Kitap ve Kültür Fuarı üzerine

Bana sorsalar;

Kahramanmaraş’ın temel sorunu nedir deseler; hiç şüphesiz eğitim ve kitap okumama diye cevap verirdim.

Üniversite bitirmiş etrafımızda binlerce tanıdığımız var. Zaman zaman kitap üzerine sohbet ettiğimde, otuz yıl önce okulu bitirdikten sonra hiç kitap okumaya vaktinin olmadığını söyleyen insanlarla karşılaşıyoruz. Oysa ekonomik gücü var. Ama kendini yenilemeye ihtiyaç duymuyor. Tabiri caizse 30 yıllık kafa. Dünyadaki gelişmelerden habersizdir.

Bir mesele üzerinde fikir tartışması yaparken “ben” diyor başka bir şey demiyor. Başarısını ekonomik gücüyle ispata kalkışıyor. Oysa rızık farklı bir şeydir. Allah ilmi çalışana rızkı ise dilediğine veriyor.

Yani bir insanın varlıklı olması onun kültürlü olmasını gerektirmiyor. Kültür okumayla elde edilen bir birikimdir. Durup dururken bir adam kültürlü olmaz.

Neyse gelelim esas konumuza;

Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi 2. Kitap ve Kültür Fuarı için bu yıl çok ciddi emek verdi. Güzel projeler ortaya konuldu. İnşallah istenilen verim alınır.

Kahramanmaraş’ın “Şiirin Başkenti” olması yolunda bu fuarın büyük önemi olduğunu düşünüyorum.

Şehirlerinde ruhu vardır. Dünya’da bir benzeri ve örneği olmayan İstiklalin Başkenti olan Kahramanmaraş şimdi de kültür, edebiyat ve sanat yolunda emin adımlarla ilerliyor.

Bu organizasyonda emek verenleri Büyükşehir Başkanı Mehmet Fatih Erkoç şahsında kutluyorum, tebrik ediyorum. Şu ana kadar çok güzel çalışmalar ortaya konuldu. İnşallah fuar bitinceye kadar da aynı şevk ve heyecan içerisinde devam eder.

**

Size birkaç yazardan alıntıladığım küçük küçük notlarla kitap ve Dil’i anlatmaya çalışacağım.

“Yeni bir görüş ve duyuş mimarisinin toprak üstünde sarayını kuracak tek vasıta, kitap...

İnsanlık, kitabın mukaddes vasıta olmak haysiyetini dinlerden öğrendi. Bugüne kadar da hiç unutulmadı.

Kitap mefhumunun bir ucunda Allah, öbür ucunda da sonsuzluk var. İnsanoğlunun ebedlerce feth ede ede bitiremeyeceği sonsuzluk...

Bu yüzden yarma gebe kahramanlar, kitaplık cehde, kitaplık çapa, kitaplık yapıya, hakikî oluşun temel şartı gözüyle bakarlar. Onlarca kitap, yarım nişanlayacak ses güllesinin biricik mancınığı...

Kitap dışında, gündelik yazı, çerden çöpten konuşma gibi, bazı kolay ve ucuz âletler de vardır ki, mancınığa nisbetle, köy çocuklarının serçelere taş attığı çatal sapanları andırır. Bir günün sabahında avladıkları sesi, ancak akşamına ulaştırabilirler.

Bu aletlerin vazifesi, cıgara paketlerinin arkasındaki kısa adresler halinde, dinamizmalı çıkış başları kurmak ve kitaplık hamlelere muhit hazırlamaktır. Yoksa içinde dört mevsimin kaynaştığı hiçbir sistem örgüsü, bu günübirlik âledere vergi olamaz.” (Necip Fazıl Kısakürek)

 

“Bir aydın yabancı dil bilmese de olur, çok kitap okumasına da ihtiyaç yok. Yeter ki ana dilini gerçekten bilsin. Kelimeleri şecereleriyle tamsın. Asil olanları adilerinden ayırsın. Karanlık kelimeler vardır, arılar gibi vızıldayan kelimeler. Taşıdıkları hiçbir düşünce yoktur, kimse tarafından anlaşılmazlar. Ama yine de herkesin ağzındadırlar. Onlar için yaşanır, onlar için ölünür: Hayalimizin rengine bürünürler. Göremeyiz onları, pusudadırlar. Ve bir atılışta parçalar bizi. Dilimizin her kelimesi başka bir dilden gelmiştir. Nice ülkeler dolaşmıştır bize gelinceye kadar. Ciddi olarak okumak isteyen Yunan alfabesini öğrenmeli. (Ruskin Ingilizlere söylüyor bunu.) Her dilden lügatler bulunmak kütüphanenizde. Okuduğunuz metinde hiçbir karanlık ketime kalmamalı...” (Bu Ülke, 109- 110) (Cemil Meriç)

 

“Kitap, kâinata açılan kapı. Ruh, yazının icadından sonra ölümsüzleşti. Ehramlar ahmak taş yığını. Granit homurdanır, mermer gülümser. Yalnız kitap konuşur. İnsanı kertenkele olmaktan kurtaran, soyumuzun hafızası. Kaybolmayan mazi. (Cemil Meriç)

**

Yukarıda merhum Necip Fazıl ve Cemil Meriç’ten alıntıladığım küçük küçük notlarda anlatılanları iyi kavramak gerekiyor.

Dil, kitap ve güzel Türkçemiz milletimizin bekası için vaz geçmemiz mümkün olmayan en önemli ve sahip çıkmamız gereken unsurdur.

Kahramanmaraş gibi milli ve muhafazakar bir şehirde işyeri tabelalarına baktığımda midem bulanıyor.

Türkçe- İngilizce karışımı hiçbir anlam ifade etmeyen, aşağılık kompleksinin getirdiği hırsla yazılan tabelalar.

Ben yetkili biri olsam bu tabelaları kaldırttırırım.

Bu teşebbüs hürriyeti falan değildir. Bu olsa olsa kendini diline ihanettir. Kendi milletine ihanettir.

Birkaç yıldır kamu kurumlarında F klavye kullanımı için yapılan mücadele bir anlamda ses verdi. Kamu kurumlarında F klavye kullanımı mecburu hale getirildi. Bunun takibi milli değerlere sahip bürokratlara düşüyor.

İthal edilen bütün bilgisayar, cep telefonu ve diğer aygıtlarda F klavye olmayanlara izin verilmemelidir.

Çin, Japonya gibi ülkelerde buna izin verilmediğini duyuyoruz. Onlar 1000 yıllık mezar taşlarını okurken biz 100 yıl önce yazılan mezar taşlarını da kitapları da okuyamıyoruz.

Bari bundan sonra latin alfabesi kullanıyorsak onu kendi dilimize göre uyarlamalı ve gerekirse birkaç yeni harf ilavesi ile Dünya’da ki diğer Türkçe konuşan ülke ve topluluklarla bir dil birliği sağlamak zorundayız.

Türkiye Türkçesine en yakın lehçeyi kullanan Azeri kardeşlerimiz ile harf birliğini sağladığımızda birkaç yıl içinde birbirimizi anlayacak hale geleceğimizi düşünüyorum.

İşte yukarıda izah etmeye çalıştığım konular nedeniyle kitap ve dil büyük önem arz ediyor.

Dün ülkenin kurtuluşu yolunda ilk kurşunu atan Kahramanmaraş’ta İnşallah dil birliğinin sağlanması yolunda da ilk adım bu kitap ve kültür fuarı nedeniyle burada atılır.

Bu arada Dünyanın çeşitli ülkelerinden Kahramanmaraş’a gelecek olan değerli şair ve yazarlara da şimdiden hoş geldiniz diyorum.

Özel olarak ise Can Azerbaycan’dan gelecek olan Ganire Paşayave başta olmak üzere bu dostlarımıza da ayrıca hoş geldiniz diyorum.

Türk Dünyasının önemli isimlerini İstiklalin Başkentinde görmek bizler için birer mutluluk ve gururdur.

Bu gururu yaşatan Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesine ve değerli Başkan Mehmet Fatih Erkoç’a da ayrıca teşekkür ediyor, fuarımızın hayırlı olmasını diliyorum.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet TAŞ Arşivi