İyilik ve kötülük bu iki sıfatı  aklımıza getirebildiğimiz bir çok  ismin önüne koyarak kendimizi test etmeye ne dersiniz?  Nasıl bir insanım sorusunun başına koyarak başlayalım. Ancak insan nefsine ağır gelir kendini hesaba çekmek.

  Bu gerçeklikten olsa gerek hemen topu taca atarak kendisinden başkalarıyla uğraşmaya başlar. İdarecilerinden tutunda çoluk çocuğuna kadar herkesle uğraşır. Gençliğinde dünyayı değiştirecek kadar idealist takınırken  ,şimdilerde gençleri değiştirmenin yolunu yordamını arar olabilir.

  Yada eşine çocuğuna davranışlarında kendisine yapılmasını  istemediği şeyleri yaparak daha yolun başında kaybedenlerden olabilir. Özeleştiri  çok önemli bir turnusol aslında. Hemen rengini belli eder. Ancak nefis ve şeytan her saniye hemen yanıbaşımızda olduğu için eşrefi mahluk olma gayretimizi gölgelemek ister.

  İyilik ve kötülük sıfat olarak  akıllara net bir algı olarak nakşetse de izafi kavramlar olarak kişiden kişiye değişebilmektedir. Bugün iyi dediğimiz bir olgu yarın kötü de olabilmektedir. Bana göre ile başlattığımız kelimeler ve cümleler sonunda iki dünyamızı karartabilir. Dimyata pirince giderken evimizdeki bulgurdan olabiliriz.

 İçinden geçtiğimiz bu günlerde devletimizi idare eden insanların iyi ve kötü yönlerini irdelemeye kalktığımızda karşımıza çıkan ucubeye bir bakarmısınız?  Kime göre ne kadar iyi ve kötü ?

  İçerden ve dışardan yıkıcı unsurlara göre mi yoksa devletimizin bekası için gecesini gündüzüne katan kahramanlara göre mi cevaplandıralım bu zor soruyu. Birine göre iyi olan diğerine göre kötü.

  Son günlerin zor sorularından birkaç tanesini aklı selime göre cevaplandıralım mesela. Maddi ve manevi bir savaşın tam ortasındayız. Ekonomik olarak çökertilmek için gayret gösteren zindelere karşı bir vatandaş olarak yapabileceklerimiz hususunda iyi ve kötü sıfatına göre kendimizi çek edelim.

 Yastık altında dövizi olan garip gureba  reisinin önerileri doğrultusunda son birkaç ay içerisinde varını yoğunu  bozdurarak yerli para ve altına çevirdi. Miktarı konusunda spekülasyon yapılsa da  meblağ az uz değil , ihanet savaşçısı  tarafı korkuttu ve ürküttü.

 Savaş bütün hızı ile devam ediyor. Esas  para babalarının dövizlerini daha göremedik. Onlar sanırım yurt dışı güvenli limanlarda korudukları dövizlerinin kendilerini koruyacağına inanıyor. Memleket elden  gittikten sonra güvenli liman olmuş paran olmuş ,arsan mlikanen, fabrikan olmuş bir anlamı olmamasına rağmen insan nefsi iyi ve kötü sıfatı ile ilgili zikzaklar çizdirebiliyor akıllı ve zeki insanlara.

 Örnekler o kadar çok ki ,hangi birisi ile devam etsem acaba.

 Mesela başkanlık sistemi, kimine göre ihanet kimine göre ise vatanperverlik. Öyle değil mi? Aklı başında sanarak  yetkilendirdiğimiz vekillerimiz birbirini ısıracak kadar aceze durumuna düşebiliyorlar. İyi kötü sıfatını siz yerli yerine koyun.

 Daha başka örnekler mi dersininiz? Bizde örnek çok maalesef . Hemde her alanda çok.  İstanbul’da Konya’da başka yerleşim yerlerimizde oturması sakıncalı binalar görevlilerimiz tarafından belirleniyor. Mühürleniyor. Oturulmaz raporu ile de tehlikeli alan ilan ediliyor.

  Bizim  gözü pek  cesur milletimizden bazı kahramanlar da çıkıp bana bir şey olmaz , bir şey yapanın alnını karışlarım dercesine o yerlerde yaşamaya devam ediyor. Olan olduktan sonrada suçlu arama peşine düşerek günlerce birbirimizi yıpratıyor  kendimize göre bulduğumuz suçlunun cezasını kesmek için  kalan  enerjimizi tüketiyoruz.

  Aynı millet 15 temmuzda da tüm dünya zindelerinin bu kadarına pes dediği destanı yazarak tarihin altın sayfalarında parlamaya bir kez daha layık oluyor. Karar sizin.  Bu milletin iyisini kötüsünü aramaya devam ederken kendimizden başlamayı teklif ediyorum. Aynalara yalan söyletmeden  . Varsanız Halep burda değilse arşın burada.

  Bugünlük de bu kadar kalın sağlıcakla.