Adı konmasa da üçüncü dünya savaşının  soğuk yüzü her geçen gün biraz daha yaklaşıyor. İstesek de istemesek de bu gerçeklik karşısında duruşumuz olmalı. Devletimizin işi gerçekten zor. Birde bizler zorlaştırmamalıyız diye düşünüyorum.

   Hafızayı beşer  nisyan ile malül olduğundan olsa gerek   yaşanılan tarihlerden çok az ders alarak yaşamayı tercih ediyoruz.

  Şu Irak’ın yaptığına bir bakalım. Son 15 yılda üzerinden geçmeyen ecnebi nerede ise kalmamış. Bizim askerlerimize laf atıyor.  Tüm algıların dumura uğradığı bir dönemden geçiyoruz.  Değeri ola  değerlerle ,değersiz değerler yer değiştirmiş durumda. Doğrular yanlışlar birbirine karışmış. Kafalar her zamankinden daha fazla karışık. Köpekler serbest, taşlar bağlı. 

  Dünyamızda daha büyük çalkantılar elbette olmuştur. Kaoslar ,hastalıklar, savaşlar , ihanetler ,hıyanetler ,fitne ,fücur  el ele ,kol kola da  olmuştur. Bugünkü kadar açık olmadığından dolayı tesiri günümüzde yaşadıklarımızdan daha az hissedilmiştir diye tahmin ediyorum.

  İçerden başka ,dışardan başka  ama aynı kaynaktan beslenen çiyanların cirit attığı ,kalleşlerin egemen olduğu  günümüzde ,yaşadıklarımızı tarih nasıl yazacak diye merak ediyorum.

  Şeytan ve nefis ile savaşı kaybettikçe ,insan esfele safilin çukurunda kendini buluyor. Eşrefi mahluk ile esfele safilin arasında mekik dokuyan insanlığın yaşadığı tarih sahnesinde de değerlerimiz sık sık yer değiştiriyor.

  Hiç bu kadar dumura uğramamıştı değer yargılarımız. Yargılanacak kalitede kalmadı değerlerde. Mana ve maneviyat ,maddenin cazibesi altında yok olup gitti. Omurgasız yaratıklar olarak yaşamaya başladık.

  Yüzlere kurşun gibi yağan tükürükler yağmur olarak kabul görüyor.

   Ölüm uykusundan  uyanmamız  ve  gaflet uykusundan kalkmamız  için ülkemizin  daha beter günlere savrulmasını beklemeyelim.

   Yeteri kadar sallandık .Gemimiz daha fazla su almadan  silkinelim artık.

   Kurt körpe kuzularımızı yemeye kesin niyetli. Bulandırdığı suyu  bahane ederek ha bire üzerimize geliyor.

   Ne yapsak ne etsek boş. Rabbimizin  göklerden verdiği kararlara layık olmak için içimizi dışımızı doğrultmak ve dosdoğru olmak zorundayız.

  Muhabbet ve samimiyetle birbirimizi kucakladığımızda içimize kadar girmiş şeytanları aramızda sıkıştırarak boğabiliriz.

  Hakkı ve sabrı tavsiye ederek ebabil kuşlarının yok edici gücünü kafirlerin ve münafıkların üzerine gönderebiliriz.

  Göklerde verilen kararlara   layık olmanın ve cenneti kazanmanın başka yolunun olmadığı kanaatindeyim.

  İnsanı insan yapan değerlerin  alt üst olmasına daha fazla seyirci kalmak yada  bana ne gibi nemelazımcılıkla vakit geçirmeyi tercih edersek  kurunun yanında yanan yaşlar olarak dökeceğimiz göz yaşları iki dünyamızın da  berbat olmasını engelleyemez.

  Fırsat varken ve yol yakınken sırat-ı müstakimde olanlardan olmak temennisi ile.

  Bu günlük de bu kadar .

   Kalın sağlıcakla

                                              YENİ KAPI RUHU

Daha önce feshanede düzenlenen etkinlikler yenikapıda düzenlenmeye başlamış. Çok iyi ve yerinde bir karar.

 Geniş alanlarda şehirlerimizin yöreselleri ile ilgili etkinlikleri ziyarete gelenler içinde her türlü imkan var.

Geçen hafta Gaziantep bu hafta Hatay önümüzdeki haftada Siirt günleri burada  memleketlerinden uzak hemşerileri bir araya getirecek.

 Fırsat buldukça gezmeye gayret ediyorum.

Tenkitlerimi  bu sütundan yetkililere aktaracağım inşallah.

Geçen gün Gazetemizin yazarı Sefa hocamla Hatay günlerine katıldık. Gastronomi bölümünde yöresel yemeklerden nasibimiz kadar da yedik.

Temizlik ve hijyen yönünden  hassasiyeti zayıf buldum. Kalitesi de düşüktü.

Yöresel satılan ürünlerin fiyatlarının yüksekliği dikkatimden kaçmadı.

Memleket kokusu almak için gelen insanlar caydırılmamalı ve ürkütülmemeli. Organizasyon firmaları bu konularda daha titiz ve hassas davranmalı diye düşünüyorum.