Geçenlerde  izlediğim  bir  filmdeki  bir  sahne  ve  bana  düşündürdüklerini yazacağım.

       Filmde  bir  bufalo  avcısı,  bufalo  sürüsünün  hemen yanında  ,  hayvanların otlandıkları  geniş  otlağa  oldukça  hakim ,  minik  bir  tepeye  çıkıyor.

       Hiç  acelesi  yok  .

       Kahvesini  sigarasını  içiyor.

       Üç  ayaklı  tüfek  desteğini  ayarlıyor ve  başlıyor  bufaloları  vurmaya.

       Dikkat  ettiği  tek  şey  var.  Hayvanı  tam  alnından  vurup  tek  mermi  ile  çırpınmasına  fırsat  vermeden  olduğu  yere  devirmek.

       Sanki  bir  bilgisayar  oyunu  oynar  gibi  yüzlerce  bufaloyu  yere  seriyor.

        Burada  benim  dikkatimi  çeken  sırasını  bekleyen  bufaloların , yanıbaşındaki arkadaşı  alnından  vurulup  küt  diye  düşüp  ölmesine  rağmen   kaçmayı  bırakın  dönüpte  ona  bakmadan  otlamaya  devam  etmesi.  Belki  bir  dakika  içinde  kendisi de  alnından  vurulup  öleceği  halde  yanıbaşında  vurulup  ölen  arkadaşlarından  en  ufak  bir  ders  almadan  , bir  tutam  otun  hatırına , avcıya  av  olmayı  kabullenmesi.

       İnsan  bu  sahneyi  izlerken  içinden  '' kaçsana  aptal  hayvan  , bak  yanıbaşındaki  arkadaşın  vurulup  düştü  ,  bir  tehlike  var  ve  sıra  sana  gelecek  ,  bunu  göremeyecek  kadar  akılsızmısın''   demekten  kendini  alamıyor. 

      Sonra  da  ''hayvan  işte  ne  anlasın''  diyordum.

      Sonra

      Sonra  içimde  adeta  bufalonun  avukatı  kesilen  bir  ses  sanki  diyordu , ''siz  insanlar  farklımısınız ki ''

      Kendi  içimde  bufalonun  avukatı  ile  tartışmaya  başladım

      ''Ne  demek  bu ,  tabiki  farklıyız .  Bufalo  avcısı  sizi  tek  tek  avlarken ,  sizin  umursamadan  otlayınışınızın  yanlış  olduğunu  görmedimmi. Bunun  yanlış , hatta aptalca  olduğunu  ben  anladım  siz  anlayamadığınız  için sırayla  vurulup  öldünüz.  İnsan  olsa  öylemi  yapar ?.''

      İçimdeki  ses '' doğru''  dedi '' yanlış  yaptık'' . '' Ama  sende  şunu  dinle  bakalım''  dedi.

      '' Siz  insanlardan  her  gün  trafik  kazası  duymayan  ,  bir  yakınını ,  tanıdığını  trafik  kazasında  kaybetmeyen  yoktur.  Ama  yinede  dikkatsiz ,  hızlı ,  kuralsız  araç  kullanırsınız. Bizler  yanıbaşımızdaki  vurulup  düşünce , bu  onun  sorunu  diye  dönüp  bakmayıp  otlanmaya  devam  ederiz , sıra  bizde  değilmiş  deriz. Siz  insanların kazaları  izleyip , sıra  bizde  değilmiş  diye    kuralsızlıklara  devam etmesi  aynı  şey  değilmi

      İçinizde  cenaze  törenine  katılmayan , mezarlık  ziyareti  yapmayan  yoktur.  Sonunuzun  ne  olacağı  belli  iken ,  bu  durumun  sadece  arkasından  gözyaşı  döktüğünüz  cenaze  için  olduğunu  ve  sıranın  size  hiç  gelmeyeceğini  düşünür,  aynen  bufalonun yaptığı  gibi  hatalarınıza  devam  edersiniz. Yanlış  olduğu  yüce  Allah'ın  kitabında  bile  yazan  şeyleri , nasıl  olsa  sıra  bende  değil  diyerek  pervasızca  yaparsınız.

      Yalan  söylersiniz

      Gıybet  edersiniz

       Ve en  kötüsü  başka  insanların  hakkını  yer  kalbini  kırarsınız.''

       İçimdeki  bufalonun  avukatı  konuştukça  ben  susuyor , galiba  haklı  demeye  başlıyordum.

       Bufalo  kurşun  yemenin  kötü  bişey  olduğunu  yanıbaşındaki  arkadaşı  vurulup  sessizce  düşünce  değil  ancak  kendi  kafasına  gelince  anlıyordu.

       İnsanlar  da  öyle  değilmi.

      Yalan  söylemenin  kötü  olduğunu  ancak  kendisine  yalan  söylenince

       Trafikte  yol  vermemenin  veya  kırmızıda  geçmenin  kötü  olduğunu  ancak  kendisine  karşı  yapılınca

       Kalp  kırmanın  ,  sözünde  durmamanın  ,  haksızlık  yapmanın  kötü  olduğunu  ancak  bize  karşı  yapılınca  anlıyoruz.

       Yanıbaşındaki  arkadaşları  kafasından  kurşunu  yiyip  pat  pat  düşerken  oralı  bile  olmayan ,  otlanarak  sıranın  kendisine  geleceğini  farketmeden  bekleyen  bufaloya  aptal  dediğim  için  biraz  mahçup  oldum .

       Göçüp  gittiği  alemden  onların da  insanlara  bakıp  benzer  şeyler  söyleyebileceğini  düşündüm.

      Kendi  aralarında  şöyle  konuştuklarını  hayal  ettim

        '' Hepimizi  yaratan   yüce  Allah  biz  bufaloları  zaten  hayvan  olarak  yarattı.  Halbuki  bu  kadar  basit  gerçekleri  göremeyen  insanları  yeryüzünün  halifesi  ilan  etti  ve  kutsal  kitabında  onlara  açık  açık  nasihat  etti.

        Neydi  o  surenin  adı

        Şeydi  ı ı ı  evet  evet  ASR  SURESİ''.