Eğitim Ve Sağlık Sorunları Çözülebilir mi?

Kahramanmaraş eğitim hizmetleri ve sağlık hizmetleri açısından Türkiye geneline baktığımızda hak ettiği yerde değil.

Ekonomik olarak, sosyal olarak, büyüklük olarak 17 ve 18 sıralarda yer alan Kahramanmaraş her ne hikmet ise, bu iki alanda yeterli sıçramayı yapamadı bu güne kadar.

Eğitimciler ile eğitimi konuştuğumuzda “derslik sıkıntısı ve öğretmenlerin ekonomik kaygıları!” gibi sebepler ön sıralarda yer alıyor.

Dün İl Genel Meclis Başkanı emekli eğitimci Ramazan Okumuş ile bu konuyu biraz konuştuk.

Ramazan hoca diyor ki; Öğretmenlerde öğrenci sevgisi azaldı. Öğretmenler hizmet içi kurslara alınmalı. Öğretmenlik gönül ve sevgi işi. İşi sıkı tutan ve çocukları seven öğretmenlerin okuttukları çocuklar başarılı oluyor diyordu. Meseleyi sadece derslik sıkıntısına bağlamak doğru değil diyordu.

Şöyle düşündüm ve bunun doğru olduğunu kısmen kabullendim. Benim kızım Akçakoyunlu İlköğretim okulunda okuyor. Bir öğretmeni vardı 5. Sınıfa kadar okuttu. Ökkeş Hoca. Kızım 4. Sınıftan itibaren dershaneye gitti. Dershanede de bir öğretmeni vardı Mehmet Gülşen. Bu iki öğretmenin verdiği eğitim sayesinde kızım 6. Sınıf SBS sınavlarında 461 puan aldı ve Bursluluk sınavını kazandı.

7. sınıfta okurken ne okulda ne de dershaneden verim alamadı. Dershaneye gitmeye bile canı istemedi. Bunun sebebi Dershanede ki kimi öğretmenlerdi. Bir soru sorduğunda cevabını alamadı. Küstü. Aynı şey okul içinde geçerli.

İdare özellikle 6,7,8 sınıflar için özel proğramlar yapamadı. Özel rehberlik veremedi. Ve sonuç olarak ise 7. Sınıf SBS sınavında 394 puan aldı. Çünkü ne dershanede ne de okulda öğretmen noktasında muhatap bulamayan öğrenci kendi haline kaldı. Tabii veli olarak bizimde belki birçok sorumluluklarımız vardı. Bizlerde bu sorumlulukları yerine getiremedik.

Öncelikle insanlar sorumluluk alanlarında sorumlu gibi davranmalıdır. Özel okullarda okuyan öğrencilerin başarılı olmalarının altında yatan gerçek, rehberlik, etüd ve öğrencilerin istedikleri sorularına cevap veren muhatap bulmalarından kaynaklanmaktadır. Bir öğretmen neredeyse her ay 1500 Tl’den daha fazla maaş alıyor. Üç ay tatil yapıyor. Bu gün Türkiye şartlarında diğer insanların yaşam koşullarına baktığımızda Öğretmenlik yapanların hayat standartları çok yüksektir. Ancak aldıkları maaşın hakkını vermiyorlar. Keyfi raporlar, keyfi izinler ve bir çok sorun öğretmende birikince doğal olarak öğrencilerine eğitim veremiyor. Aynı öğretmen Özelde çalışacak olsa iki ay sonra kapıya koyarlar.

Milli Eğitim mutlaka bu konu üzerine ciddi çalışma yapmalıdır. Devlet okullarındaki başarısızlığı getirip sadece derslik sorununa bağlamak doğru değildir.

Kahramanmaraş Milli Eğitim müdürlüğü üst yönetimi olmak üzere okul müdürleri, müdür yardımcıları hatta öğretmenler dahil rotasyona tabi tutulmalıdır.

Böylesi radikal kararlar alınmaz ise her sınıfta 25 öğrenci olsa bile Devlet okullarında verim alınamaz.

SORUN SADECE DERSLİK SIKINTISINDA MI?

Kahramanmaraş’ta en kalabalık okullara baktığımızda Gazi, Fatih gibi. Bu okullarda genel ortalama iyi durumda. Bu okullarda görev yapan yöneticiler diğer okullara göre biraz işi sıkı tutuyorlar.

Kenar mahallelerde kimi okullarda da böyle başarılar zaman zaman dönem dönem yakalanıyor. Bakıldığında başarılı bir müdür, başarılı birkaç müdür yardımcısı ve başarılı birkaç öğretmen ile bu iş çözülüyor.

O halde Kahramanmaraş’ın eğitim konusundaki başarısızlığın tamamı derslik sıkıntısı ile ilgili değildir.

Görev yapan öğretmenlerimizde, idarecilerimizde, öğrenci velilerimizde, velhasıl hepimizde birer parça suç vardır.

Bu sorunların üstesinden gelmemiz için toplu bir acil eylem planı ortaya konulmalıdır.

Öğrenci velilerinin okula gelmesi sağlanmalıdır. Okul ile veli arasında sıcak ilişki sağlanmalıdır.

Veli okula gelmiyorsa rehberlik öğretmeni öğrencinin evine gitmelidir. Mutlaka bir iletişim kurulmalıdır. Öğrencinin evdeki çalışma durumu rehber öğretmen tarafından görülmelidir. Eğer evi ders çalışmaya müsait olmayan öğrenci sayısı fazla ise okullarda etüt odaları oluşturulmalıdır. Ancak verim alınır.

Türk zEğitim Sen Şube Başkanı Mustafa Gökhan’ın bir basın açıklamasını olduğu gibi köşeme almak istiyorum.

Bakınız Gökhan ne diyor?

 

SAYIN VEKİLLERİMİZ ALINSINLAR

 

Her ne kadar bizler asıl olsak da seçtiğimiz vekiller adımıza söz söyleme ve asılları yönetme hakkına sahipler. İstesek de istemesek de sistemin gereği bu.

Asılları yönetme görevini üstlenenler, yönetilenlere göre ağızlarından çıkan sözleri kulakları en fazla duyması gerekenlerdir. Çünkü herkes yanlış konuşabilir ama yönetici konumunda olanlar asla. Yönetilenin yanlışı sadece kendisine zarar verirken, yönetenin yanlışı toplumun tamamına zarar verir.

Bir söz var:  “ Söz ağızdan çıkıncaya kadar senin kölendir; ancak söz ağızdan çıktıktan sonra sen sözün kölesisin!”

Basından aldığımız (10 Temmuz 2009 Maraş Manşet) haber şöyle:

“Milletvekili Fatih Arıkan ise, sivil toplum kuruluşlarında iş yapacak insanların bulunması gerektiğini vurguladı. Arıkan, "Sivil Toplum kuruluşlarının bazılarında oturan başkanların, kurumu ve sorumlu olduğu sektör çevresini yüceltmek yerine kendi menfaatlerini ve çevresindekilere hizmet ettiğini görüyoruz. Bunu kesinlikle önlememiz lazım. Makamını korumak ve çevresini kollamak için oraya gelen insanları istemiyoruz.”

Umarım Sayın Vekilin sözü yanlış yorumlanmıştır ve gazetelere öyle yansımıştır.

Basının algıladığı şekilde algıladığımızı varsayacak olursak; Sayın Vekil büyük bir yanlış yapmıştır. Eğer bazı sivil toplum kuruluşlarını ve başkanlarını kastediyorsa hem kastettiği sivil toplum kuruluşlarını hem de başkanlarını isim isim vermelidir. Yok, eğer tamamını kastediyorsa o zaman cevabımız hazırdır:

Biz, Türk Eğitim-Sen olarak tespit ettiğimiz eksiklikleri ve yanlışlıkları anında yazışmalarla Valiliğimize ve Milli Eğitim Müdürlüğümüze yazılı olarak ilettik. Yetinmedik; basınımız aracılığıyla kamuoyunu da bilgilendirdik. Hatta oralardan olumlu sonuç alamayınca idare mahkemelerine taşıdığımız 170’in üzerinde dava oldu.

Şimdi biz kendilerine diyoruz ki;

1-      Kahramanmaraş Milletvekili olarak Vekil olduğunuz günden bu yana gerek Türkiye genelinde ve gerekse de il genelinde Milli eğitimde en fazla üyeye sahip olarak yetkili olan bizi ne zaman ziyaret ederek görüşlerimizi alma zahmetine katlandınız?

2-      Kahramanmaraş’ın eğitim konusunda temele bir taş koydunuz mu?

3-      İdareci olarak atanmasına vesile olduğunuz eğitimcilerde liyakat aradınız mı?

4-      Sivil toplum kuruluşu başkanlarını ve ekibini idareciliğe atanmaları konusunda desteklediniz mi?

5-      Başkalarının haklarını gaspederek atananlarla ilgili tutumunuz ne oldu ve bu usulsüz atamalar hakkındaki düşüncelerinizi uzmanlarla paylaştınız mı?

6-      Kahramanmaraş’ımız SBS ve ÖSS sıralamaları hakkında ne gibi işlemler yaptınız veya yapmayı düşünüyorsunuz?

7-      İlimizin bu kötü gidişatını gördüğünüzü düşündüğümüzde bu gidişata sebep olanların tespitini yaptırdınız mı; yaptırdınızsa eğer müsebbiplerle ilgili ne gibi bir uygulama yaptınız?

                                                                       20.07.2009

                                                                 Mustafa GÖKHAN

                                 Türk Eğitim-Sen Kahramanmaraş 1 No’lu Şb.Bşk

 

….Evet sevgili Gökhan hocanın eleştirilerine kulak tıkamak doğru olmaz.

 

ARDAHAN REKTÖRÜNÜNÜN TEPKİSİ!..

Ardahan Üniversitesi Rektörü Prof. Ramazan Korkmaz’ın basına yansıyan bir açıklaması var dikkatimi çekti.

ÖSS sonuçları açıklanmıştır. Ardahan’ın durumu iyi değil. Ardahanlılar Rektörü kuzu yemeğe davet ederler ve Rektör bu duruma isyan eder. Ve Ardahanlılara “Zıkkım Yiyin!” der. Sizlerin yas tutması gerekirken bu gün siyah kurdelalar takmanız gerekirken sizlerin umurunda bile değil diye tepki gösterir.

BİZİM ÜNİVERSİTEDEN HİÇ SES ÇIKMAZ

Ardahan Üniversitesi Rektörünün verdiği tepki gibi bizim Üniversitede görev yapan akademisyenlerin hiç tepkilerine tanık olamadık bu güne kadar.

Bizim üniversite zaten Kahramanmaraş halkı ile barışık olmayan bir görüntü veriyor yıllardır.

Keşke bizim rektörümüzde eğitim ve sağlık konusunda bir şeyler ortaya koysaydı. Projeler ortaya koysaydı. Bu sorunu ancak şu şekilde çözerdik deseydi. Ama nerede?

 

ÇÖZMEK İÇİN NE YAPILMALIDIR?

Kahramanmaraş’ın geri kaldığı eğitim ve sağlık konusunda öncelikle “Eğitim ve Sağlık Platformu!” kurulmalıdır. Bir koordinasyon merkezi haline getirilmelidir. Vali Başkanlığında bir teknik komite kurulmalıdır. Nerede hangi sorun varsa bu komite çözümü noktasında irade ortaya koymalıdır.

Vali Sayın Tanılır tek başına kalıyor bir çok konuda. Merkez ilçede arsa gerekse arsa üretilmelidir. Hazinaye ait arsalarla takaslar yapılmalı ve öncelik arsa sorunu çözülerek, okul yapmak isteyen iş adamlarına kura ile arsaları vermelidir. Her iş adamı cadde kenarı istiyor. Caddede okul olmaz kardeşim. Siz millete hizmet yapmak istiyorsanız, kenar mahallelere okul yaptırmalısınız. Orada okula ihtiyaç var. Yok amacınız üzüm yemek değil bağcı döğmek ise söyleyecek sözümüz yok size!...

Oluşturulan teknik komite eğitim ve sağlık alanlarında nerenin neye ihtiyacı varsa o hizmet o yere götürülmesi üzerine planlama yapmalıdır.

İnanıyorumki böylesi bir planlama yapıldığında birkaç yıl içinde Kahramanmaraş’ın eğitim ve sağlık alanındaki sorunu çözülecektir.

Yoksa şimdiki mantık ile bu sorun bir türlü çözülemez!...

Çözülmesi için siyasi irade gerek.

O da bizde olmadığına göre, neredeyse 25 yıldır yazdığımız gibi yine yazmaya devam edeceğiz!...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Mehmet TAŞ Arşivi