UNESCO 2014 Yılını İsmail Gaspıralı'yı anma Günü İlan Etmişti

Uluslararası anlayış ve kültüre katkı sağlamış ve insanlığın kültürel mirasının zenginleşmesinde rol almış şahsiyet ve olaylar, 1956 yılından bu yana UNESCO tarafından ilan edilen günler vesilesiyle hatırlanmakta ve kutlanmaktadır.

2013 yılındaki 37. UNESCO Genel Konferansı kapsamında gerçekleştirilen komisyonda, 108 anma ve yıldönümü önerisi değerlendirilmiş, ülkemize ait olan 4 öneri kabul edilmişti.

Bu bağlamda, minyatürcü, hattat, tarihçi ve matematikçi Matrakçı Nasuh'un Ölümünün 450. Yıldönümü, kültür reformu ve modernleşmede öncü isimlerden yayıncı ve politikacı İsmail Gaspıralı'nın Ölümünün 100.Yılı, Anadolu'daki Türk İslam dönemi eserlerinin sergilendiği Türk ve İslam Eserleri Müzesi'nin Kuruluşunun 100. Yıldönümü ve Meşrutiyet ve Cumhuriyet döneminin en çok eser veren önemli yazarlarından Halide Edip Adıvar'ın Ölümünün 50. Yıldönümü UNESCO'nun anma ve kutlama yıldönümleri programı kapsamına alınmıştır.

Unesco 2014 yılını İsmail Gaspralı’yı anma yılı ilan etti. Fakat İsmail Gaspıralı’nın kim olduğu hakkında ülkemizde yeterli tanıtımlar yapılamadı. Ya da yapıldıysa bizler fark edemedik. Bu sebeple İsmail Gaspıralı’nın hayatını, ülküsünü ve mücadelesini birlikte hatırlayalım istedim.

İSMAİL GASPIRALI KİMDİR?

Bütün Türk dünyasındaki millî uyanış hareketlerinin büyük öncülerinden olan İsmail Gaspıralı Bahçesaray yakınlarında Avcıköy'de, Mustafa Ağa'nın oğlu olarak dünyaya gelir. Soyadını Kırımdaki Gaspra şehrinden alır. İlk öğrenimini yaptıktan sonra, Akmescit lisesine gider, iki yıl sonra da Moskova Askeri Lisesi'ne geçer. Gaspıralı orada başka ülkelerden gelen Türk öğrencilerle tanışır. Okuldaki panslavist hareketler, onu Türk milleti üzerinde düşünmeye yöneltir.

1867'de altıncı sınıfta iken, Türklerin tek hür ülkesi olan Osmanlı İmparatorluğu'na gitmeyi ve o sıralardaki Girit savaşına katılmayı kafasına koyar. Bir kayıkta kırk beş gün kürek çektikten sonra Don nehrini geçerek Odesa'ya gelir, ancak pasaportu olmadığı için Ruslar tarafından yakalanarak Bahçesaray'a gönderilir. Bu olaydan sonra Gaspıralı bir daha Moskova'ya dönmez.

Menli Giray'ın kurduğu medresede Rusça dersleri vermeye başlar. 1869'da Yalta Dereköy'e gelerek burada yeni bir usulle Türkçe dersleri vermeye başlar. On sekiz yaşındaki bu delikanlının tek ülküsü; bütün Türk dünyası için, İstanbul Türkçesini esas alan ortak bir Türkçe kurmak ve Türkler arasındaki birlik şuurunu uyandırmaktı.

1871 yılında Paris'e gider burada batı medeniyetini bizzat tanır ve inceler. 1874'de İstanbul'a gelir. Ceride-i Askeriye'de tercüman olarak çalışır. Sonra Kırım'a döner.rin, beylerin, mirzaların ve ulemanın hayatını yakından tanır. 1878'de Bahçesaray belediye reisi seçilerek dört yıl bu görevi yürütür. Genç Molla imzası ile Tavrida gazetesinde Rusça makaleler yazar. Bu yazılarını daha sonra "Rusya Müslümanlığı" adıyla yayımlar. Bir ideal uğruna bir ömür geçer. 63 yaşında 11 Eylül 1914 Cuma günü Bahcesaray'da vefat eder. Muhteşem bir cenaze töreniyle, Mengligiray Han türbesi yakınına toprağa verilir.

UNESCO tarafından 2014 yılının İsmail Gaspıralı’yı anma yılı ilan etmesini önemsiyoruz. Keşke kendi öz değerlerimizi daha yakından bizler tanıyabilsek. Bu vesile ile İsmail Gaspralı’nın 100. Vefat yıl dönümünü Saygı ve Rahmetle anıyoruz.

Selam ve sevgilerle.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ali AVGIN Arşivi