Mehmet Doğan Neden Aday Adayı Olduğunu Açıkladı

Mehmet Doğan Neden Aday Adayı Olduğunu Açıkladı
AK Parti Gaziantep Milletvekilliği için aday adayı olan Mehmet Doğan, milletvekili seçildiği takdirde yapacağı projeler hakkında bilgi verirken, gündem hakkında da görüşlerini dile getirdi.Doğan, "201...

AK Parti Gaziantep Milletvekilliği için aday adayı olan Mehmet Doğan, milletvekili seçildiği takdirde yapacağı projeler hakkında bilgi verirken, gündem hakkında da görüşlerini dile getirdi.

Doğan, "2014 Yılında yapılmış olan yerel seçimlerde İslahiye geldiğimde AK parti ye çalışmaya başladım. AK Parti belediye başkan adayının kazanması için tüm imkanlarımı kullandım. Katıldığım tüm seçimlerde bana vatandaşın bir teveccühü vardı. Tüm vatandaşlar 2015 yılında yapılacak olan milletvekili genel seçimlerinde biz seni ve partini destekleriz dediler. Ben de uzun uzun düşündüm ve vatandaşlara hak vererek aday adayı olmaya karar verdim. Benim adaylık sürecim İslahiyeli hemşerilerimin talebi üzerine oldu.

İnşallah milletvekili seçildiğim takdirde Öncelikle İslahiyeli hemşerilerimin birlik ve beraberlik içinde bir araya getirerek, hiçbir insan ayrımı, hiçbir kişi ayrımı yapmadan çalışan insanı hak ettiği yere getirmeye çalışacağım ve İslahiyeli hemşerilerimin bugüne kadar gerçekleştiremedikleri birlik ve beraberliği gerçekleştireceğim. Onların yetiştirmiş olduğu en önemli mahsulleri olan üzüm ve biberleri gerçek değerlendirmesini, onlarla ilgili gerçek tesislerin yapılmasını, pazarlanmasını ve hak ettikleri emeğin karşılığını almaları için elimden gelen her türlü gayreti göstereceğim" dedi.

Yesemek’in yeteri kadar dünyaya tanıtıldığına inanmadığını ifade eden Doğan, "Gerçekten Yesemek dünyanın ikinci büyük açık hava müzesidir. Çok değerli eserleri, tarihi geçmişi olan bir yerdir. Eğer Yesemek gerçek anlamda tanıtılmış olsaydı İslahiye Yesemek’e gelen turist sayısının binleri bulması gerekirdi. Ben çok iyi hatırlıyorum çocukken 1960 yıllarında Yesemek köyümüze en az bir veya iki tane turist taşıyan araba gelirdi. Demek ki o tarihlerde daha iyi tanıtılıyordu. Uzun zamandır bu tanıtım eksik yapılmış ve ya hiç yapılmamıştır.

Bana göre devletimiz önlem almakta ve bu işin üstüne gitmekte biraz geç kaldı. Çünkü bütün kurumlarda açık ve net bir şekilde paralel yapının yerleştiği ve paralel yapının kendi hedefleri doğrultusunda bazı mevziler kazanarak hükümeti yıkmaya yönelik çalışma başlattığı açıkça bilinen bir olay. Günlük yaşantımızda maliyede, adliyede, adliyede çalışan ve yaşayan biri olarak poliste bu ayrımcılığı çok net bir şekilde gördüm. Ancak devletimizin bildiği bir şey vardı diye bekliyorduk. Ben 2011 yılından beri paralel yapının yapmış olduğu haksızlıkları biliyorum. Elimde bu yapmış oldukları haksızlıklarla ilgili üç tane çok önemli dosya vardı. Bunlardan bir tanesinin örneğini vermek istersem; Kayseri’de Hunat Camisi imamı olan Ali Çamlı, çok değerli, çok bilgili bir insan olmasına rağmen Cuma hutbesinde kendisine sorulan bir soru üzerine, paralel yapı mensupları olan cemaate yapılan bağışların zekat yerine geçmeyeceğini söylemesi üzerine, bu arkadaşımız iki ve ya üç davaya muhatap edildi ve iki aya yakın süre de tutuklu kaldı. Bu mücadeleyi ben uzun zaman bu arkadaşımız için verdim ve paralel yapının gerçekten neler yapabileceğini gördüm. İnsanlara çok açık bir şekilde iftira atılarak, insanları tutuklatarak çok insanımız mağdur edilmiştir. Bir hukukçu olarak, değdim tarihten bu yana, bu yapının mensuplarının yaptıkları ile uğraştım, halen de uğraşmaktayım. Çözüm süreci olmazsa olmazımızdır. Çözüm süreci olmazsa Türkiye çok büyük badirelere gider, çok büyük girdaplara girer. Bu nedenle çözüm sürecinin başarıya ulaşması gerektiğine inanlardanım. Çözüm sürecinin gerçekten başarıya ulaşmasını istiyorlarsa çözüm sürecinin muhatabı olan diğer arkadaşların, Kürt kökenli arkadaşların, partilerin ve sivil toplum kuruluşlarının daha samimi, daha ciddi bir şekilde bu işe sarılmaları gerekir. Hem çözüm sürecini istiyorum diyeceksin hem de çözüm sürecini kullanarak hükümete, devlet adamlarına ve devlet büyüklerine saldıracaksın. Bu doğru bir yaklaşım değildir. Onun için bir an evvel bu arkadaşların aklını başlarına alması gerekmektedir" dedi.

Şah Fırat operasyonunu baltalamaya çalışan insanlar acaba öyle bir pozisyon karşısında kalsalardı ne yaparlardı?" deyen soran Dogan, şunlar söyledi:

"Şaşırır kalırlardı. Rahmetli Süleyman Şah’ın mezarını bırakıp kaçıp gelirlerdi ama devlet büyüklerimiz ve hükümetimiz gerçekten bu konuda çok becerikli, çok güzel bir operasyonla bu işi sonlandırdı. Herkesin beklediği karşıt gruplarla, Suriye’nin içinde bulunan hem İslami gruplarla, hem de diğer gruplarla çatışmaya girmesiydi. Bütün muhalefet basının ve muhalefetin beklediği en önemli şey Türkiye’nin savaşa girmesi ve ülkenin bir girdaba atmasıydı ama gerçekten Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Sayın Başbakanımız Ahmet Davutoğlu ve gerek hükümetimiz bu konuda çok duyarlı ve inanılmaz güzel bir yol izleyerek, bu işi farklı şeylere bulaşmadan bitirdi. Kendilerine teşekkür ediyorum.

Şiddet konusunda en büyük eksiklik eğitimdir. Bu insanlar gerçekten daha düzgün, daha güzel eğitimden geçirildiği taktirde bu işler son bulur diyorum. Yoksa bazı gündelik önemlerle bu işin netleşeceğine inanmıyorum. Bu alacakları eğitimi de gerek kadınlarımıza gerek erkeklerimize bu konuda çok bilinçli bir programın hazırlanması ve bunların eğitilmesi gerekmektedir. Bu eğitimler ilköğretim seviyesinden itibaren verilmelidir, yoksa bu eğitimler verilmese bu işlerin son bulacağına inanmıyorum” dedi.

– AK PARTİ GAZİANTEP MİLLETVEKİLLİĞİ İÇİN ADAY ADAYI OLAN MEHMET DOĞAN, MİLLETVEKİLİ SEÇİLDİĞİ TAKDİRDE YAPACAĞI PROJELER HAKKINDA BİLGİ VERİRKEN GÜNDEM HAKKINDA DA GÖRÜŞLERİNİ DİLE GETİRDİ.

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.