Türkiye Gençlik Ve Spor Konfederasyonu Genel Başkanvekili Gürel’den ’Isrtranca’ Açıklaması

Türkiye Gençlik Ve Spor Konfederasyonu Genel Başkanvekili Gürel’den ’Isrtranca’ Açıklaması
Türkiye Gençlik ve Spor Konfederasyonu Genel Başkanvekili Alpay Gürel, Avrupa’nın en önemli 5 doğa bölgesinden biri olan Istranca ormanlarının korunması gerektiğini belirtti.Türkiye Gençlik ve Spor Ko...

Türkiye Gençlik ve Spor Konfederasyonu Genel Başkanvekili Alpay Gürel, Avrupa’nın en önemli 5 doğa bölgesinden biri olan Istranca ormanlarının korunması gerektiğini belirtti.

Türkiye Gençlik ve Spor Konfederasyonu Genel Başkanvekili Alpay Gürel yaptığı basın açıklamasında, Istranca ormanlarının korunmasını istedi. Doğu Karadeniz yaylalarının zengin bitki çeşitliliğine dikkat çeken Gürel, "Istranca ormanlarında başlatılan madencilik faaliyetleri ve Karadeniz yaylalarındaki Yeşil Yol Projesi bizleri derinden kaygılandırmaktadır. Bölgenin sivil toplum kuruluşlarından her gün kaygılara yönelik bilgiler almaktayız. Elbette bu ülkede madencilik ve turizm alt yapısı olmalıdır. Ancak bu faaliyetler hiçbir zaman endemik fauna ve floranın korunmasının önüne geçemez. Istranca ormanları Avrupa’nın en önemli 5 doğa bölgesinden biridir. Doğu Karadeniz yaylaları ise zengin bitki çeşitliği ile Avrasya’nın en önemli öncelikli korunması gereken bölgesidir. Istranca ormanlarında yüzlerce dere ve su kaynağını barındıran içme suyu havzasına bakır madeni arama sondaj çalışması için izin verilmesi, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nden ’ÇED gerekli değildir’ kararının çıkması kabul edilemez. Kışın yakacağı iki kuru odunu ormandan toplayan köylüye en sert cezaların verildiği ülkemizde, madencilik ve inşaat şirketlerinin kolayca ruhsat alması, yürütmeyi durdurma kararlarını tanınmaması devlete ve kanunlara olan güveni derinden sarsmaktadır. Karadeniz Bölgesi’nde 8 ilin yaylalarını birbirine bağlayacak olan 2 bin 600 kilometrelik Yeşil Yol Projesi ise Karadeniz Bölgesi’nin yüreğine saplanmış bir hançerdir. Ortalama eğimin yüzde 70’in üzerinde olduğu bu bölgelerde yol çalışması yapmak, yolun heyelanla kaymasını önlemek için büyük bir hafriyat çalışması ve geniş bir alanın dolgu ile doldurularak doğanın tahrip edilmesi anlamına gelmektedir. Bu çaptaki bir hafriyat molozu, zaman içinde dere yataklarına kayarak, dere yataklarının doğal işlevlerinin bozulmasına neden olacaktır. Ayrıca rakımı 1000 metreden yüksek yerlerin yılın 7 ayı kar altında kaldığı Doğu Karadeniz’de 2 bin 600 kilometrelik yol yapmanın ne kadar doğru olduğu da tartışmaya açıktır. Yerel idareler bu konuda karar verirken, bölge halkının kaygı ve taleplerini görmezden gelemez. Bu konuda yapılacak en demokratik tavır, bu çalışmaların bölge halkı nezdinde yerel referanduma götürülmesi olacaktır” dedi.

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.