Pazar sabahı kalktığımda hayatımda olmasını istediğim son şeylerden biri ile karşılaştım. Sular kesik!önce hidraforda problem olabilir dedik ama sonra fark ettik ki işte evimize gelen ana su hatlardan biri patlamış, ya da öyle bir şey, öğleden sonra saatlerine kadar susuzduk.

Bu kötü zaman dilimi bizi seneler öncesine götürdü. O zaman böyle olduğu gibi ne gün ısıların deposu ne apartman depoları, bir dönem öğleye kadar bazı zamanlar öğleden sonra gelen sular.

 Hatta hatırlıyorum da öğrenciliğimde büyük büyük şehirlerde akamayan sular, en son Ankara da bir durumu hatırlıyorum. Kaldığımız misafirhanede su yok. Su demek gerçekten hayat demek.

Tamam çok dağıtmadan konuya geldim. Olabilir, birkaç saat haber verilmeden susuz kalabiliriz. Dayanırız da. Güzel tarafından bakayım.

 Yaşasın su kesintilerini bile unutmuş hayatımıza devam ediyoruz. Evimizin musluğundan akan ve korkmadan içebildiğimiz su için emeği geçen herkese şu mübarek günlerde Allah razı olsun diyoruz.

Geçen hafta ailemizle birlikte iftarımızı sıcak evimizde değil de şöyle esen, serin açık hava bir yerde yapalım istedik. Açık havada yiyebileceğimiz menümüzle Pınarbaşı çamlık tesislerine çıktık. Elbette herkes görmüştür orayı ama görmeyen üç beş kişiye sözüm. Nasıl güzel çevre düzenlemesi, tertemiz bir piknik alanı, tertemiz tuvaletler, oyun alanları, mangal ocakları, oturum parkları… ister inanın ister inanmayın değil Türkiye, Dünya standartlarında bir mesire alanı olmuş. Üstelik bedava , emeği geçenlere 2. Teşekkür.

Bitmedi, İstiklal mahallesinde ki, Çamlık mahallesinde ki daha sayamadığım onlarca mahallede oluşturulmuş yeşil alanlar için teşekkürlerimi 3. Kez emeği geçen herkese sunuyorum.

Ben de senelerdir yazdıklarımda sık sık Antep kadar, Kayseri kadar, Malatya kadar olamıyoz der dururum (belki ilerde yine derim ama bugün değil) ama su ve yeşil konusunda Türkiye de elimize su dökecek ile rastlamadım.

Ramazan şenliklerine zamansızlıktan hiç katılamadım. Ama ilgi çok yoğun bu belli. Belediye ne yapsa izdiham, bir de daha büyük organizasyonları düşünün. Daha geniş halk kitlelerine ulaşıldığını. Daha tanınır isimlerin geldiğini, bu şehir halkının ne çok ihtiyacı var buna.

Mesela yardım yapılmayan tek fakir aile yok, her ne kadar ben bu işin çok taraftarı olmasam da içlerinde gerçekten ihtiyaç sahipleri olduğunu bildiğim için bu konuda da çok takdir ediyorum belediyemi.

Birde şu trafik için yollarımız genişlese ana güzergahlar düz devam edebilse, yol daraltma çalışmaları yerine yol genişletme çalışmaları yapılsa tam süper olacak.

Bir de şu şehrimin giriş yolları ve peysajları tamamlansa daha da süper.

Su, yeşilalan, sosyal belediyecilik tamam gibi, sırada yalnızca insanların transit geçtiği değil de konaklamak için imkanları ve nedenleri olabilecek kent kaldı yalnızca.

Ben başkanıma, ekibine, danışmanlarına güveniyorum.