Haydin Seçime…

Denir mi denir…

Sanki yeni bir seçim olacakmış gibime geliyor.

’’İster kabul edilsin ister edilmesin. Türkiye’nin yönetim sistemi bu anlamda değişmiştir. Şimdi yapılması gereken, bu fiili durumun hukuki çerçevenin anayasal olarak kesinleştirilmesidir’’

Dendi mi? dendi.

Güney doğuda bir değişim rüzgarı esiyor mu? esiyor.

Başkanlık sistemi gelmeli mücadelesi yapılıyor mu? yapılıyor.

Başkanlık sisteminin gelmesi isteğine, dışarıdaki veya içerdeki egemen güçlerden itiraz var mı? Yok.

Anayasa çalışmalarının başlatılıp bitirilmesi isteniyor mu? isteniyor.

Tüm bunların oluşumu için düğmeye basılmış, kamuoyu hazırlanmakta mıdır? Hazırlanmaktadır.

Amaç ve hedef, tüm bunların bu günkü meclis çatısı altında iktidar ile muhalefetin el ele vererek yapmasıdır.

Lakin ortada gözüken de hiç öyle değildir.

Muhalefet partileri, Anayasa değişikliğine evet deseler de, maddelerde uzlaşmanın sağlanması hayli zor gözükmektedir. Hele de başkanlık sisteminin bu uzlaşıdan çıkması imkansız hal almaktadır.

Mecliste bulunan partiler, çalışmalarda ki uzlaşı arayışı noktasında bir birleri ile daha iyi ilişkiler geliştirmeleri gerekirken, tam aksine sanki uzlaşı arıyor görüntülerinin arkasında uzlaşmamak için bahaneler aramaktadırlar. Değişik bahanelerle bir birleri ile kavga etmek için çırpınmaktadırlar.

CHP nin son kurultayındaki tavırlar ile ona hükümet kanadından gelen cevaplar bunu su yüzüne çıkarmaktadır.

Artık belli olmuştur ki bu meclisten bir anayasa çıkmaz. Anayasa çıkarsa da başkanlık sistemi hiç çıkmaz.

İşte tam da burada, AK Partiye aslında gün doğmaktadır, AK Partinin beklentisi gerçekleşmektedir. AK Parti gözlüğünden baktığınızda.

CHP oylarını artıramamakta, yerinde saymakta, hatta çelişkiler yaşamakta, iç muhalefeti bitirip lider partisi olma çalışmaları yapmaktadır.  İktidar veya ülke gündeminden uzak, halktan kopuk bir görüntüyle günü kurtarma mücadelesindedir.

MHP seçmenini iyice küstürmüş, liderlik kavgasına yenik düşmüş, milliyetçilik mücadelesini AK Partiye kaptırmanın çırpınışlarıyla, muhalefetlik düşüncesini kafasından atmış seçmeninden, sempatizanlarına oradan da yöneticilerine kadar sanki umut tükenişi sendromu yaşamaktadırlar. Tüm bu gelişmeler de sanki oylarının aşağılara doğru kaydığına veya kayacağına işarettir.

HDP meclise girmenin sarhoşluğunu üzerinden atamamış. Türkiye partisi olma çalışmaları Kandil tarafından baltalanırken, dik duruşunu ortaya koyamamanın çaresizliğiyle bölünme sıkıntısına kapılmıştır. Güneydoğuda da, olaylar ve ölümler karşısında PKK nın altında ezilmiş, yöre halkınca da suçlu ilan edilmekle yüz yüze kalmıştır. Türkiye partisi olmaktan çok uzaklarda, yalnızca bir terör örgütünün meclis kanadı olma görüntüsünden kurtulamayan HDP, çoktan barajın altına düşmüş, bir daha meclis göremeyecek hale gelmiştir.

İşte bu sebepler AK Partinin aklına seçimi getirmektedir. Güneydoğudaki olaylar seçmeni korku içinde bırakıp HDP den uzaklaştırır iken, milliyetçilik kavramını da yakalayarak Anadolu seçmenin gönlünü kazandığını gören AK Parti,  muhalefete gelin birlikte başkanlık sistemini getirelim ve birlikte anayasayı değiştirelim dese de, içten ve çok istekli gibi gözükmemekte, hatta gelinen noktadan memnun ve keyifle için içinde gülmektedir.

Partilerin düştüğü bu durumdan ve seçmenin gidecek başka kapısın kalmayışı ile çaresizliğinden faydalanmak isteyerek, anayasa ve başkanlık sistemi şartıyla muhalefeti iyice sıkıştırıp, seçmen karşısında mecburiyet havası yaşatarak, isteğine haklı zemin oluşturup, sandığa başvurmanın zaruret olduğunu ortaya koyacaktır.

7 Haziran seçimleri öncesinde 400 milletvekili istiyorum diyerek seçim startı veren cumhurbaşkanımız sonrasını getirmeyerek suskunluğa girdiği o söylemini bıraktığı yerden başlatmak üzere harekete geçecektir.

AK Parti, bu muhalefetle ülke yönetilmez, anayasa değişmez, başkanlı sistemi oluşturulmaz diyerek, halkı hakem tayin edelim propagandasıyla seçime gidecektir.

Neden gitmesin ki şartlar bu kadar müsaitken. Haydin yeniden seçime, başkanlık adına…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin GAZİ Arşivi