"Yerel Basın'ın Sorunları" paneli

 

Kahramanmaraş Kent konseyi samimi bir tavırla "Yerel basın'ın sorunları" ile ilgili bir panel gerçekleştirdi.

O günlerde, yaklaşık iki ay önceden planladığımız Gap Gazeteciler Birliği Temmuz ayı olağan toplantısını Başkonuş Yaylasında kamp şeklinde yapılması yönünde bir karar almıştık.

Bu sebepten dolayı Yerel Basının sorunlarının tartışıldığı panele katılmam mümkün olmadı. Panelde konuşan gazeteci arkadaşlarımı tebrik ediyorum. Elime geçen konuşma metinlerine baktığımda, herkes samimi bir şekilde içinden geçen ve yaşadıkları sorunları az ve öz cümlelerle gündeme getirmişler.

Üzülerek ifade etmem gerekir ki; gazeteci arkadaşlarım dahil toplam 65 kişi varmış bu panelde. Panele ilgisizlik, açıkça ifade etmem gerekirse; basına verilen değerin de bir yansımasıdır.

Burada sorgulanması gereken en önemli konu, bu şehirdeki ilgisizlik ve vurdumduymazlıktır.

Bugün gazetesinin sahibi Mehmet Yüzbaşıoğlu bu günkü köşesinde bunu ne güzel izah ediyor.

Diyor ki;

**

Şu memleket acaba neye duyarlı…?

Kahramanmaraş Kent Konseyi, “Yerel Basının Sorunları, Çözümleri ve Kentimize Katkıları” adı altında Mehmet Akif Ersoy Kültür Merkezinde bir panel düzenledi.

Panele il ve ilçelerden yerel basında görev yapan basın mensupları katıldı.

Oldukça kapsamlı olduğu düşünülen panelin sunuculuğunu ise KALİDA Genel Sekreteri Mahir Keçe yaptı.

Kent Konseyi, kamu kurum ve kuruluşlara STK ve siyasilere davetiye göndererek panele davet etti.

İlk kez yapılan panele, halkın, bürokratların ve parlamenterlerin ilgi göstermemesi katılanların tepkisine neden oldu.

Kahramanmaraş basını oldukça fedakârdır. Oldukça kıt imkânlarına rağmen haber yapacağı yere yaya gider, dolmuşla gider, haberini yapar.

Bu, yıllardan bu yana bu şekilde olmuştur.

Aslında Cumartesi günü gerçekleşen panel bir şekilde tüm kamuoyunun, basına nasıl baktığı ve ne kadar değer verdiğinin bir göstergesidir.

Panelist olarak katıldığım programdan son derece etkilendim.

Yaz-kış, gece-gündüz demeden hep haber peşinde koşan bu fedakâr insanlara bu kadar duyarsız kalınmasının nedenini ben de kendimde aradım.

Aslında bu ilgisizlik Ahmet - Mehmet meselesi değil, bu bir duyarsızlıktır. Veya basını hiçe saymaktır.

Bu basın daha geçen hafta içerisinde birkaç STK’nın, kurumun, siyasilerin basın toplantılarına katıldı, onların faaliyetlerini dinledi ve okurlarına aktardı.

Kimileri bu haberleri manşetten verdiler.

Yahu arkadaş, hiç olmazsa oraya kadar giderek haber yapan bu insanların hatırına gelerek bu arkadaşları onurlandırsanız ne olurdu?…

Günümüze kadar Kahramanmaraş basınını beğenen birine az rastladım. Kim ağzını açsa basını eleştirir.

Beğenmez.

Eğer Kahramanmaraş bir huzur kentiyse; bu beğenmediğiniz, o basın ilimizde yaşanan tüm olumsuzlukları duymazdan gelir olumsuz haberleri olumluya çevirir. Gazetelerine öyle yansıtır.

Onun için; Kahramanmaraş’ ta fazla kayda değer olay olmaz. Genelde basit suçlar ağırlıktadır. Burada emniyet oldukça rahat eder. Çünkü olay pek yok gibidir. Olayların giderek azalması veya hiçyok denecek kadar az olmasında Kahramanmaraş yerel basının büyük katkısının olduğunu inkâr edemeyiz.

Burada basının yükünü omuzlayan yerel basındır.

Ulusal basına gönderdiğiniz haberlerin o gazetelerde yer bulması oldukça zordur.

Yerel gazeteleri açtığınız zaman ilin haberlerini sayfalarda okuyabilirsiniz.

Her gazetenin internet sitesi var. Günlük çıkan haberler sitede de yer bularak ülkenin ve dünyanın neresinde olursanız olun. Bir tuşa basmak yeterli olacaktır.

Teknolojik gelişmeler sonucu ulusal – yerel diye bir şey kalmadı.

İlgi göstermediğiniz bu basın, elinden geldiği kadar bu ilin gelişmesi için ne varsa parmak basmıştır.

Bunun başında ulaşım, eğitim, sağlık, turizm ve birçok konuda durmadan haber yapmış, başta milletvekillerini göreve davet etmiş, bununla ilgili gördüğü tüm yetkileri göreve çağırmıştır.

Halen ilimizde bulunan milletvekillerinin bir kısmı Sayın Başbakan’ın talimatıyla kapı, kapı dolaşırken, “şu düğün senin, şu düğün benim” deyip, gezerken Kent Konseyinin gerçekleştirdiği “Yerel Basının Sorunları ve Çözüm Önerileri” adlı panele katılmayışları da irdelenmesi gereken ayrıca bir konudur.

Seçim sürecine girmek üzereyiz. Siyasetçilerin yerel medyanın kapısını aşındırdıklarını hep birlikte göreceğiz. Şimdi uzak kaldığın bu medya grubuna, o zaman hangi yüzle bakacaksın. Ben şahsen merak ediyorum.

Diğer bir konuda STK. Haber değeri olmayan bir konu için sırf kendisini sayfalarda görmek için boy boy poz verip, demeç veren oda başkanları neredeydi. Ben onları da şahsen merak ediyorum.

Şehrin bürokratları ulusalda ve yerel medyaya sürmanşet olacak olumsuz haberleri, sırf yöneticiler “zarar görmesin” diye görmezliklerden gelen bu medyanın ilk kez yapılan bu panele niçin katılmadıklarını yine ben şahsen merak ediyorum.

“Biz duymadık” alışagelmiş sözlerine de inanmayacağımızı da burada söylemek istiyorum.

Açıkçası Kahramanmaraş ‘ın Gaziantep, Adana, Malatya, Kayseri ve arkadan süratle gelen Adıyaman’ın da bizden neden çok çok ilerde olduklarını şimdi anlıyorum.

Çünkü burası Kahramanmaraş.

Hiçbir şeye duyarlı değil. Bana değmeyen yılan bin yaşasın, atasözü kim söylemiş bilmiyorum. Belki de kaç asır geçmesine rağmen bu deyim hale burada geçerli.

Bana değmeyen yılan bin yaşasın, dersen… Bir gün gelir önemsemediğin gelir seni sokar…

O zaman git yat hiç bir şeyle ilgilenme.... Eğitimde de ulaşımda da turizmde de sağlıkta da git geri kal… Çünkü bu kadar duyarsızsan o zaman olduğuna yerde say…

Burada basını da suçlama…

Suçluyu git başka yerlerde ara…

Yargı, Yasama, Yürütme‘den sonra basın ülkenin dördüncü gücüdür.

Nasılki; hukuk herkese lazım ise basında birgün gelecek lazım olacaktır.

Panelin sonunda Kent Konseyi Başkanı Zeynep Arıkan katılımcılara birer plaket verdi. Burada kendisine basına gösterdiği ilgiden dolayı teşekkür ederim.

Bu duyarsız kamuoyu olduktan sonra ilimizin her konuda kalkınması, ilimizin büyümesi kolay değil.

Allah her türlü güzellikleri Kahramanmaraş’a vermiş. Fakat bu duyarsızlığımız devam ettiği sürece ne bu güzelliğin farkına varırız ne de sanayide, eğitimde, sağlıkta, turizm ve bir çok konuda istenilen yere gelmemiz mümkün olmayacaktır.

 

**

Bu ilgisizliğin sebebi BÜYÜK YALAKALIKTIR

Bir şehirde basın ile ilgili bir panel düzenleniyor ve bu panelin düzenleyicisi de KENT KONSEYİ ise, ve bu panele de ilgi gösterilmemişse, konsey ve basının hiç bir gücünün olmamasıdır. Sadece para ve menfaat odaklı bir yayın politikası benimseyen gazeteler ve gazeteciler her zaman yerlerde sürünmeye mahkumdurlar.

Eğriye diyemeyen, yeri geldiğinde yanlış yapan bürokratı eleştiremeyen, siyasetçiyi eleştiremeyen, parti başkanları ve STK temsilcilerini eleştiremeyen, hep kırmızı boncuk dağıtan gazeteci ve gazetelerin olacağı da budur.

Bu şehirde gazeteci adam gibi işini yaparsa, bu şehirde bürokrata, siyasetçiye, iş adamı yada bir başka birine de iytiyacı olmaz. Çünkü adam gibi işini yapan gazetecilere, İş adamı, bürokrasi, siyaset kurumları yeterli desteği vermektedir.

Omurgalı, sağlam, araştıran ve bilgi dolu haberler ve köşe yazıları her zaman kamuoyunda yer bulmaktadır. Yazan takdir edilmekte ve teşekkür edilmektedir.

Dün göklere çıkartılan, üç gün sonra yerin dibine batırıldığında, okuyucu doğal olarak; para istemiştir vermeyince de böyle yazmıştır diyor.

Böyle yazan yok mu içimizde?

Tabii ki var.

Hal böyle olunca da, bütün gazeteciler bu kategoride değerlendiriliyor. Vatandaş da haksız sayılmaz.

Bu şehirde adam gibi gazetecilik yapıldığında, bu şehrin insanı hakkını veriyor.

Taklacılık, yalakalık, ve beş kuruş etmeyen adamların gazetelerin orta sayfalarında kapak yapılması bu işin cılkını çıkartan sebepler olarak karşımıza çıkıyor.

Ey gazeteci arkadaşlarım, hepinize sesleniyorum;

İĞNEYİ KENDİNİZE, ÇUVALDIZI BAŞKALARINA BATIRMALISINIZ!...

Sizler bunu yapamadığınız sürece bu şehirde basın gelişmez...Bunun en güzel örneği Bugün gazetesidir.

Bu gazete benim yönetimimde olduğu dönemde, günlük abone sayısı, reklam desteği v.s. her şey ortadadır.

İnsan önce yaptığı işi sevmeli ve o işin gereklerini en iyi şekilde yerine getirmelidir.

Bu ancak bireysel başarılar şeklinde olur ve bir süre sonra da toplumsala dönüşür.

Herkes önce kendi evinin çöpünü temizlemekle işe başlamalıdır.

**

KMTSO'nun çalıştay raporları

KMTSO Başkanı çok konuşulacak bir basın toplantısı yaptı ve bu toplantı da Kahramanmaraş'ta yapılan çalıştaylarda yaptıkları sunumları, sorunları ve önerilerini bizimle paylaştılar.

Gündemin yoğunluğu nedeniyle bu önemli konular bir kaç gün sonra tekrar tekrar ele alınacak ve siyasilere çağrı yapılacaktır. Bilginize!..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet TAŞ Arşivi