O Tankları Tepenize Geçiririz!

Türkiye darbelere bağışıklık kazanmış gibi. Çünkü her darbe öncesi “şartları olgunlaştıran” ve bunu devlet adına yapan illegal örgütler ortalığı karıştırmış. Bizim yaşadığımız dönemde de, bizden önceki 27 Mayıs 1960 ihtilalinde de aynı senaryolar, farklı versiyonlarıyla sahnelenmiş.

Değişemeyen tek şey ise şartları olgunlaştırmakla görevli olan terör örgütünün, (gizliden) devlet destekli olması…

Kimileri halen hepimizi aptal sanarak “demokratik tepki”, “halk harekâtı” desin, piyonu oldukları terör örgütünün kodları çözülmeye başlıyor.

Elbette sokağa her çıkan bu örgütle ilgili değil.

Zira halen bazıları yeşili savunduğunu sanıyor.

Bazıları bir gezi parkına sahip olamadıkları kentlerde yaşadıkları halde, Gezi Parkını koruduğuna inanacak halde.

Bir kısmı sadece AK Parti karşıtlığından sokakta…

Ama bir kısmı bu işi bilinçli yapıyor.

Zaten hep böyle de oluyor.

İnsanlar, kimin yanında yürüdüğünü bilmeyince ortaya bu tablonun çıkmasından daha olağanı olamaz.

Bakın hele, bütün karanlık güçler var…

Daha önce darbecilerin kullandığı, işi bitip, posası çıkınca bir kenara bıraktığı isimler de var.

Başörtülü kızlarımıza hayatı zehir edenler var.

İnsanların inançlarını özgürce yerine getirmesine engel olan ve çok arsız şekilde bunu yapanlar var.

İnsanları Türk-Kürt diye ayıranlar var.

Alevi-Sünni diye kamplara bölenler var.

30 yıldır bu ülkede kanın akmasına neden olanlar var.

Terör olaylarını, kendi çıkarları doğrultusunda düşürüp, arttıranlar var.

Ahlaki zafiyetleri hep tartışma konusu olmuş insanlar var.

Hatta Cumhuriyet mitinglerini organize edip, “Ordu Göreve” pankartını eline almaktan utanmayacak kadar haysiyet yoksunları var.

Hitleri bile kıskandıracak kadar faşist olanlar var.

28 Şubat’ın “kiralık din adamları” var.

Yani var ha var…

Çeşnisi bol ama yenecek gibi değil.

Çünkü hepsinin ortak derdi, halkın onları bir türlü iktidar etmemesi.

Zira bu halk onları tek parti iktidarında gördü.

Dersim’i bombalarken de gördü.

Kubilay’ı şehit ederken de…

Menderes’i ipe yollarken de…

Özal’ı zehirlerken de gördü.

Bu millet, sadece başına şapka takmadığı için kellesinden olan insanların acısını yaşadı.

Bu millet, ezanı Türkçe okumak zorunda bırakıldı.

Bu millet Kur’an-ı kerimi okuyamadı.

Camilerin ahır olduğunu görmenin acısını yaşayandır bu millet.

Bu millet, şalvarlı ve şapkalı diye Kızılay’a alınması için “belli saatlerin olduğu günleri” gördü.

Bu millet, “Allah” dediği için kariyer basamaklarını paldır küldür terk ettiği zamanları gördü.

Bu millet, eşi başörtülü diye görevinden olduğu insanların nasıl bir mağduriyet yaşadığını gördü.

Ve bu millet, devletin milletine zorbalık yaptığı zamanları gördü.

O nedenle bu millet, onları bir türlü iktidar etmedi.

Eline fırsat her geçtiğinde alaşağı etmeyi, sandığın dibine gömmeyi bildi.

Ama ideolojileri hep iktidardı.

Ellerine aldığı çubukla iktidarlara “kırmızıçizgi” çizenler vardı.

İşte asıl mesele onların tek tek yok olmasıdır.

Kırmızıçizgisi yok bu milletin artık!

Çizgi, kendi değerleridir, başkalarının dayatması değil.

Bir kez daha denemeye kalkıştılar.

Güçleri tükenmişti, “kudretli paşaları” terör örgütü kurmakla suçlu bulunmuştu, kimisi üyesiydi, kimisi postal yalayıcısıydı.

Yeniden güçlendiler…

Eski kurtlar, organize ediyordu.

Alışmışlardı.

Tecrübeliydiler…

Özel Harp Dairesi’nin Beyaz Kuvvetleri sahneye indi.

Kimisi hiç farkında olmadı, kimisi bilerek aynı yolun yolcusu olarak sokaklara düştü.

Ve onlar şimdi Menderes ve Özal’dan sonra Recep Tayyip Erdoğan’ın başını yemek istiyor.

Koca bir ülkenin yakıp yıkılması umurunda değil.

Zira bu millete “haddini bil” dersini bir kez daha vererek, gücü her zaman elinde bulunduracaklar.

Bu defa yemezler…

İşkence etmenizi, onursuz bir yaşama kavuşturmanızı beklemeye niyetimiz yok.

Onurlu bir şekilde, o tankları tepenize geçirmeye yemin etmişiz!

Bunu bilin ve ona göre davranın!

Twitimden seçmeler

Benim anlayışıma göre dünyanın en alçak insanları halkına darbe yapanlardır. O halkın darbecilere destek veriyor olmasıysa çok korkunç.

www.naifkarabatak.net

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Naif Karabatak Arşivi