KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞİ HAKKINDA BİLİNMESİ GEREKENLER

KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞİ HAKKINDA BİLİNMESİ GEREKENLER
Kahramanmaraş Necip Fazıl Şehir Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Evrim Gülderen, Kırım Kongo Kanamalı Ateş (KKKA) vakaları hakkında bilgi verdi

Kahramanmaraş Necip Fazıl Şehir Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Evrim Gülderen, ülkemizde ilk kez 2002 yılında Tokat yöresinde görülen Kırım Kongo Kanamalı Ateş (KKKA) vakalarına son yıllarda ülkemizin hemen hemen her bölgesinde, ilimizin de kırsal bölgelerinde rastlandığını belirterek havaların ısınması ile birlikte Nisan- Ekim aylarında görülen KKKA hastalığının korunma yolları ve tedavisi hakkında bilgi verdi.

KKKA NASIL BULAŞIR BELİRTİLERİ NELERDİR?

Kırım-Kongo Kanamalı Ateş (KKKA), keneler tarafından taşınan Nairovirüs adlı etkenin neden olduğu ateş, yaygın vücut ağrısı, deri, mukoza ve iç organlarda kanama gibi bulgular ile seyreden hayvan kaynaklı bir infeksiyon olduğunu belirten Uzm.Dr. Evrim Gülderen, hastalığın “İnfekte kenenin insan vücuduna tutunması, çıplak el ile ezilmesi, viremik hayvanların kan, doku ve sekresyonları ile temas edilmesi, KKKA hastalarının kan ve diğer vücut sıvıları ile temas edilmesi, kan içeren damlacık yolu ile bulaşabileceğini” söyleyerek hastalığın başlıca belirtilerini de şu şekilde sıraladı “Ateş, kırıklık, baş ağrısı, halsizlik, kanama pıhtılaşma mekanizmalarının bozulması sonucu; yüz ve göğüste kırmızı döküntüler ve gözlerde kızarıklık, gövde, kol ve bacaklarda morluklar, burun kanaması, dışkıda ve idrarda kan görülebilir. Ölüm; karaciğer, böbrek ve akciğer yetmezlikleri nedeni ile olmaktadır“ dedi.

KKKA’DEN  KORUNMA

Uzm. Dr. Evrim Gülderen, korunma yollarına değinerek “Riskli alanlara giderken açık renkli ve mümkün olduğunca kapalı giysiler tercih edilmelidir. Pantolon paçaları çorap içine alınmalı, gömlek pantolon içine sokulmalı, çizme giyilmesi tercih edilmelidir. Riskli alan dönüşlerinde mutlaka kişi kendi tüm vücudunu ve çocuklarının vücudunu kene yönünden kontrol etmeli; Özellikle kulak arkası, koltuk altları, kasıklar ve diz arkası dikkatle incelenmelidir. Vücuda tutunmuş kene varsa en kısa sürede, vücuda tutunduğu en yakın kısmından uygun bir malzemeyle (pens, cımbız ve eldiven gibi) tutularak çıkarılmalıdır. Kene, içerisinde çamaşır suyu veya alkol bulunan, ağzı kapaklı bir şişe içerisine konularak çöpe atılmalıdır. Kene ne kadar kısa sürede vücuttan uzaklaştırılırsa hastalık riski de o kadar azalır. Kişi eğer keneyi çıkaramayacaksa en yakın sağlık kuruluşuna başvurmalıdır” diye konuşan Gülderen “Kene tutunmasından sonra kişi kendisini 10 gün süreyle ateş, baş ağrısı, kas ağrısı, kırıklık, halsizlik, iştahsızlık, bulantı, kusma, karın ağrısı ve ishal gibi şikâyetler yönünden takip etmeli, bu şikâyetlerden herhangi biri görüldüğünde sağlık kuruluşuna başvurmalıdır. Keneler kesinlikle elle öldürülmemeli ve patlatılmamalıdır (Kene kırma). Keneleri vücuttan uzaklaştırmak amacıyla, kenelerin üzerine sigara basmak veya kolonya dökmek gibi yöntemlere başvurulmamalıdır ”diyen uzmanımız sözlerine şunları da ekledi.

“Hayvanların kenelerden arındırılması için kene mücadelesi yapılmalıdır. Kene mücadelesi yapıldıktan sonra, hayvan barınaklarındaki çatlaklar tamir edilmeli ve badana yapılmalıdır. Piknik veya kamp alanlarında yerle (toprak, ot, çimen)  direkt temas edilmeden, açık renkli örtü serilerek oturulmalıdır ”dedi.

KKKA TEDAVİSİ

Hastalığın tedavisi hakkında da bilgi veren Uzm. Dr. Gülderen “Destek tedavisi KKKA tedavisinin temelini oluşturur. İhtiyaca göre kan ve kan ürünlerinin (taze donmuş plazma, trombosit süspansiyonu, eritrosit süspansiyonu) verilmesi gerekir. Bunun yanında hastanın sıvı ve elektrolitlerinin takibi, varsa organ yetmezliklerine yönelik tedavi yapılır. ”diyerek herkese sağlıklı mutlu günler diledi.

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.