Yargıtay Başkanından ’Arabuluculuk’ Vurgusu

Yargıtay Başkanından ’Arabuluculuk’ Vurgusu
Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, “Arabuluculuğun hukuk sisteminde yer almasına ve etkin kullanılmasına büyük önem verilmesi hedeflenmeli ve mahkeme öncesinde arabuluculuğa başvurulması zorunlu olm...

Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, “Arabuluculuğun hukuk sisteminde yer almasına ve etkin kullanılmasına büyük önem verilmesi hedeflenmeli ve mahkeme öncesinde arabuluculuğa başvurulması zorunlu olmalıdır” dedi.

Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, Rixos Otel’de gerçekleşen 2015-2016 adli yıl açılış töreninde yaptığı konuşmada, “Ülkemiz açısından reforma ihtiyaç duyulan konuların başında uyuşmazlık çözüm yöntemlerinin geliştirilmesi gelmektedir. Avrupa’da yapılan araştırmalara göre alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemleri ile kıyaslandığında daha ekonomik, çabuk ve tatmin edicidir. Arabuluculuk yoluyla götürülen işlerin mahkemelerde görülen davalara kıyasla iki temel avantajı bulunduğu kabul edilmektedir. Bu bağlamda arabuluculuğun hukuk sisteminde yer almasına ve etkin kullanılmasına büyük önem verilmesi hedeflenmeli ve mahkeme öncesinde arabuluculuğa başvurulması zorunlu olmalıdır” ifadelerini kullandı.

KADINA YÖNELİK ŞİDDET

Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de cinsiyet ayrımcılığı ve kadına karşı şiddetin önemli bir sorun olduğunu kaydeden Cirit, şunları söyledi:

“Erkeklerin kadınlar üzerinden tahakküm kurmasına ve kadınlara yönelik ayrımcılığa neden olan etkenlerin kaldırılması ve kadınlar ile erkekler arasındaki tarihsel eşitlikçi olmayan güç ilişkisinin dengelenmesi için başta kamu organları olmak üzere toplumun her kesimine önemli görevler düşmektedir. Kadına karşı şiddet ve cinsiyet ayırımcılığının aile içi ve sosyal yansımaları dikkate alındığında insan hakları ihlalinin ötesinde toplumsal ruh sağlığını tehdit eden bir yönü de bulunmaktadır. Televizyonlarda, gazetelerde ve internet sitelerinde bu yönde çıkan haberlerin neredeyse rutin hale gelmesi sorunun ciddiyetini göstermeye yeterlidir. Kadına karşı şiddet ve cinsiyet ayırımcılığının temelinde toplumsal yapı ile eğitim sisteminden kaynaklanan sorunlar olduğu gerçeğini göz ardı etmeden, hukuk sistemi açısından da meselenin ele alınması yararlı olacaktır. Hukuk sistemi ve uygulama bakımından konuya yaklaşıldığında aile hukukundan ceza hukukuna, tazminat davasından boşanma davasına kadar kadına yönelik şiddet ve cinsiyet ayırımcılığı bütünsel bir bakış açısıyla değerlendirilmelidir. Hukukçular olarak suça sürüklenen çocukların ve kadınların hem adalete erişimini kolaylaştırmamız hem de bu konularda adaletin etkinliğine odaklanmamız gerektiğini düşünüyorum.”

MALİ VE FİZİKİ İMKANSIZLIKLAR

Yıllardır ihmal edilen diğer bir konunun da Yargıtay’ın mali ve fiziki imkanlarının yetersizliği olduğuna dikkati çeken Cirit, “Yargıtay yıllar içinde artan olağanüstü iş yüküne rağmen 50 yıl öncesinin mali ve fiziki imkânlarıyla faaliyetlerini yürütmek zorunda bırakılmıştır. Ayrı binada havalandırması dahi sağlıklı olmayan odalarda yürütülen vargı görevi fedakâr meslektaşlarımızın özverisiyle yürütülmektedir. Arşivden çok bodrum veya depo denilebilecek odaların dahi almadığı dosya yığınları Birinci Başkanlık makam kapısına kadar ulaşmıştır. 162 milyon lira olan 2015 yılı bütçesinin 112 milyon lirası personel giderlerinden oluşmaktadır. Zorunlu harcama kalemleri dışında 50 yıldır birikmiş sorunların çözümü için önemli bir kaynağa ihtiyaç duyulmaktadır. Tüm bu sorunların çözümü, Yargıtay’ın idari ve mali yapısının günün ihtiyaçlarına uygun olarak baştan aşağıya yenilenmesi ve güçlendirilmesiyle mümkün olacaktır” şeklinde konuştu.

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.