Elbistan'ın Derdi... İnsanlığın Derdi...

Dün pazar olması hasebiyle Elbistan sokaklarında bir yürüyüş yaptım. Kalabalık caddelerin içerisine girdim. Biraz hava soğuktu... Özellikle tanıdığım tanımadığım herkesin gözlerine bakmaya çalıştım. İnsanları, amaçlarını, hayallerini ve bilhassa dertlerini hissetmeye çalıştım. Bu yazım tamamen bir analiz olarak görülmeli ve bu iyi ile kötü şeylerin genel bazda düşünülmesi en büyük istirhamımdır.

*

Anladım ve gördüm ki; insanlar göz göze gelmekten olabildiğince sakınıyor ve kendi dertlerini, tasalarını mahremiyet prensibiyle görüyor ve paylaşmaktan, yansıtmaktan mümkün mertebe kaçınıyor. Aslında bu sosyolojik bir sorunun temelinde kaynaklanıyor. Artık gelişen dünya ülkelerinin değişen toplumları konuşmaktan kaçınıyor düşüncesini pekiştirir nitelikte.. Değişen dünya konjonktürü tek insan modeline ziyadesiyle yakın olduğu için bu kadar sorunun temel kaynağı aslında bir kaç sorundan kaynaklanıyor. Bütün insanlığın değişen toplumların mayasını değiştiren de işte bu bir kaç sorundur.

*

Hırslarımız, dünya görüşlerimiz, hayallerimiz, ve karakterimiz ne olursa olsun kendimizi bütün her şeyden soyutladığımızda kısacası damarlarımız da ki kanın değerini sorguladığımızda bu insanlık modelinin ne geçmişimizle ne de geleceğimizle bir ilgisi yoktur. Biz selam vermeyi selam almayı önemseyen insanlarız. Hal, hatır sormayı kendisine ve düşünce dünyasına bir görev tahayyül etmiş bir milletiz. Sorunlarımızı, sevinçlerimizi mantık dairesinde paylaşmak fıtratımızda var.

*

Evet doğru; toplumlar değiştikçe ihtiyaçlarda değişti. Pek tabi bu duruma karşı çıkmak akıl karı değildir. Yeni dünya düzeni ile tüketen ve ekonomik bataklığa sürüklenen bizlerin değerlerimizi yaşatmak için savaş vermelerini anlatmaya çalışıyorum. Hani büyüklerimiz söyler ya; nerde o eski bayramlar. Aslında nerde o eski toplumlar, nerde o eski dünya desek daha doğru olacak.

*

Ey insanoğlu biliyorum çok zor ama gelin sıkıntılarımızı bir kenara bırakıp insanlara gülümseyelim. Gelin dertlerimizi paylaşıp, birbirimize bol bol dua edelim. El sıkışalım. Kapitalist dünyanın entegre ettiği tek tip insan modelini reddedelim. Saygılarımla

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Orhan KOYUNCU Arşivi