Biraz Oradan Biraz Buradan

Kardeş kardeşi öldürüyor. Müslüman Müslümanı öldürürken cihat ettiğini söylüyor. Oysa bu cihad değil resmen katilliktir. Yüce dinimiz, insan öldürmenin kıstaslarını açıklamıştır. Bunun dışında ölümlerin adı cinayettir.

İslam ve insanlık coğrafyasına baktığımızda ciddi bir sorun vardır. Sorunun kaynağı sevgisizlik, hoş görü, dürüstlük gibi ahlaki erdem yokluğu ve Allah’a iman noktasındaki zayıflığı sayabiliriz. Merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan bir konuşmasında; “Doğu da her yere karakol dikmek imkansızdır. Ama bu insanlara Allah korkusunu öğretirsek terör sona erer” demişti.

Günümüzde, kapitalist tüketim anlayışı milletleri toptan ahlaki yozlaşmaya itmiştir. Bir yanda gelir dağılımındaki adaletsizlik bir yandan da ahlaki çöküş, din adına yapılan istismarlar ve sonuç olarak toptan ahlaki çöküş süreci…

**

Dün Yunus Emre Ortaokulunda yaklaşık 30-35 kadar öğrenciye yazarlık ile ilgili görüş ve düşüncelerimi ifade etmeye çalıştım. Değerli öğretmen Ramazan Yüce’nin daveti üzerine, geleceğin büyük yazarları olacağına inandığım umutlarımız olan bu minik öğrencilere en önemli ve başarının bana göre ana hatları olan, sevgi, dürüstlük ve hoşgörü içerikli sohbet etme imkanı buldum.

Bizler sürekli sokakta ve hayatın içindeyiz. Bizim söylediklerimiz, yazıp çizdiklerimiz birilerinin içini acıtıyor olsa bile gerçek, gerçeğe yakın gözlemler yapıyor toplumu aydınlatmaya uğraş veriyoruz.

Beni dinleyen öğrencilerin de gözlerindeki o parıltı beni gelecek adına yeni umut ve heyecanlara sevk ederken, ibadet aşkıyla çocuklara bir şeyler verme heyecanı duyan eli öpülesi öğretmenlerle de tanışmaktan büyük memnuniyet duydum. Gelecek bizimdir. Gelecek Türk Milletinindir.

**

Millet olarak büyük bir algı taarruzu altındayız. Gördüklerimizi vicdan tartısına koyduğumuzda bir çok soru çıkıyor karşımıza. Acaba doğru mu duyduklarımız diyerek kendi kendimizi paraladığımız, inanmak istemediğimiz bir çok hadiselerle karşı karşıya kalıyoruz.

Bizi buna iten sebep ise; ahlaki çöküşün zirve yaptığı bu dönemde, din adına cahil insanların hüküm ve fetva açıklamaları ruh ve vicdan dünyamızda büyük tahribat ve yaralar açıyor.

Sizler bu yalancı insanların söylediklerine itibar etmememiz için çok okuyup, doğruları bulma adına mücadele yapmak zorundayız. Kolaycılığa kaçtığımızda, suçlayıcı üslup, iftira, gıybet etrafta kol gezmekte ve toplumsal barışı tehdit ettiği kadar ülke bütünlüğünü de tehdit eder boyuta doğru hızla yol almaktadır.

Cemaat taassubu devlet kurumlarında o kadar kendini belli etmeye başladı ki, bunun her yerde onlarca örneğine rastlamamız mümkündür. Bir dönem adına paralel denen grup yaparken bu yolu izleyen o kadar çok cemaat türedi ki hangisini gündeme alacak olsak elimizde kalıyor.

Malum ülkede 28 Şubat dönemini yaşadık. Bu gün kendi cemaatinden olmayan, kendi grubundan olmayan insanlara buna benzer baskılar oluşmakta ve bu daha tehlikeli süreçlerin tetikleyicisi olarak geleceğimizi tehdit eder vaziyete doğru hızla gidiyor.

Irak, suriye, Mısır, Libya, yemen gibi ülkelerde ölende, öldürende Müslüman. Ve her cemaat cihat yaptığını söylüyor. Bu nasıl bir cihat ki Müslüman Müslümanı öldürüyor?

Türkiye’de de son yıllarda her mahalle ve sokakta neredeyse örneğine rastladığımız dernek, vakıf v.s. gibi oluşan dini refaranslı yerler mercek altına alınmalıdır.

Bu gün Türkiye’den din odaklı terör örgütlerine gençler katılıyorsa bunun sebepleri ve gerekçeleri araştırılmalıdır. Kolaycı bir söylem ile bunun çözülmesi mümkün değildir. Buna önlem alınmaması halinde korkarım ki; etnik terörün bölemediği bu güzel ülkemde din adına silahlar ele alındığında çok daha sorunlu bir hal alacaktır.

Gençlerimizin bu konuda ciddi olarak eğitilmesi gerekiyor. Din adamlarına büyük sorumluluk düşüyor. Diyanet İşleri Başkanlığı din eğitimi noktasında yeni anlayışlar ortaya koymalı, eğitim modelini zamana ve çağa göre ayarlamalıdır.

**

İnternet sitemiz 1 Nisan 2006 yılında 9. Yılına giriyor. Yeni bir yıla girerken logo değişikliği yapmak istiyoruz.

Değerli yazarımız aynı zamanda iyi bir de tasarım ustası olan Naif Karabatak, geçmişte beraberliğimiz olan ve bu konularda kendini yetiştiren Necati Çam başta olmak üzere bize yeni ufuk ve fikirler geliştiren bu konuda çalışma yapan Noya Medya, Aksu Tv Genel Müdürü Cüneyt Beyit, İstanbul’da bizim için bir çalışma yaptıran Mahmut Nizam Ercan’a da ayrıca teşekkürlerimi ifade etmek istiyorum.

İnternet sitesi olarak belli bir yayın ilkelerimiz ve kırmızı çizgilerimiz vardır.

Meseleye maddi olmaktan ziyade ahlaki, etik ve insanlığa hizmet edebilme noktasında gayret ve çaba içindeyiz.

Bizim varlığımızı idame ettirme noktasında bizlere reklam vererek, uğraşımıza katkı yapan, sesimizin gür çıkmasına destek veren, yazdıkları köşe yazılarıyla bize destek olan yazarlarımıza, sosyal medya hesaplarımıza girerek, görüş ve önerilerini yazan bütün dost ve sayfa arkadaşlarıma da teşekkür ediyorum.

Mevlam 21. Asrın İslam ve insanlık asrı olmasını niyaz ediyor, yere düşen bayrağı daha yükseklere çıkartma uğraşı içinde olan, bu yolda şehit olan Kahramanlarımızı ve gazilerimizi de hassaten hürmet ve saygı ile selamlıyorum…

Özgür ve sevgi dolu bir dünya için….

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet TAŞ Arşivi