“Maraş’ın Hat’ta Geleceğini Çok Parlak Görüyorum”

“Maraş’ın Hat’ta Geleceğini Çok Parlak Görüyorum”
Kahramanmaraş’ın en genç hattatlarından biri Hüseyin Güneş.

RÖPORTAJ: Narin Demirci

Kahramanmaraş’ın en genç hattatlarından biri Hüseyin Güneş. 9 yıldır hat sanatıyla ilgileniyor. İşletme bölümünden mezun oldu ama hat sanatına olan ilgisi onu şimdilerde Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Geleneksel Türk Sanatları bölümünü okumaya sevk etti. O da öyle yaptı ve şu an üniversitenin 4.sınıf öğrencisi.

Kahramanmaraş’ın hat sanatındaki duruşunu değerlendirdi genç hattat.  Ona göre ‘Şiirin Başkenti’ sıfatını taşıyan Kahramanmaraş’ın hat sanatında da ciddi potansiyeli var. Bunun tarihte keşfedilmediğini ancak şimdilerde kentin kendi potansiyelinin farkına vardığını, gençlerin hat sanatına yöneldiğini söylüyor. Kendisinin de hat öğrencileri olduğuna dikkat çeken sanatçı, “Şairlik Maraş’ın ruhunda var, hat da öyle. Ama geçmişte çok takipçileri olmamış. Şiir önde gitmiş. O zamanlar hat bilinseydi çok güzel hattatlar çıkardı. Ama şimdi biliniyor. Ben Maraş’ın hat sanatında geleceğini çok parlak görüyorum. Ciddi bir hattat potansiyeli var. Aslında sanat ayrımı da yapmak istemiyorum. Maraş’ın sanatta potansiyeli çok yüksek’ dedi. Hattat Hüseyin Güneş, hat sanatına yönelik sorularımızı şöyle yanıtladı:

1-20151124120136.jpg

Hat sanatına ilgin nasıl oluştu ve sen bu nasıl fark ettin?

Takvim yapraklarındaki hat çalışmalarını görerek ve onları çizmeye çalışarak merak oluştu. O zamanlar inceleyip, kağıda aktarmaya çalışırdım. Bunu babam gördü ve Kahramanmaraşlı hat sanatçısı Arif Yücel hocam ile tanıştırdı. Ondan sonra başladım.

Peki neden önce Güzel Sanatlar Fakültesi’ne gitmedin de işletme okudun?

Malum 2001’de ciddi bir ekonomik kriz oldu. O zamanlar krizi görünce dedim ki çalışıp para kazanmam lazım. İş adamı olup üretmem lazım düşüncesiyle geçti 10 yılım. 2010 yılına kadar iş adamı olmak istiyordum. Ama hangi işi yapacağını bilemezsin. O seni ağına düşürür yavaş yavaş. Ben de takvim yapraklarından gördüklerimi çizerek hattat olacağımı bilemezdim.

SANATÇI VE İŞ ADAMININ BENZERLİĞİ

Sanatçı profili ile iş adamı profili birbirinden çok farklı. Aradaki bu hissel geçişi nasıl sağladın? İşadamı gibi bir hayal profilinden çıkıp sanatçı profiline gelebildin? Ruh dünyanda neler değişti ki bunu düşündün?

Aslında işadamının dünyasıyla sanatçının dünyası birbirine çok benzer temelde. Şöyle ki bir sanatçı da işadamı da yerine göre çok duygusuz, yerine göre de çok duygulu olmayı bilir. Ben çok duygusuz bir adam da olabilirim gerçekçi olmak açısından. Sebebi sonucu ilişkilendirebilmek için duygusuz bir adam olabilirim. Ama hayatımı yaşarken de duygularımı serbest bırakırım. Kapatmam. Sanatçı olmanın en büyük avantajı da bu. Sanatçı duygularını istediği zaman kapatır, istediği zaman açar.

Peki neden hat sanatını seçtin? Sanatçı olmak istiyorsan diğer sanatlarla da bunu gerçekleştirebilirdin. Hat sanatını seçmende özel bir neden var mı?

Özel bir sebep yok. Allah herkese bir i verir. Herkesin yapması gereken bir iş var. Onu yapıp bu dünyadan gidecek. Ben buna inanırım. Ben hat sanatını yapacağımı düşündüm. Ama çok şey denedim. Her şeyi denemelisin, biri seni çeker zaten.

HAT SANATINI KEŞFEDENE KADAR ÇOK İŞ’TE ÇALIŞTIM

Sen hat sanatını keşfedene kadar neleri denedin mesela?

Beyaz eşya servisinde, reklam pano şirketinde, Maraş’ın geleneksel yorgancılarında, iplik fabrikalarında, dondurma paketlemede çalıştım. Birçok işte çalıştım. Bunlar çalıştıklarım. Bir de çalışmadığım ama araştırdığım işler var.

Kahramanmaraş’ta gözlemlediğin kadarıyla hat sanatına ilgili gençler var mı?

Var. Çünkü Kahramanmaraşlı hat sanatçısı Arif Yücel öğrencilerine sevdiriyor bu sanatı. Sevmek önemli.

“MARAŞ’IN HAT’TA GELECEĞİNİ ÇOK PARLAK GÖRÜYORUM”

Hat sanatı Kahramanmaraş’ta ne durumda? Geleceğini görüyor musun? İlerler mi?

Maraş için ilerleyeceğini düşünüyorum. Şairlik Maraş’ın ruhunda var, hat da öyle. Ama geçmişte çok takipçileri olmamış. Kahramanmaraşlı bunu bilseymiş, mesela İstanbul ile bağlantısı daha güçlü olsaydı Maraş da güçlü hattatlar yetiştirebilirdi. Ama şiir önde gitmiş. Çünkü o zamanların siyasi olayları da var. Siyasal açıdan söz yazıdan önce gitmiş. O yüzden şair çok fazla. O zamanlar hat bilinseydi çok güzel hattatlar çıkardı. Ama şimdi biliniyor. Ben Maraş’ın hat’ta geleceğini çok parlak görüyorum. Ciddi bir hattat potansiyeli var. Aslında sanat ayrımı da yapmak istemiyorum. Maraş’ın sanatta potansiyeli çok yüksek.

Kişisel olarak hat sanatında varmak istediğin bir hedef var mı?

Her sanatçı kendi döneminde bir şeyler katarak sanatı geliştirmişler. Ben de ilk zamanlar böyle düşünüyordum. Ancak şimdi böyle düşünmüyorum. Çünkü eskiler öyle bir yazmış ki onu anlamak bile bir ömür bile yetmeyebilir. Böyle bir risk var benim açımdan. Ama yine de içimde bir umutla onların bin yıllık çabasına belki bir şeyler katabilir miyim diye düşünüyorum?

Peki sen ‘Ben hat sanatında Maraş’ın sesini duyurmasına yardımcı olacağım. Biz şiirde olduğu gibi hat sanatında da sesimizi duyuracağız’ diyor musun? Böyle bir iddian var mı?

Her sanatçının olduğu gibi benim de böyle bir amacım var ancak ben bunun da bir adım ötesinde yazımı yazmak ve yazdığım yazıların insanların hayatını değiştirmesini istiyorum. Sanat hayata etki etmeli. O da sanatı sevdirmekle olur. Görsel açıdan öyle bir sevdirmeliyim ki insanlar hayatını değiştirebilsin. Görsel açıdan bir şeyler çıkarabilsin insanlar.

“HOBİ OLARAK SANAT YAPMAK KİŞİYİ SANATÇI YAPMAZ”

Hat sanatı çok zor bir sanat mı? İsteyen herkes yapabilir mi?

Zor değil. Kolay. Güzel şeyler de çıkarılabilir. Bir şair ilk kalemi eline aldığında bir şeyler yazamaz belki ama hatta mutlaka bir şeyler çıkar. O duyguyu verir insana. Fakat her hat yapan hat sanatçısı olamaz. Hobi gibi yaparak sanatçı olunmaz. Kendini vermek ve meslek edinmek lazım. Hobi olarak sanat yapmak kişiyi sanatçı yapmaz.

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.