Sağlıkta Postmodernizm

Çağdaş ve güncel yaklaşımlar bir çok alanda insanları tatmin etmez olduğu için olsa gerek, insanlık postmodernizm  diye tanımlanan onun ötesine doğru yol alır oldu. Sanatta, siyasette sık gündem oluşturan bu kavram sanki sağlıkta da kendine yer edinme çabasında.

  Teknoloji her alanda zirve yaparak insanların yaşamını kolaylaştırırken, sağlıkta  aynı şeyi söylemek zor gibi geliyor bana. Teşhis ve tedavi yolları bir çok durumda yeni hastalıklar  ve hastalar üretme aracı gibi. Sağlık sistemine ulaşım kolaylaştıkça hastalarımızın azalması beklenirken çoğalıyor. Bu paradoks oldukça önemli.

  Meseleye günlük yaşantımızdan örnekler vererek yaklaşırsam daha anlaşılır olacak kanaatindeyim. Çok sık karşılaştığım ,tetkiklerinde bir şey bulunmamasına rağmen iş güç kaybına sebep olan hatta ameliyat dahil ağrı kesicilere cevap vermeyen  bir çok ağrılı hastalık var. Teknolojinin özene bezene ürettiği ağrı kesicilere cevap vermeyen bu ağrıları hekimlerimiz klasik tedavi yaklaşımları ile  çözemiyor.

  Hekimlerin önerdiği tedavi protokollerinden çare bulamayanlar başka yollardan yararlanarak kendi tedavilerine çözüm üretme peşinde .Kimisi bitkilerden medet umarken kimisi daha farklı alternatif arayışları ile meşgul.

   Ağrıyı biz hekimler bir alarm olarak algılarız. Doku ve organlarımızda işler yolunda gitmediğinde ilk tepki olarak hissederiz bu nahoş duyguyu. Ağrı ,deyip geçmeyelim. Yaşam kalitesini bozduğu gibi bazen depresyon dahil bir çok psikosomatik hastalıklara  dahi sebep olabiliyor.

   Ağrı algısı kişiye göre değişmekle birlikte hanımlarda daha fazla hissedildiği bilinen bir gerçeklik  .Halk arasında farklı isimlerle anılan bir çok hastalığında ortak paydasında vücutta gezen ağrı ana sebebi oluşturmakta .Kas romatizması, stres romatizması, fibromyalji, canlı cenaze hastalığı gibi isimlerle tanınan bu tür ağrılarda öncelikli yapılması gereken şey, yakınmalar şiddetli de olsa tehlikeli olmadıklarını bilmemiz.

   Modern tıp öğretilerinde ağrı algısının tüm detaylarını öğrenen hekimlerimiz ,tedavi protokollerinden aynı mükemmellikte sonuç elde edemeyebiliyor. Ağrıyı yok etmek için kullanılan modern ilaçların yan etkileri içerisinde ağrı yapma olasılığı küçümsenmeyecek kadar fazla.

   Biyolojik  bedenimizin en küçük yapı taşı hücrelerimiz .Hücreden başlayarak doku ve organlarımızın sağlıklı olması için gerekli olan her şeyi modern tıp bize tüm ayrıntıları ile öğretiyor. Bildiklerimiz ne kadar çoğalırsa çoğalsın bilmediklerimizin seviyesine ulaşamıyor. Bu gerçekliği anlamak aslında çözüm yolunu da bize gösterecek ancak  bunun önündeki en büyük engel Ortodoks batı tıbbı.

  Modernizmi esas alan batı tıbbı ile yetişen biz hekimler bazen bilmediğimizi de bilmeden çözüm üretmeye kalkışıyoruz.  Ruh, can ,astral beden gibi soyut kavramlarla iç içe olmamıza rağmen aldığımız tıp eğitimlerinde bu kavramların hiç biri yok.  Kan dolaşımını ,beyaz kan dolaşımını hücreden organlarımıza tüm detayları ile bilmemize rağmen, can enerjisinin dolaşımından bihaberiz. Bu enerjinin de dolaşım kanalları var ve sağlıklı işlemediğinde de bugünün birçok hastalığının sebebi olabiliyor.  

   Can enerjisinin dolaşım kanalları stres, kaygı, alınganlık, yaşanılan şoklar, düzensiz ve dengesiz beslenme ve sağlıklı olmayan uyku ile ile kilitlenerek tıkanabiliyor. Bu tıkanıklık ağrı, halsizlik, ağırlık ,isteksizlik , moral ve motivasyon bozukluğu gibi günümüz insanının sık karşılaştığı yakınmaların ana sebebi olabiliyor.

    Enerji kanallarının yoğun olduğu özellikle sırt boyun baş bel  kollar ve bacaklarda  hissedilen bu şikayetler  bazen insanda yoğunlaşarak depresyona sebep olabiliyor.

   Aman dikkat değerli dostlar. İstiap haddini aşan sorumluluklardan, yoğun stresten kaçalım. Mümkün olduğu kadar kendimizle ve yakınlarımızla barışık yaşamaya çalışalım. Hiç ölmeyecekmiş gibi bugünü planlarken ,yarın ölecekmişiz gibi ahiret planlarını ihmal etmeyelim.

     Manevi dinamiklerimiz canlı olsun. Kanaat silahı bellerimizde bulunsun. Dünyasını değiştiren eş dost ve  yakınlarımızda  en büyük ibret olarak hafızalarımızda yer etsin.

    Can enerjisinin  astral bedenimizde sağlıklı dolaşmasında yukarıda özetlediğim öneriler yanında  hacamat , masaj, akupunktur, sauna gibi yararlı tedavilerden de istifade etmemiz mümkün..Sağlık ve mutluluk dileklerimle. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Dr. Ali Akben Arşivi