Abdulbaki GÜNIŞIĞI

Abdulbaki GÜNIŞIĞI

İnşaat İskelelerinde Alman Oyununa Getiriliyoruz

15 Temmuz tarihinden önce, tam güvenlikli inşaat iskeleleri hakkında hükümetin bakanlıkça karar almış olduğu bizlere çeşitli otellerde ve diğer toplantı yerlerinde yapılan seminer ve konferanslar ile anlatıldı. Yapılan bu tür tanıtma toplantılarında bizzat devlet yetkilileri ve iş güvenliği uzmanları tarafından bilgi verildi. Bu toplantılara aynı zamanda örnek güvenlikli iskele olduğu belirtilen tamamı alman menşeli malzemelerde getirilip sergilendi.

           Bu yazıyı yazmamın en büyük sebebi ise işte yukarıda ki tarihten önce olması sebebi iledir. Tam güvenlikli iskele diye bize tanıtılan iskelenin birebir aynısını nerede ise yetmiş seneden beri üreten yüzlerce fabrika var ve milyonlarca metreküp iskelede çeşitli şirketler ve şahıslar tarafından alınmış, milyonlarca lira bağlanmış ve kullanılmaktadır. İş bu iskelenin tam güvenlikli olması için gereken ise aynı iskelede kullanılan bazı parçaların sayısının arttrılması ve bazı ilave parçalar olduğudur. Fakat bizlere bu tanıtımı yapanların gösterdiği malzemeler ise bu kadar basit malzemeleri sanki Türkiye yapamıyormuş gibi ithal edilmesini özendirmek olmuştur. Bu ithal iskelenin reklamının da bizzat bizim cebimizden devlet eli yapılmış olması ise çok manidar olmuştur.

          Türkiye de çeşitli çaptaki şantiyelerde milyonlarca metreküp iskele var iken, doğu ve güneydoğuda hala on katlı binalarda kavak iskele kullanılıyor iken, bizdeki boyalı metal iskeleler tam güvenlik şartlarını ihtiva etmesine rağmen, ısrarla bunların galvanizli olmasını isteyenler, bu malzemenin maliyetinin yüzde elli artacağını bilmiyor olamazlar. Galvaniz bu metal malzemenin ömrünü uzatsa da, sağlamlığında herhangi bir artış yapmamakta, üstelik ödenecek % 50 maliyet artışına rağmen iskelenin ömrü yüzde elli artmamaktadır.

         Üstelik elimizde bulunan milyonlarca metreküp iskelenin kullanılmayacak olması, iş güvenliği memurlarının galvanizli iskele ısrarı, bu kadar alınmış malzemenin çürümeye terk edilmesi ve bunun bizim gibi ülkeler için maliyetinin kolay hazmedilmeyecek olması gerçeğini değiştirmemektedir. Üstelik bir kanun çıkar ve uygulanır ise bu herkes için olmalıdır. On iki metreye kadar olan inşaatlarda ahşap iskeleye izin var. Fakat yanı başımızdaki Gaziantep ilimizde on katlı binalarda kavak iskele( bakınız bu ahşap iskele tanımıza girmez.) kullanılmakta ve onlara ceza uygulayan bir iş güvenliği uzmanı da ortada görünmemektedir. Tıpkı kapalı yerlerde sigara içilmesini yasaklayan kanunda olduğu gibi , Maraşlı esnafa binlerce lira ceza kesen, fakat urfada ve diğer yerlerde bu cezanın adını dahi telaffuz edemeyen bir devletin sadece devletine sadakat ve güven ile bağlı bulunan, her türlü vergisini ödeyen vatandaşlarına bu cezaları uygulaması çok büyük bir yanlışlıktan öte devletin sadece ona saygı duyanlara gücünü göstermesi, zaman içinde devlet lafzının içini boşaltması demektir.

         Hükümete ve onun K.maraştaki temsicilerine sesleniyorum. Elin Almanının malzemesinin reklamını devlet kesesinden yapanları şikayet ediyorum. Küçük inşaatçının elindeki bu boyalı malzemenin, galvanizlileri ile değiştirilmesinin mümkün olamayacağını ikaz ediyorum. Bu kadar malzemenin değerinin yirmide biri bir rakamla hurdacıya satılması halinde, aynı malzemenin galvanizlisine hiçbir ustanın yakın zamanda gücünün yetmeyeceğini hatırlatıyorum. Hükümet adaletle icra etmek zorundadır. Bu galvanizli iskele dayatmasını Maraşımızda bize dayatanların, doğuda ve güneydoğuda çalışanlara bunları uygulatma imkanları varmıdır. Yok ise devletin kanunları sadece bir bölgesindemi geçerlidir. Devlet sadece kendisine uyan vatandaşlarınamı devlettir soruyorum.

          Bizler tam güvenlikli iskelenin bütün parçalarının bilmekteyiz, galvanizli olması veya olmaması güvenlikle ilgili bir mesele değildir. Sürekli başımızda demoklesin kılıcı gibi sallanan iş güvenliği uzmanlarının bu galvaniz dayatmasının ya herkese ve her yerde uygulanmasını veya Maraşımız da ekmeğini zor kazanan esnafa da uygulanmamasını istiyoruz.

              Oysa maksat üzüm yemek ise bunu zamana yayarak yapmak mümkündür. Devlet üreticilere vereceği bir tarihten itibaren bütün üretimlerinin galvanizli olması şartını getirir, elinde boyalı iskele olanlara ise on yıl kullanma hakkı tanınır ve on sene içinde bu iskeleler eskidikçe ve yenileri sadece galvanizli olacağından kendiliğinden zaman içinde bütün boyalı iskeleler kullanımdan çekilmiş ve yerine yenileri galvanizli olarak gelmiş olur. Tabii maksat üzüm yemek ise.

           Bu yapılan dayatma ve zorlamaların çıktığı tarihler ve bunların kime yaradığını ve neden dayatma yapıldığını araştırmak vekil tuttuğumuz milletvekillerimizin işidir. Vesselam. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdulbaki GÜNIŞIĞI Arşivi