Nurettin Abacıoglu

Nurettin Abacıoglu

Düşünce Fikir Ve Strateji Platformu

Dünyaya, ülkemize, şehrimize ve kendimize ait sorunları analiz etmek, çözüm yollarını bulmak ve öneri sunmak bir düşüncenin, bir fikrin ürünü olarak karşımıza çıkar.

Bunun için düşüncelerin çarpıştığı özgür bir ortama ve bir düşünce topluluğuna ihtiyaç vardır.

Düşünceler ancak böyle bir ortamda hayat bulurlar.

Düşünceler hayat bulmadığı yeri terk ederler.

Hakikat; düşüncelerin, fikirlerin ürünüdür.

Hakikati bulmak doğruyu bulmaktır. Aslolan da budur.

Bediüzzaman Said Nursi hazretleri bu hususu çok güzel anlatmış:

“Fikirlerin çarpışmasından ve farklı düşünen akıllardan hakikat ortaya çıkar”

 Bu hususta sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed’in yaşamından 2 örnek verelim.

Örnek 1: Hendek savaşı hazırlıkları yapılırken sahabi Salmanı Farısi Peygamberimiz Hz. Muhammed’e şöyle diyor: “benim ülkemde savaşırken düşmanların önünü kesmek için hendek kazılırdı” Burada da hendek kazalım”

Yüce peygamber bu düşünceyi, fikri doğru buluyor ve hendek kazılıyor. Adı bu nedenle hendek savaşıdır. Savaş kazanılıyor.

Düşünce ve fikre olan saygıya bakarmısınız!

Örnek 2: Bedir savaşı sırasında bir sahabi; savaş hazırlığı yapılırken karargahın konuşlandığı yerin yanlış olduğunu düşünmüş olacak ki; Peygamberimiz Hz.Muhammed’e şöyle diyor: “karargahın buraya konuşlanması size vahiy ile mi bildirildi, yoksa sizin fikriniz mi?”

yüce peygamber “benim fikrim” diyor. Sahabi diyor ki: “karargahı su kuyularının yanına kuralım ki, düşmanlar suyu almasın, yoksa biz susuz kalırız.”

Yüce peygamber bu düşünceyi, fikri de doğru buluyor ve karargahın yerini değiştiriyor. Savaş kazanılıyor.

Düşünce ve fikre olan saygıya bakarmısınız!

Böyle güzel  bir kılavuzumuz var ama, biz müslümanlar ne yapıyoruz: benim düşüncem, benim fikrim doğru diye dayatıyoruz. Atalarımız “ akıl akıldan  üstündür.”

Diğer fikir sahiplerine ön yargı ile bakıyoruz. Hiçbir düşünceye, fikre saygı göstermiyoruz.

Yazımızın konusu bu değil ama, mevzu Hz. Muhammed’e geldiği için müslümanlara kısa bir dokunuş yapalım.

Peki İslam dünyası Ortadoğu’da  ne yapıyor?

Önünde son peygamber kılavuz varken. Onun dediklerini yapmıyor.

Sünnete aykırı hareket ediyor.

Ölçü nedir? Kuran islamıdır

Yol nedir? Hz. Muhammed’dir.

Din nedir? muameledir.

Peki yapılan nedir? Bilen var mı?

Bu nedenle de İslam dünyasının başı beladan kurtulmuyor ve iki yakası bir araya gelmiyor.

İşte Ortadoğu da bitmeyen savaş. Dünyanın gözü önünde herkes birbirini öldürüyor.

Yapılanlar İslami olmadığı halde. Gruplar  islam adına cihat yaptığına inanıyor

.Kuran’ın tarif ettiği İslam ayaklar altına alınıyor.

Bütün dünya terörizmi islam dini ile özdeşleştiriyor.

Müslümanların geldiği noktaya bakarmısınız! Müslim= terörist.

Müslümanların başına gelenler, Kuranın yolundan, Hz. Muhammed’in sünnetinden ayrılmanın sonuçlarıdır.

Yüce peygamberin sünnetine uyan kaç kişi kaldı?

Kuran düşünce ve fikrine olan saygı  bu gün kaç kişide kaldı?

Bazı müslümanlar yanlışlarını sorgulamak yerine, kendilerini layusel görüyorlar.

Ben merkezli – enaniyet duygusu; islamın yasaklamasına rağmen müslümanları esir almış durumdadır.

Bunun sonu iyiye alamet değildir.

Ey insanlar Hz. Muhammed’in davranışını örneklerle anlattım.

Şimdi buna ne diyeceksiniz?

İslam anlayışına göre düşünen toplumlar için hayır vardır.

Kuran’ı Kerim’de düşüncenin önemini belirten birçok ayet vardır.

“Siz hiç düşünmezmisiniz, akıl etmezmisiniz” ayeti apaçık ortadadır.

Düşüncenin ve fikrin olmadığı yerde ne olabilir ki?

Sadece bir hiç…..

Tekrar ana konuya dönelim...

Her şeye rağmen düşünen beyinlere ihtiyaç vardır.

Gelişmiş ülkeler düşünen beyinler sayesinde gelişmiştir.

Araştırma ve geliştirme düşünen beyinlerle olmaktadır.

Bu nedenle düşüncelere, fikirlere yasak yerine yaşam alanı açmak gerekir diye düşünüyorum.

Bunun için Kahramanmaraş merkezli bir düşünce kuruluşu oluşturmak zaruret haline gelmiştir.

Düşünce kuruluşunun adı: Düşünce  Fikir ve Strateji Araştırma Platformu

Düşünceleri ve fikirleri buhataplara ulaştırmak kurumsal bir kimlikle daha kolay olacaktır.

Ülkesini ve şehrini seven, düşünen, fikir üreten, ufku geniş, sorgulayan, duyarlı, özgüveni- medeni cesareti yüksek, sorumluluk bilinci gelişmiş,üstlendiği konulara misyon ve vizyon katabilecek, geleceği doğru okuyan gerçek Maraşlı’lara ihtiyacımız var.

Zira bu şehir ancak onların omuzlarında yükselecektir.

Katkı vermek isteyenler, yol arkadaşı olmak isteyenler, ben de varım diyenler, bize katılmak isteyenler lutfen arasınlar.

Maraş’ı gerçekten sevenlerin kaç kişi olduğunu bir görelim ve yol haritamızı ona göre hazırlayalım.

Bu vesile ile Kurban Bayramınızı tebrik ederim.  İslam dünyasındaki gözyaşının dinmesi için de ortadoğu da iç savaş yapan  müslümanlara akıl,  ve  izan, vermesini  Cenabı Allah’dan niyaz ederim.

Allah ülkemizi hasetten, fesattan, bölünüp parçalanmaktan  ve her türlü tehlikeden korusun. Amin.

Not:  iş bu çağrıya söyleyecek fikri olan, şehrimizde yaşayan, yurt dışında olan, yurt içinde olan, ilçe ve beldelerde yaşayanlarda dahildir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nurettin Abacıoglu Arşivi