Yazmaya çalışmak

Vakit akşamı çoktan geçti. Pazartesi gününü iple çektiğim “yazarlık atölyesi” dersi için bir şeyler yazmak istedim.

İster inanın ister inanmayın. Önce “kırmızı renge” dair bir yazı kaleme almak istedim. Hatta bitmesine de az kalmıştı. Sevgili Akın Ozan ve Ali Avgın beylerin maskarası olurum korkusuyla o yazıdan vaz geçtim. Sonra, Başkonuş ve sonbahar konusunu işlemek istedim. Sonbaharı işleyen değerli hanımefendi kadar yazamayacağımı da görünce o konuya da nokta koydum.

Şimdi konusu olmayan bir yazı kaleme alıyorum. Ama konusu olmayan bir yazı da olur mu demeyin? Bal gibi oluyor işte. Değerli eğitimcimiz Ramazan hoca bu yazıyı okuyunca hafifçe gülümseyeceğini tahmin ediyorum. Önemli olan yazılan bir metnin okunması değil mi? En azından Ramazan hoca eleştiri yapmak için okuyacak ya? Yetmez mi?

Bu yazıyı internet sitesine koyacak olsam; “filozoftan seçme saçmalar” başlığı altında yayınlardım.

Akın Ozan kardeşim şu ana kadar yazılanlar okunurken şöyle diyecektir. – Bizim sef kafayı mı yemiş? (Pardon arkadaşlar bana Şef değil sef diye hitap ederler) Yok Akıncığım kafayı falan yediğim yok. “ısmarlama yazmak” gerçekten çok zormuş. Yaz sil yaz sil benim evdeki klavye kafayı yiyecek. Bilirsin ben zaten klavyeye sert vururum.

“Seçme saçmalara” devam edecek olursak; malum son zamanlarda akıllı meydanlar çıktı ortaya. Hani Göksun ilçemizden sonra bizim de Madalyalı kavşakta oldu ya. Arabayla Adana girişinden girdim meydana dön baba dön birde baktım tekrar Adana yönüne giderim. Neyse dedim. En iyisi Odun ambarı kavşağından girip Abdulhamithan camisi yanından evi bulayım. Şimdi Ali Avgın beye sormak istiyorum. – Ali abi meydan mı akıllı yoksa ben mi? Bıyık altından kıs kıs gülerek – ya Mehmet beyciğim şimdi ne söylesem ki diyerek durumu kurtarmaya çalışacaktır. Onun veremediği cevabı da ben vereyim. Ne kavşak akıllı ne de ben. İkimiz de zır deliyiz. Sahi arkadaşlar hangimiz daha çok deliyiz?

“Delilik” deyip de geçmeyin öyle. Abid Vanlı başkanımızın babası derdi ki. – Delilik çok farklı, zır deli, zırzırı deli, zırrıhı deli. Anlaşılan o ki ben “zır deliye” yakın bir yerdeyim. Tabi caizse “oynatmaya az kaldı.”

Neyse zorlama ile yazı yazamamanın verdiği sancı ve denemeler sonucu bu yazı çıktı ortaya.

Sürçü lisan ettiysek affola.

(NOT: Bu pazartesi dersi astık)

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Mehmet TAŞ Arşivi