”Türkiye Dünyanın İlk 10 Ekonomisinden Biri Olacak”

”Türkiye Dünyanın İlk 10 Ekonomisinden Biri Olacak”
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, basın mensuplarına verdiği iftar yemeğinde “Teknoloji ve Yenilik Politikalarının Temel Esasları” konusu hakkında bilgi verdi.

- Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, basın mensuplarına verdiği iftar yemeğinde “Teknoloji ve Yenilik Politikalarının Temel Esasları” konusu hakkında bilgi verdi.

”TÜRKİYE DÜNYANIN İLK 10 EKONOMİSİNDEN BİRİ OLACAK” ( 7.DAKİKA)

Atatürk’ün hedef koyduğu muasır medeniyet seviyesini AK Parti iktidarı olarak somutlaştırmak için bazı temel çalışmalar ortaya koyduklarını dile getiren Işık, “Bu amaçla 2023 yılında Türkiye dünyanın ilk 10 ekonomisinden biri olacak. Hedef, 5 yüz milyar dolarlık ihracat, 2 trilyon dolarlık Gayri Safi Milli Hasıla, 25 bin doların üzerinden Kişi Başına Düşen Milli Gelir. Bunun için de yüksek teknoloji ürünleri üretip,ihraç etmek durumundayız” diye konuştu.

”2023 YILINA KADAR TÜM İLLERDE BİLİM MERKEZLERİNİ AÇMAYI HEDEFLİYORUZ” (8. DK 20. SN)

Işık, bilgi toplumu haline gelmek için teknoloji ve yenilik politikalarını bütüncül yaklaşımla gözden geçirmek durumunda olduklarını belirterek, “Yenilikçi toplumsal bir kültürü oluşturmak zorundayız. Bu noktada bilim merkezlerini 2016 yılı sonuna kadar büyükşehirlerde 2023 yılına kadar da tüm illerde bilim merkezlerini açmayı hedefliyoruz. Üretimi bilgi odaklı hale getirmek bizim açımızdan son derece önemli”dedi.

Ulusal inovasyon ekosisteminin etkinleştirilmesini, inovasyon ikliminin oluşturulmasını, yabancı ülke örneklerinden de yararlanarak yeni AR-GE yapı ve modellerini ülkeye kazandırmayı amaçladıklarını kaydeden Işık, Teknoloji Geliştirme Bölgeleri’nde(TGB) üretilen ürünlerin ticarileşebilmesi için TGB içerisinde yatırım imkanı sağladıklarını vurguladı. Işık ayrıca, belli bölgelerde “teknoloji hapları” oluşturmayı hedeflediklerini de açıkladı.

”ETKİ DEĞERLENDİRME DAİRE BAŞKANLIĞI’NI KURDUK”

Işık, konuşmasına şöyle devam etti:

“Bilim ve Teknoloji Genel Müdürlüğü bünyesinde Etki Değerlendirme Daire Başkanlığı’nı kurduk. Bundan sonra verilen her desteğin firma bazında, sektör bazında, ülke bazında etkilerini analiz edeceğiz ve bundan sonraki destek mekanizmalarını kurgularken bu veriler bize yol gösterici olacak. Pazarın ihtiyaçlarına göre destek sağlıyoruz. Hedef odaklı alanlarda ihracatımızı artıracak destekler vermeye devam ediyoruz ve vermeye de devam edeceğiz. Teknoloji Transfer Merkezleri’nin üniversitelerde kurulmasını önemsiyoruz. Hatta sadece kurulmaları değil, efektif ve verimli çalışmaları noktasında TÜBİTAK’ın yaptığı desteklerle daha etkin hale gelmesini istiyoruz.” (15. DK 15. SN)

Özellikle büyük firmaların AR-GE yoğunluğunu artırmayı hedeflediklerini dile getiren Işık, “Türkiye’de ilk 5 yüz içerisinde AR-GE merkezi olan firma sayımız 70 civarında. Biz bu sayının üst noktalara çekilmesini arzu ediyoruz. Bu noktada AR-GE harcamalarını destekliyoruz. AR-GE yapmayı özendirecek yaklaşım içindeyiz” diye konuştu.(16. DK 40. SN)

“BİLİM VE TEKNOLOJİ MÜŞAVİRLİĞİ KADROSU AÇILDI” (20. DK)

“AR-GE ve inovasyon ekosisteminin güçlenmesi açısında Türkiye’nin bilim diplomasisini geliştirmesi gerekiyor” diye konuşan Işık, “Dünya’da olup bitenin Türkiye’ye hızlı ve etkin şekilde aktarılmasını sağlamak için Washington, Los Angeles, Berlin, Seul, Tokyo ve Pekin’de faaliyet gösterecek Bilim ve Teknoloji Müşavirliği kadrosu açıldı.

"80 DEVLET ADAMININ DİNLENDİĞİNİ TESPİT ETTİK"

Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, TÜBİTAK'ın 164 üst düzey devlet adamına ürettiği kriptolu telefondan 80'inin IMEI numarasının, yasa dışı olarak dinlenmek amacıyla kaydedildiğini gördüklerini ifade ederek, "Tespit edilen 80 IMEI numarasının içinde Başbakandan, Başbakan yardımcılarına, MİT Müsteşarına, bakanlara, Genelkurmaya kadar, herkes var" diye konuştu.

Kriptolu telefonlarla ilgili soruşturmaya yönelik soruya Işık, “TİB'in dinlemeyi tek başına yapma şansının yok. Kriptoyu yazmayan, çözemez. Kriptolu telefonların dinlenebilmesi için mutlaka kriptoyu yazanın da işin içinde olması gerekir” dedi.

“SİSTEMDE CİDDİ GÜVENLİK AÇIKLARI GÖRDÜK”

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bir konuşmasının internete düşmesini anımsatan Işık, bundan sonra kriptolu telefonların dinlendiğine kesin kanaat getirdiklerini ifade ederek,”"Arkadaşlarımız uzun bir çalışma yaptı. Öncelikle sistemin güvenliğini inceledik, ciddi güvenlik açıkları gördük. Daha sonra sistemin tasarımına ve yazılımına baktık. Sistemin yazılımlarında da bazı korsan satırlar tespit ettik ama aktif olup olmadıklarını henüz tespit edemedik. Daha sonra da donanıma baktık. Tüm bu çalışmaları yürütürken, özellikle TİB'de dinleme kayıtlarının silinmesiyle ilgili çok fazla haber çıkmıştı. TİB'in TÜBİTAK'tan talebi doğrultusunda, oraya TÜBİTAK'tan giden uzmanları yaptığı bilgi kırıntılarından, bir çalışma yaptı ve TÜBİTAK'ın 164 üst düzey devlet adamına ürettiği telefondan 80 tanesinin IMEI numarasının yasa dışı olarak, oraya dinlenme maksadıyla kaydedildiğini gördük" dedi.

“KABİNENİN TAMAMI DİNLENMİŞ”

Işık, 80 kaydı tespit ettiklerini, ancak silinen kısımlarda diğer telefon kayıtlarının da olduğunu düşündüklerini kaydederek şöyle devam etti: "Kabinenin tamamı neredeyse dinlenmiş. Bu tespit edilen 80 IMEI numarası Başbakandan, Başbakan yardımcıları, MİT Müsteşarı, bakanlar, Genelkurmay... O 80 numaranın içinde bunların hepsi var ama düşündüğümüz şu; 80'ine biz kırıntılardan ulaşabildik. Demek ki bunun tamamı kaydedildi ki bunun 80'ine biz ulaştık. Dolayısıyla biz tamamının bu sistemle dinlenildiğini düşünüyoruz. O 80 numara içinde benim gördüğüm, Cumhurbaşkanımızın numarası yok ama dediğim gibi, orada 164 numaranın içinde olduğu için ihtimal yüzde 99,9 o numaralar da vardır."

Işık, dinlemenin nerede ve nasıl yapıldığını bulmak durumunda olduklarını bildirerek, “Bu tabii çok daha zor bir iş. Çünkü TİB'de pek çok şey karartılmış, silinmiş. Biz bu bilgi kırıntılarından ortaya çıkardık. Bir avantajımız şu; TİB'e savcılık baskın yaptığında tüm harddisklerin imajını almıştı, oradan sağlama yapma imkanımız var. Dolayısıyla bizim açımızdan nasıl dinlendiği ortaya çıktı" diye konuştu.

“KRİPTOLU TELEFON KULLANMIYORUZ”

Işık, kendisinin ve diğer bakanların şimdilik kriptolu telefon kullanmadıklarını açıklayarak, “TÜBİTAK'ta kriptolu telefonların yapıldığı birimde çalışan ekip, olayın ilk ortaya çıktığı zaman görevden uzaklaştırılmıştı. Şimdi orada kriptolu telefonların tasarımından yazılımına, güvenlik önlemlerinin alınmasına kadar, yazanın dahi dinleyemeyeceği bir kurgunun yapılması için çalışıyoruz. Arkadaşlarımın bana verdikleri bilgi, yıl başına kadar yeni kriptolu cep telefonlarını yine üst düzey devlet yetkililerinin kullanımına sunacağız" dedi.

“YARGI BUNU KİMİN, NİÇİN DİNLEDİĞİNİ VE KİME SERVİS ETTİĞİNİ ORTAYA ÇIKARMAK DURUMUNDA”

Işık, konuşmasına şöyle devam etti:

"Biliyorsunuz geçenlerde önemli bir tartışma yaşandı. Amerika'nın Merkel'i dinlediği ortaya çıktı ve kıyamet koptu. Şimdi Amerika'nın Almanya Başbakanını dinlemesinin bir mantığı var ve 'biz yapmadık' da demediler değil mi ? Fakat Türkiye'de, kendi içinde bir illegal yapının Başbakanı, Genelkurmay Başkanını hatta Cumhurbaşkanını dinlemesinin bir mantığı yok. Dolayısıyla bu bir, kamuoyu vicdanında karşılığını bulacak. İkincisi de yargı, 'bunu kim dinledi, niçin dinledi ve kime servis etti' bunları da ortaya çıkarmak durumunda. Ümit ederim ki bunlar bir bir ortaya çıkar ve Türkiye de bu dönemi bir daha yaşanmayacak şekilde kapatır."

YILBAŞINA YENİ KRİPTOLU TELEFON

Kendisinin Bakanlık görevine geldiğinden bu yana kriptolu telefonları hiç kullanmadığını ifade eden Işık, "Bizim hedefimiz yıl sonuna kadar yeni bir yazılım, yeni bir tasarım ve yeni bir donanımla ve bir daha kesinlikle birbirleriyle irtibat kurmalarını mümkün kılmayacak şekilde kriptolu telefonu hizmete sokmak" dedi.

“ORGANİZE BİR YAPININ OLDUĞU SU GÖTÜRMEZ BİR GERÇEK”

Son günlerden paralel yapıya yönelik operasyonlar konusuna da değinen Işık, "Herkes 'biz masumuz' diyor. Tabii kimin suçlu, kimin suçsuz olduğuna yargı karar verecek. Temel bir ilke de kişinin suçu ispat edilene kadar suçsuzdur ama takdir edersiniz ki bir kriptolu telefonun dinlenebilmesi için işin içinde TÜBİTAK'ın, Emniyetin, TİB'in, hatta bazen yargının olması gerekiyor. Şimdi bunlar da birbirlerini rüyalarında tanımadılar herhalde. Organize bir yapının olduğu su götürmez bir gerçek. Dolayısıyla bundan sonra böyle bir organize yapının kurulamaması teminat altına alınmalı ve böyle bir yapının kesinlikle Türkiye'de kuruluşuna müsaade etmeyecek mekanizmanın oluşması önemli” diye görüşlerini ifade etti.

Dinlemelerin ne süreyle yapıldığına ilişkin soruya Işık, “Dinlemelerin ne kadar süreyle yapıldığına ilişkin ise şu anda bir tespit yok” şeklinde yanıt verdi.

Işık, yeni yapılacak kriptolu telefonların kaç kişiye verileceğinin sorusuna “Bu konuda Başbakanlık, Milli Güvenlik Kurulu ve ilgili diğer kurumlar, ihtiyaçlarını bize bildirdikleri noktada bu ihtiyaca cevap vermekle mükellefiz. Bu sayı 150 olur veya 200 olur. O bizim bileceğimiz bir şey değil”dedi.

Işık son olarak kriptolu telefon üretenle sertifikayı üretenin aynı firma olmamasının bu işin altın kuralı olduğunu söyledi.

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.