Siyaset Neden Önemli?

Mutlaka zaman zaman kendinize sormuş olmalısınız; siyaset neden önemli, siyaset benim için ne anlam ifade eder veya siyasetsiz bir hayat olmaz mı, diye…

İsterseniz bir kez daha kafa yoralım ve eski siyasetçilerin sıkça kullandığı bir “düsturu” da buraya not edelim; “Siyaset dosta tavsiye edilmez, düşmana da bırakılmaz.

Peki siyaset yapanlar dost mudur, düşman mıdır?

Bizim tavsiye ettiklerimiz mi siyasi arenada kendine çokça yer bulur yoksa bırakılmayacak olan düşmanın elinde mi tüm ipler?

Bunu herkes kendince değerlendirecek ve işte dananın kuyruğunun koptuğu yer de tam orası olacak.

Bizden biriyse, bizim yakınımızsa veya siyaseti yapan bizsek, o zaman kesinlikle “tavsiye edilmez” olan dost kısmına bakarız ve düşmana bırakmamak için elimizi değil, gövdemizi taşın altına koyanlardan oluruz.

Ama eğer bizden biri değilse, bizim yakınımıza da siyaset yapma şansı verilmiyorsa veya siyaset yapan biz de değilsek, kesinlikle bırakılmaması gerekenler, yani düşmanlardır siyaset yapan.

Temel yaklaşımımız bu olunca, siyasetin bizim için ne anlam ifade ettiğine de kafa yormamız pek mümkün olmuyor.

Dikkat ederseniz herhangi bir partide, herhangi bir seçim döneminde aday adayı olan ve onun yakınları, sevenleri hararetli bir seçim çalışmasına katılır. Aday olursa aynı aşkla, aynı heyecanla, aynı coşkuyla ve aynı performansla çalışmalarını sürdürür. Ama eğer aday edilmese bu defa ağzından çıkanı kulağı duymaz, ilk önce bulunduğu partiyi değişir. Değilse de köşesine çekilerek, ortaya çıkacak tabloyu izler ve “ben olmayınca böyle oluyormuş” sonucunun çıkması için adeta dua eder…

O zaman siyasetin sizin için taşıdığı tek anlam vardır; menfaat…

Elbette bu bizim konumuz değil.

Ben daha çok sıradan insanlar için siyasetin ne anlama geldiğini merak ediyorum; bir işçi, bir memur, bir işsiz, bir esnaf veya bir ev hanımı, eğitim hayatını sürdüren bir genç için siyaset ne anlam ifade eder?

İktidarda hangi partinin olması, yaşam şeklini ne kadar değiştirir, geleceğe ümitle bakmak için hangi anlayışın iktidar olması gerekir?

Eğer sizin beğendiğiniz, güvendiğiniz ve desteklediğiniz siyasi görüş iktidar olduğunda eleştirecek hiçbir yön bulamayacak mısınız?

Önemli olan mevcudun gitmesi mi, sizin desteklediğiniz görüşün iktidar olması mı?

Şimdi muhalif bir görüşü destekliyorsanız, “iktidarı desteklemek nasıl bir duygu” tatmak mı istiyorsunuz yoksa muhalif tavrınızı her durumda sürdürmeye, doğruya doğru, yanlışa yanlış demeye devam etmeyi düşünüyor musunuz?

İktidara yakın biriyseniz, muhalif görüşün iktidar olması durumunda pozitif ve negatif yaklaşımlarınızda bir değişim söz konusu olacak mı?

Mesela bir özgürlük alanının daraltılmasında veya genişletilmesinde iktidara göre mi tavır alırsınız, muhalefete göre mi, yoksa inandığınız değer yargılarına göre mi?

Ne yazık ki, genellikle iktidara göre veya muhalefete göre bir tavır alma söz konusu.

Değer yargılarımızın üzerinden ne geçti bilmiyorum ama ezip suyunu çıkardığı kesin.

Böyle bir dönemde, siyasetin ne anlam ifade ettiği üzerine felsefi bir yaklaşım sergilemek mümkün değil.

O zaman, çıkara dayalı bir siyaset var ve bizim için siyasetin ne anlama geldiği, cebimize giren ve çıkanla ilgili.

Belki biraz yaşam standardımızla doğrudan alakalı…

Ya da ne bileyim, günlük yaşamımızdaki iyileştirmeler veya aksaklıklar üzerine kurulu bir anlayışa sahibiz.

Belki oturduğumuz yerden hükümet kuran, hükümet yıkan kahve kültüründen geliyoruz ve sadece eleştirmek yetiyor yapmaya ne gücümüz, ne takatimiz, ne bilgimiz ne de kadromuz müsait değil.

Ama aslında böyle olmamalı…

Siyaset, bir yaşam biçimidir her şeyden önce.

Siyaset, siyaseti yapanları değil, o ülkede yaşayan herkesi ilgilendiren bir kurum, bir meslek, bir anlayıştır.

Hele hele bizim gibi demokrasisi tam olgunlaşmamış/kurumsallaşmamış ülkelerde, “iyi bir siyaset”e, her zaman çok ihtiyacımız var.

Siyasi partiler, muhalefetteyken ne söylerlerse söylesinler, benim yaşam tarzımı değiştirmeleri, geleceğime dönük önemli adımları atmaları mümkün değil ama eğer o siyasi parti iktidar olursa, hayatın her alanında, ucundan kıyısından da olsa etkilenmememiz mümkün değil.

Bu etkilenme olumlu olursa, geleceğe daha güvenle bakacağız ama eğer bu etkilenme olumsuza doğru giderse o zaman hem yaşadığımız dönem, hem de geleceğe dair bir umudumuzun kalmayacağı muhakkak.

O nedenle siyaset, sadece bir parti çalışması, politikacıların gelecek kaygısı veya makam sevdalılarının koşuşturduğu bir mecra olmaktan öte bir yaşam tarzıdır, bir ideolojidir, bir hayat anlayışıdır.

Seçimler de işte bunun belirlendiği zamanlardır; oyunuzu ya sizinle birlikte tüm toplumun geleceği için kullanırsınız ya da başka başka amaçlarla kullanırsınız. Belki de birilerine hayatı zehir etmek, ülkeyi ve yarınları karartmak için kullanırsınız.

Bu, hangi partiyi desteklediğinizle ilgili değil, hangi değer yargılarına bağlı olduğunuzla alakalıdır.

Tweetimden seçmeler

Bir yazar köşesinde holiganca CHP, MHP, HDP veya başka partiye oy vereceğini söyler, oy ister, yandaş olmaz. Sadece AK Parti demesin yeter!

www.naifkarabatak.net

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Naif Karabatak Arşivi