"CEMAATTEN AYRILIRSAN, İHANET ETMİŞ SAYILIYORSUN"

"CEMAATTEN AYRILIRSAN, İHANET ETMİŞ SAYILIYORSUN"
FETÖ/PDY soruşturması kapsamında, öğretmenlik mesleğinden ihraç edilen 4'ü tutuklu 29 sanık hakkında, "silahlı terör örgütü üye olma" suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istenen davanın ilk duruşması görüldü.

Adana'da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında, öğretmenlik mesleğinden ihraç edilen 4'ü tutuklu 29 sanık hakkında, "silahlı terör örgütü üye olma" suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istenen davanın ilk duruşması görüldü.

Adana 2. Ağır Ceza Mahkemesince, duruşma salonunun fiziki kapasite yetersizliği nedeniyle Bölge Adliye Mahkemesinin 375 kişi kapasiteli mahkeme salonunda görülen duruşmaya tutuklu sanıklar Yasin Aydoğan, Bahattin Savrun, Gökhan Dindar ile tutuksuz sanıklar Zekeriya D, Özlem D, Yusuf K, Özgür İ, Oğuz Tansel K, Nimet A, Neslihan K, Mikail K, Mehmet T, Mahmut D, Huri O, Hatice Ç, Feride K, Fatih K, Faruk T, Durmuş Z, Cumali A, Ceyhun S, Birsen K, Bilal U, Ali K, Ahmet K, Filiz D, Mehmet D. ve avukatları katıldı.

Tutuklu sanık Fatih Sütçü ise duruşmaya, tutuklu bulunduğu Kahramanmaraş Cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden katıldı.

Tutuklu sanıklardan Fatih Sütçü, üzerine atılı suçlamaları kabul etmediğini belirterek tahliyesini talep etti.

Diğer tutuklu sanık Yasin Aydoğan ise etkin pişmanlık yasasından faydalanmak istediğini belirterek örgütün yapılanmasına yönelik itiraflarda bulundu.

"BENİM BİR GÜN BİLE DİNİ EĞİTİM ALMIŞLIĞIM YOKTUR"

"Cemaat" adıyla bilinen yapı içerisinde belirli bir süre "sohbet hocalığı" yaptığını belirten Aydoğan, örgüt bağlantılı bazı isimleri vererek şu bilgileri paylaştı:

"Emniyet grubuna yönelik sohbet toplantılarını yapan, Adana ile irtibatı kuran isim bendim. Benden önce sohbet toplantılarını Hakan A. adında bir şahıs yapıyormuş. O bırakmış görevi ben devraldım. Bana bir telefon verildi. O telefondan Hakan'la iletişim kuruyordum. Bu yapı içerisinde kime ait olduğunu bilmediğimiz cep telefonu hatları üzerinden iletişim sağlıyorduk. Tuğrul S. adlı şahıs bu yapının Ceyhan Emniyet sorumlusudur. Etkili ve güçlü bir isimdir. Benim bir gün bile dini eğitim almışlığım yoktur. Buna rağmen sohbet hocalığı yaptım. Bu süre zarfında Adana sorumlusu ve sorumlu yardımcılarını gördüm. Halit Demir takma adını kullanan şahıs bu yapının Adana Emniyet sorumlusudur. Adana Emniyet sorumlusunun gerçek ismi ise Cihan D.'dir.

Bu yapıya ait evlerimiz mevcuttu Ceyhan'da. Cemaat adıyla bilinen bu yapıda 40'ta bir oranında malından himmet verme olayı vardır. Bir kimsenin malı yoksa eğer maaşından kesilirdi. Ben paraların toplanıp Adana'ya teslim edildiğini biliyorum. Terör örgütüne ait Coco isimli programı Ömer adında bir şahıs benim ikinci cep telefonuma yükledi. Bu program ByLock'tan farklı bir yapıya sahiptir. Coco üzerinden sesli görüşme yapabilme imkanı mevcuttur."

 "YANLIŞLARI DİLE GETİRDİĞİMDE "ŞAHSİ HATADIR" DENİLDİ

Aydoğan, mahkeme heyetine, örgütün mali yapılanmasına ilişkin de bilgiler ve isimler verdi.

Örgüt içerisinde birçok yanlış uygulamaya tanıklık ettiğini ifade eden tutuklu sanık Aydoğan, yanlışları dile getirdiğinde kendisine "şahsi bir hatadır" denildiğini anlattı.

Örgüt üyesi emniyet mensuplarının, farklı birimlere geçmek isteğinde, duruma örgütün karar verdiğini paylaşan Aydoğan, "Ben bu yapı içerinde şunu gördüm Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü, İstihbarat Birimi ve Terörle Mücadele birimindeki bir mensup asla izinsiz başka bir birime geçemez. Çünkü bu birimler operasyonel birimlerdir ve ayrıca taltif oranları çok yüksektir. Taltifi fazla alan bir kimse fazla himmet verirdi." dedi.

Örgütün kendisini "din" ile aldattığını vurgulayan Aydoğan, "Bu örgüt insanı öyle bir hale getiriyor ki zihinlere 'cemaatten ayrılırsan, ihanet etmiş sayılıyorsun, verilen görevi yapmazsan cehennemlik olursun' anlayışı yerleştiriliyor." diye konuştu.

Tutuklu sanık Aydoğan, birlikte yargılandığı tutuksuz sanıkların bazılarının ismini vererek örgüt içerisindeki görevlerini tanımladı.

Örgüt içerisindekilere yönelik "not verme" işleminin olduğuna dikkati çeken Aydoğan, şunları aktardı:

"Sohbet toplantılarına ve diğer cemaat organizasyonlarına çağrı üzerine katılım gösteren ve göstermeyenlere 5 üzerinden not verildi. 'Bir şahıs cemaatin organizasyonlarına her zaman çağrı üzerine katılıyorsa 5 puan alır. Çağrı üzerine seyrek geliyorsa 3 puan alır. Polis okullarında okurken polis adayı öğrencilerin beyinlerine şu felsefeyi işlemişler, 'bizimle olursanız, her işiniz düzgünce yürür, istediğiniz birimde istihdam edilmenizi sağlarız', örgüt, her zaman için adeta sayılara tapıyor. Örgüt içerisinde istatistiki rakamlar isteniyor. Mesela diyorlar ki '50 tane adam yetiştireceksin en az 30 tanesi çağırdığımızda acil gelecekler'. Biz bu polisleri evlere yerleştiriyoruz. Bu yapı emniyet içerisinde Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Müdürlüğü'ne önem veriyordu. Ayrıca cemaatin kermes organizasyonlarında hangi şahsın hangi kurumun sorumlusu olduğunu öğreniyorduk. Bana eğer fotoğraf üzerinden şahısları teşhis etme imkanı sunulursa bildiklerimi teşhis ederim.''

Savunması alınan tutuksuz sanık Mehmet D. ise terör örgütünün gizli yazışma sistemi ByLock programını telefonuna yüklediğini kabul ederek, amacının içerisindeki dini paylaşımlar olduğunu öne sürdü.

Mahkeme heyeti, tutuklu sanıklardan Aydoğan'ın beyanları dikkate alındığında adli kontrol şartı ile tahliyesine, tutuksuz sanık Mehmet Tuskan'ın ise kullanmış olduğu GSM hattında ByLock tespitinin olması nedeniyle tutuklanması yönünde karar vererek duruşmayı erteledi.

Kaynak:

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.