Memleketten Bi’haberler!..

Toplum için günümüzde televizyon “olmazsa olmaz”lar arasında... Evet, internet yaygınlaştı belki! Hatta her saniye, her an yanımızda. (Öyle görgüsüzleri de var ki, utanmasa tuvalete gittiğini bile paylaşacak…)

İnsanlar haberleri de “an be an” internetten takip edebiliyorlar. Türkiye’nin Dünya ve Avrupa’daki internet kullanımındaki yerini de göz önünde bulundurursak, bu konuda hiçte fena olmadığımızı söyleyebiliriz.

Ancak bütün bunlara rağmen internet haberciliği “güvenilirlik” noktasında ülkemizde ve birçok ülkede üçüncü sırada. (Televizyon 1, gazete 2, internet 3. sırada)

Televizyona göre yaygınlığını ve habere ulaşma/izlemedeki dezavantajlarını da unutmamak gerek!

Günlük veya haftalık yerel gazeteler de var.

Gazeteler zaten toplumun her kesimine ulaşma noktasında (bize has bir durum olmasa da) yetersiz. Örneğin, şehrimizdeki bir Hacıbudak Köyü’nü, bir Çokran Köyü’nü düşünün. İnsanlar nereden bulup okuyacaklar merkezde yayınlanan bir gazeteyi? Onların eline gazete ulaştığında gündem çoktan değişmiş olacak!

***

Malum “cümbür cemaat” yerel seçimler sürecindeyiz.

Uydudan yayın yapan televizyonlar çıkmadan evvel vatandaşlar politikacıları ancak ayaklarına vardıklarında görüp tanıyorlardı.

Tabi yerel ölçekte bu eksik kalıyordu.

Oysa şimdi yerel televizyonlar bile uydudan yayın yapıyorlar. İnsanlar memlekette ne olup ne bitiyor takip ederken, seçim dönemlerinde kendilerinden oy isteyen, kendilerini yönetmeye talip olan insanları daha yakından tanıma fırsatı buluyorlar. Demokrasinin önemi, yerleşmesi ve geleceği bakımından yerel basın ve tabi ki yerel televizyonlar “kılcal damar” vazifesi görmekteler.

***

Aksu Tv..

Aksu Tv yaklaşık yedi yıl önce kurulduğunda, ben de birçok insan gibi bu kadar ayakta kalacağına ihtimal vermemiştim doğrusu. Zîra ilimizin daha önceki “televizyon deneyimleri” başarısızlıkla sonuçlanmıştı.

“Televizyonsuz”duk nitekim!

Şehrimizde bir “boşluk” vardı ve bu boşluğu Aksu Tv doldurdu.

Aksu Tv’nin, kurulduğundan bu günkü geldiği noktaya baktığımızda, kalitesini artırarak büyüdüğünü ve bir “marka” olduğunu görüyoruz. (Yedi yıl önceki amatör-yerel kanal niree, kaliteli ve ulusal ölçekte yayın yapan bu günkü kanal nire!)

Televizyonun kendisine ait bir “televizyon binası”nın olması en büyük avantajı sağlarken, teknolojik alt yapının güçlenmesi, yetişmiş (belki de “yetişen” demek daha doğru olacak!) ve deneyimli çalışan kadrosu, yayın kalitesinin artmasında en önemli faktörler arasında…

***

Daha önceki bazı yazılarımda yayın politikası ve teknik anlamda eleştirilerde bulunmuştum. Tabi “bir televizyon kanalının bir şehir için önemi”ni vurgulayarak...  Bu gün geldiğimiz noktada televizyonun yayın kalitesine ve yayın politikasına baktığımız zaman eleştirecek tarafları olsa da daha çok “övgü”yü hak ettiğini görüyoruz.

Yapılan canlı yayınlar, haberler, tartışma programları, tanıtım programları, dînî programlar, müzik-eğlence programları, yarışma programları, dizi filmler, çizgi filmler, belgeseller ve sinema kuşağıyla dolu dolu bir televizyon…

***

Gerek televizyonun tepesinde bulunan Genel Müdür Sayın Cüneyt Beyit Bey olsun, gerekse Genel Müdür Yardımcısı Sayın Erol Öner Bey,  Kahramanmaraşlılar’a daha kaliteli bir televizyon izletmek için her şeyi yapıyorlar.

Genel Yayın Yönetmeni Sayın Mehmet Ali Tatlı Bey’in hakkını da teslim etmemek olmaz tabi!

Yani güvelikçisinden tutun çaycısına, kamera arkası ve reji odasındaki isimsiz kahramanlarına, genel müdürüne, hatta patronuna kadar “Aksu Tv Ailesi” olarak herkes imkanlar dahilinde daha renkli, daha sesli, daha hızlı, daha kaliteli bir televizyon için çalışıyor.

Kısacası, kazanılan paralar “daha iyi bir televizyon” için harcanıyor.

Ayrıca yönetim kadrosunun ilimiz basının diğer temsilcileri ile yakın, uyumlu ve sıcak ilişkiler içinde olması da önemli!

***

Peki bu yazıyı neden yazma gereği duydum? “Orada programa katıldığım için” ve “yöneticilere yağcılık olsun” diye değil.

Zaten “garanti”si de yok. Bakmışınız ağzımızdan çıkan bir kelime “fincancı katırları”nı ürkütmüş ve bana “güle güle” denmiş!..

Bu her an olabilecek bir durum.

Hal böyleyken ben yinede, Aksu Tv’nin Kahramanmaraş için önemine bir kez daha dikkat çekmek ve bazı değişiklikleri paylaşmak istedim.

Yeni yayın dönemine baktığımızda göze ilk çarpan stüdyolar. Büyük emekler harcanarak yaptırılan yeni stüdyolar, görsellik ve teknik anlamda son derece modern, şık, kullanışlı ve estetik.

Programların hemen hepsinin jeneriğinin değiştiğini görüyoruz. Yeni haber jeneriklerinde ufak tefek yanlışlar olsa da eskisinden çok çok iyi.

Anlatacak şey çok ama yazı uzadı.

(Neyse, eleştiri hakkım da saklı kalsın!!)

**

Naçizane, ben de birkaç aydır Aksu tv’deyim. Malumunuz “artı-eksi” ekibine katıldım. “Artı-eksi” Aksu tv’nin en uzun soluklu programlarından. Sayın Serdar Erdoğanyılmaz ve Sayın Ali Eskalen’le birlikte keyifli olduğuna inandığım programlar yapıyoruz. Umarım izleyenler de aynı keyfi alıyorlardır.

Umarım keyfimizi bozmazlar!

Ha, son programda Serdar Abi söyledi: Sayın milletvekilimizin biri O’na demiş ki “art-eksi ne?”

(….!!?)

Tavsiyem; bir gün oturup izlesin.

“Artı-eksi”den bi’ haber olan “memleketten bi’ haber” olur!!

Sevgiyle kalın..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Veli KARALAR Arşivi