Ülkenin Sorunu Pkk Mı? Bizler Miyiz?

78 lerden beri terör estiren bir belamız PKK.  Kurulan her hükümet başkanının “yeter bıcak kemiğe dayandı” diyerek mücadele ettiğini beyan etiği dönemlerden, büyüyerek günümüze gelen terör örgütü.

PKK Marksist-Leninist düşünceyle ve Kürdistan hayaliyle 1973 lerde, daha önceleri öğrenci derneği altında toplanan kişilerce kurulmuştur. Taraftar toplama şeklini korku üzerine kuran örgüt. Tehdit, saldırı ve öldürdükleriyle taraf toplayarak gündeme l978 lerden sonra girer.

Örgüt eğitimini, Filistin kurtuluş örgütünden alırken Ermeni terör örgütleri ile işbirliğine girerek ASALA terör örgütünün devamlılığını kendi bünyesinde sağlayarak da güçlenme aşamasına adım atar.

Suriye ve Lübnan’dan destek bularak faaliyetini buradan sürdürürken Filistin kurtuluş örgütü tarafından eğitilir.

1982 lerde kuzey Irak da IKDP ile anlaşarak buralarda kamplar kurarak da Türkiye’ye kolay geçiş imkanı sağlamış olur.

Buralarda uyuşturucu ticaretine başlayan PKK büyük oranda gelir kaynağı oluşturmuştur.

1990 da aldıkları kararla da siyasi mücadeleye dönüşmeye başlarlar.

İstedikleri siyasi desteği bulamayan PKK baskıcı sistemini devam ettirirken, İslami bakış açısı görüntüsü vermeye başlayarak halkı ikna etme çabalarına hız verir.

Dış destek aldığı biz vatandaşlarca dahi açık ve net görülebilirken, Çekiç güç vasıtasıyla da, Amerika nın desteklediği birçok siyasi tarafından belgelenme yoluna gidilmiştir.

 

Değişik dönemlerde bitirilme noktasına gelinen PKK aldığı stratejik desteklerin uygulanmasıyla ve bizim yöneticilerimizin geleceği okuyamaması ve hükmetme arzuları gözleri köreltmiş değişik isimler altında çalışmalarına göz yumularak kapalı destek verilmiştir.

PKK silahlarını bırakmadan, silahlı güçlerini koruyarak, Kuzey Irak da olduğu gibi Türkiye’de de siyasal güçle Kürdistan kurma hayalinden vazgeçmemiştir.

Siyasi partilerimiz iktidar uğruna Kürtlerden oy almak için gerçekleri saklayarak hareket etmişlerdir. Kürt harekatını destekleyenleri kendi partilerinden aday ederek onların siyasal manada güçlenmelerinin zemini oluşturmuşlardır.

Samimi olan la olamayanı bir birinden ayrıt edemeyen şahsi bazdaki bireysel davranışlar, meselenin insan hakları ve özgürlükler noktasına taşınmasında kolaylık sağlamış ve haklılıklarını savunmalarında örnekler teşkil edecek vasıtaları var etmişdir.

Parasal ve Stratejik desteği profesyonel dış güçlerden kolay bulan PKK olayları değerlendirmede de geri kalmayarak hükümetlerimizin verdikleri açık pozisyonları avantaja çevirmeyi iyi bilerek propaganda yapmaya devam etmektedirler.

IŞİT veya DAİŞ’in ortaya çıkmasıyla birçok denklemi yeniden kurulmak zorunda kaldık.

Suriye’nin kuzeyinde faaliyet gösteren PKK nın kuruluşu olan PYD gündemimize girdi.

Hükümetimizin yürütmekte olduğu çözüm süresince, PKK nın siyasal ve stratejik çalışmalarıyla birlikte, Cumhurbaşkanımızın açıklamalarıyla ortaya konan evlerin altına tünel kazmalar da dahil, silahlı güçlerinin ovaya inmesi, ağır silahlarla savunma noktaları oluşturmaları ve bazı noktalarda yaptıkları eylemlerle devletten arındırılmış bölgeler ortaya çıkarma çalışmaları zemin bulmuştur.

Bu çözüm süresince göremediğimiz boş noktaları değerlendiren karşımızdaki güçler, bizleri oyalayarak siyasal zemin sağlamış, çok daha önceleri aldıkları silahlı mücadeleyi siyasal mücadeleye dönüştürme çalışmalarını hızla ilerleterek sağlam bir zemin oluşturmuşlardır.

Bizleri ters köşe yapan Amerika olayları kullanarak Ülkemizdeki üslerinin kullanım izinlerini hükümete onaylatmıştır.

PKK nın kuruluşu PYD ile bizi müttefik olmaya zorlamıştır. Onlara vurmamızı engellemektedir.

PKK ya yapılan hava saldırılarını da, kendinin dediği yerlere yapılması, başka yerlere yapılmaması ve kendine çok önceden haber verilmesi noktasında ülkemize gerekli uyarıları yapmaktadır.

Bir yazıda anlatılamayacak kadar önemli olan bu konuyu ilerde irdelenmek üzere son sözle bitirecek olursak.

Çözüm süresince ülkemizin değil PKK nın yol kat ettiği, Amerikanın ülkemizi bölmek parçalamak isteyen bebek katili terör örgütünü bizim ellerimizle bizim karşımıza çıkardığı gözükmektedir.

PKK ile yapılan görüşmeler siyaseten onları güçlendirirken liberal partileri en başta da Ak partiyi zayıflattığı da aşikardır.

Ak parti seçime yakın çözümün kendine verdiği zararı görerek dönüş yapmamış olsaydı, göreceği zarar çok daha fazla olabilirdi. Bu nedenle çözümü buzdolabına koyma görüntüsüyle günü kurtarma çabasına girmiştir.

Eğer çözüm bitirilmez, Dolma bahçe taraflarının samimi pozları milletin aklın dan silinmezse Ak parti daha da zarar görecektir.

Ve belki de Kahramanmaraş’ta dahi HDP bir vekil çıkartabilecektir.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin GAZİ Arşivi