var. Geçenlerde malum bir gazetede hani imamlar yayınlandı. Bu imamlar mesela bir kısmı Türkiye’yi terk etmiş durumdalar. Kaçıyorlar. Madem suçlu değilsiniz niye kaçıyorsunuz. Yakayı artık ele veriyorlar ve bunun arkasında başkaları da gelecek. Benimle ilgili ofisimde 5 kişiyle ilgili biliyorsunuz tutuklama kararı verildi. Şuanda tutuklama kararı verilenlerde kayıp. Ya yurt dışındalar ya ülke içinde kaçak konumdalar. Bunlarda var. Böyle bir süreci yaşıyoruz. Paralel devlet yapılanması içerisindeki durum bir felaket” ifadelerini kullandı.

“KENDİ ARALARINDA TUTARSIZLIK VAR”

Alevi açılımıyla ilgili de değerlendirmelerde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

“Kendi içlerinde bir defa bir tutarsızlık var. Kendi içlerindeki tutarsızlık deniyle işi biryere oturtamıyorsunuz. Yani bu dedelere yönelik diyanete bağlı olsun mu, olmasın mı? Cemevleri ile ilgili söyledikleri şeyler var. Cemevleri ile söylediğimiz bir şey var, belediyeler zaten bu konuda yer ayırmada gerekli yardımı zaten yapıyorlar. Buda ortada ve bütün bunlar yönelik söylenen bir şey var, burası bir ibadethane mi yoksa kültürel etkinlikleri yapıldığı yer mi? Bir grup ibadethane olarak görmek istiyor, bir grupta kendi etkinliklerinin yapıldığı, oturduklarını bir yer olarak görüyor. Bu noktada ortada bir sabitleşmiş değil. Bunlar oluşmayınca sıkıntı doğuyor. Diyanete bağlansın mı bağlanmasın mı bu yöndede sıkıntılar var. Bir defa hükümet ne gibi bir noktaya varacak bilemiyorum. Bizimlede bazı bu konularda yetkili ilim adamları ile bir konuşmamız olacak ve düşüncelerimizi hükümetimizle paylaşmak isteriz”

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.