Bir Anda Zenci Olmak

İnsanları derisinin rengine göre sınıflandırıyorsanız, sizin için beyaz veya siyah olmak önemlidir. Hatta nerede doğduğunuz, hangi aşiretten olduğunuz da önemlidir.

İnsanları dinine göre sınıflandırıyorsanız, sizin hangi dine mensup olduğunuz önemlidir, başkalarının neye inandığı ise önemsizdir.

Mezhep taassubunuz varsa, kesinlikle en iyi mezhep, sizin mezheptir.

Bunu uzatmak mümkün elbet; en iyi tarikattır sizinki, en iyi cemiyettir, en iyi dernektir, en iyi gruptur, en iyi parti, en iyi oluşumdur belki…

Sizi diğer insanlardan farklı kılan kişiliğiniz değilse eğer, kimlik, makam, şan, şöhret, aşiret, parti veya inanca dair şeyleri öne çıkarırsınız.

Bunların içinde tarihten beri süregeleni “kimlik”tir…

Bu, bazen derisinin rengi olarak ortaya çıkmış, bazen taşıdığı kimlik, bulunduğu yer, yaşamaya çalıştığı herhangi bir bölge olarak…

Bazen ülke bile olabilir bu, “şu ülke mi, aman aman” diye yaka silkmeye hazırsınızdır…

Senin yaptığını Çorumlu bile yapmaz” derken, aslında topyekûn bakış açımızı da yansıtıyoruz.

Siz Türk olduğunuz için Türklük yüce bir ırktır.

Siz Kürt olduğunuz için Kürtlük yüce bir ırktır.

Siz Arap olduğunuz için Araplar yüce bir ırkın temsilcileridir.

Kendinizi bu ırkın dışında tahayyül dahi edemezsiniz.

Türk’seniz eğer, asla kendinizi bir Kürt olarak hayal edemezsiniz.

Kürt olduğunuzda da kendinizi bir Türk gibi görme çabanız boşunadır.

Ama yaratılış olarak şimdikinden farklı bir kimlik veya ırka mensup olsaydınız, bu defa en üstün ırk, en iyi kimlik, en iyi din, en iyi mezhep, mensup olduğunuz olacaktı, hiç kuşku yok.

Hiçbir ırka mensup olan, kendisinin mensup olduğu bir başka ırktan övgüyle söz edemez, bunun örneği pek görülmemiştir.Varsa da istisna hanesinde kendine bir yer bulma çabasındadır.

İnançta böyle, mezhepte…

Ancak, bu demek değildir ki, farklı ırk, kimlik, inanç veya mezhebe mensup olanlarla dostluk edilmez, arkadaş olarak oturulmaz, aile bağı kurulmaz, ortaklık yapılmaz, yola gidilmez…

Elbette bir arada yaşayan toplumlar, farklılıklarıyla bir arada yaşar ve buna alışırlar.

Ta ki, aralarında nifak sokulana kadar…

Bir anda zenci olursunuz veya bir anda beyaz ırka mensup olduğunuz aklınıza gelir.

Aynı yastığa baş koyduğunuz, sevdiğiniz, gönül bağı kurduğunuz, bir hayatı paylaştığınız kişinin ırkı veya kimliğini hatırlarsınız, tam o anda…

O güne kadar hiç kimseye zararınız olmamıştır ama o gün kendinizi zenci hissetmeye de başlayabilirsiniz.

Muhabbet ettiğiniz komşunuz size farklı bakar.

Ortağı olduğunuz işyerinde dışlanırsınız.

Her gün ziyaret ettiğiniz, çay içip muhabbet ettiğiniz yerde asık suratlar karşılar sizi…

Bir anda zenci olursunuz ve siz de karşınızdakinin farklılıklarını sorgularsınız; zaten Türk o, zaten Kürt o…

Hem o falanca mezhebe mensup değil mi, şu partili değil mi, onun köyü şurası değil mi, şu ilçede yaşayandan hayır gelir mi?

Uzattıkça uzatırsınız ve o kadar ayrı tarafınızı bulursunuz ki, deşersiniz yenileri çıkar, deşersiniz ve nefretiniz artar…

Hiç onun da insan olduğu aklınıza gelmez.

Sizin bir ırkınız olduğu gibi, onun da bir ırkının olmasının normal olduğunu düşünemezsiniz.

Siz ayrıcalıklısınız çünkü siz başkasınız, siz var ya siz, muhteşem bir varlıksınız…

İşte sizin bu muhteşemliğiniz, toplumları bir arada yaşatmaya engeldir.

En iyisi zenci olun, herkes sizi dışlasın, dışlayan olmayın.

Ne ezilin, ne ezin ama illa da ezen taraf olmayın.

Sizin başkalarında “insanlığından” öte gördüğünüz her farklılık, aslında başkalarının da sizde gördüğü farklılıktır…

Zenci olmadığınız için şükrediyorsanız, bir gün sizin de zenci olmanız kaçınılmaz hale gelir.

Ama insan olduğunuz, kul olduğunuz için şükrediyorsanız, herkesin insan olduğunu düşünerek bakarsınız ve işte o zaman farklılıklar, bir gökkuşağının renkleri kadar sizi cezbetmeye yeter…

Benimki boşa bir çaba biliyorum, tarih boyunca insanlara anlatılan bu, anlatılmak istenen bu, tebliğ edilen bu, bir arada yaşamanın ilacı bu…

Ama buna rağmen, her dönemde, her yerde, her inançta, her mezhepte, her ırkta “kendini üstün görme” hastalığı sürüp gidiyor, nereye kadar gidecekse…

Ama unutulmamalı ki, siz başkalarına zenci muamelesi yaparsanız, gün gelir zenci muamelesine uğrayan olursaunuz…

 

Tweetimden seçmeler

En büyük tehlike, bir kötülüğü bir ırka, bir dine, bir mezhebe veya bir yere mal etme çabasıdır. Ne Kürtler teröristtir, ne Müslümanlar…

www.naifkarabatak.net

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Naif Karabatak Arşivi