Karasu’da Ramazan Keyfi…

 Öncelikle girmiş olduğumuz mübarek ayın, birlik ve beraberlik hislerinin en güçlü şekilde yaşandığı, sevgi ve saygının pekiştiği, dayanışma ve paylaşmanın arttığı günlerine girmiş bulunuyoruz. Ramazan ayının ülkemizin içine düştüğü bütün zorlukları ve sıkıntıları yok etmesini ve adaletin hakim olduğu, insanların hiçbir zulme uğramadığı günlerin kapılarını açmasını temenni ediyor, geleceğe huzur ve hoşgörüyü bırakabileceğimiz nice Ramazanlara ulaşmak umudu ile bereketli, huzurlu ve hayırlı Ramazanlar diliyorum.

Karasu Sakarya’nın şirin bir ilçesidir. Türkiye’nin en güzel sahillerinden birine sahip olan Karasu  32.000 nüfuslu, başlıca geçim kaynağı fındık ve turizmdir. Muhteşem doğa güzelliklerinin yanı sıra Sakarya Nehrinin denizle birleştiği yerdir. Görülmeye değer eşsiz doğa harikası mavinin ve yeşilin hakim olduğu Karasu’yu yolu düşen herkese tavsiye ediyorum.

Karasu’ya 13 km uzaklıkta bir tatil köyünde yaklaşık 10 senedir yaz aylarını geçiriyorum. Kendimize has küçük bir yazlığımız var.  İstanbul’a yakın olması sebebiyle yüzde doksanı İstanbul’da oturan yazlıkçılarla üç ayımızı geçiriyoruz. İstanbul’da mesafelerin uzak oluşu nedeniyle kış aylarında fazla görüşemediğimiz dostlarımızla her yaz burada buluşmanın keyfini çıkarıyoruz. Daha çok eski örf ve adetlerin yaşandığı çok güzel komşuluk ilişkilerini yaşıyoruz. Öyle ki güvenlikli olan, 230 hanelik, küçük bir İstanbul dediğim sitemizde anahtarlarımızın gece gündüz kapı üzerinde olduğu, çat kapı komşu gezmeleri, komşuda pişer bize de düşer hesabı yiyeceklerimizi paylaştığımız, hastalıkta, mutlulukta tek yürek olduğumuz kısacası dostluğun ve paylaşımın hakkıyla yaşandığı bir ortam.

Ramazan öncesi gündüzleri isteyen denize isteyen çay toplantılarında veya çevre gezilerinde planlar yaparak vakit geçiriyor. Akşamları da geç vakitlere kadar oturuluyor, yürüyüşler yapılıyor. Çocuklar ise gündüz deniz, havuz ve sporla site alanı içindeler. Akşamları da hiç olamadıkları kadar özgürlüğün tadını çıkarıyorlar geç saatlere kadar. Çalışan eşler Cuma akşamı gelip, Pazar akşamı İstanbul’a dönüyor. Anneler ise çocukları ile hafta arası birlikte kalıyor. Emekli beyler de aileleri ile birlikte tüm yaz kalıp emekliliğin tadını çıkarıyor.

Ramazan aylarında ayrı bir güzellik yaşanır burada. Genelde çocuklar da dahil sabah ezanına kadar hiç yatılmaz. Sahura kadar oturulur, sonra yakın komşular ile beraber sahur yapılır veya sahur için hazırlanan özel yiyecek paylaşılır.  Daha sonra sitenin hemen yanında olan küçük camiye gidenler sabah namazını kılar eve yatmaya gelirler. Doğal olarak sabah da geç kalkılır. Akşama doğru evlerde bir telaş yemek hazırlıkları yapılır, birbirine bakan balkonlarda sofralarımız kurulur yine komşuda pişen değişik yiyecekler birlikte paylaşılır. Bu arada bir kişi pide almayı gönüllü olarak üzerine alır, aldığı pideleri kapı kapı dağıtır. Pideleri sıra ile bir komşu ısmarlar herkese. Akşam ezanı ile herkes kendi balkonunda keyifle iftarını yapar, orucunu açar. Bu kurala oruç tutamayanlar da eşlik eder. Kandillerde de herkes kendi büyüğünü ziyaret eder. Helvalar dağıtılır.

Bayramda ayrı bir güzellik içinde, ortak bahçede buluşulur ve büyük küçük herkes bayramlaşır.

Ramazan ve bayramın en güzel özelliği, nefis ve beden terbiyesi yaparak kalp güzelliğini ruha yansıtmasıdır. Hoşgörü, yardımlaşma, yaşama sevinci, sabır ve yaşamın güzelliklerini fark ederek insanlara ve tüm canlılara daha güzel bakabilmeyi sağlamasıdır.

Eski ramazanlar olmasa da ruhumuzu, bedenimizi, yardımlaşmayı, hoşgörüyü ve en önemlisi insan olarak güzel davranışlarımızı sergilediğimiz bu mübarek ayı dolu dolu hissedelim.

Yüreğiniz, her zaman hoşgörü ve sevgiyle dolsun...Karasu’dan selam ve saygılar…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Gülser YAMAN Arşivi