Çok Şey Yazıldı Çizildi Ama….

Değerli dostlar yazılanlar ve çizilenler elbette yetersiz yaşadıklarımızın yanında. Öyle bir süreç ki ne yazsan ne çizsen yetmez ve yetmeyecek de.

  Milletimiz  gerçekten ,anlayanlara  çok şey anlattı bu süreçte.  Adamlığı ,mertliği, millet olmayı ,laf cambazlığının boşluğunu ,içi boşaltılmış hayalet kavramların ne kadar gülünç olduğunu ,hainliğin ve ihanetin bedelinin ağırlığını  vs.

  Aslında ihanet hainlik gibi kavramlarında bir değer olduğunu daha aşağısını yaşatarak bu millete gösterdi zalimler ve  alçaklar.

  Reis-i cumhurumuzun dediği gibi gerçekten eli öpülesi mert bir milletin fertleriyiz şükür. Biraz da yazılamayan yada az yazılan şeylerden bahsedeceğim bugünkü  makalemde.

   Tarih yazıcılar daha çok şeyler yazacaklar . Senaristler yaşanılanların detaylarını irdeleyecek. Bizler ise ömrümüz olduğu sürece  torunlarımıza gururla anlatacağımız gerçek hikayelerden bahsedeceğiz.

   Bu milleti koyun sürüsü zannedenlerden tutunda, bu kadarını beklemiyorduk diyenlere kadar geniş bir yelpaze milletimizin bu asil duruşu karşısında,   akıllı olanlar tut yemiş bülbüller olarak tövbe ederken , zekası var  aklı kıtlar  hala şaşkın ördek gibi ortalıkta dolaşıyor. 

  Reisi cumhurumuzun eli öpülesi tanımlaması ile taltiflendirdiği bu milletin devletinden beklentileri aslında bir çoğumuzun malumu. Yıllar içerisinde ötelenen  taleplerinin ciddiye alınması  gerekiyor.

  Şeffaflık ,adalet ,hakka hukuka saygı ,eşitlik, hürrüyet ,demokrasi gibi içi doldurulduğunda işe yarayan evrensel  kavramlarda biraz daha gayret diyor insanımız. Devletimizi bu değerler karşısında daha aktif olmaya çağırıyor.

  Yerel ve merkezi yönetim erkinden ve bürokrasiden de  beklentileri var. Kayırmacılık ve nemelazımcılık olmasın diyor. Bürokratik oligarşinin dişlileri arasında uzun süredir örselenen duruşunu düzelterek, ufkunun açılmasını ve önünü daha berrak görmek istiyor.

  Rüşvet ve alengirli alış verişlerin  artık  itibar görmemesini bekliyor.

  Mahkemede dayın olsun  cümlesinin geçerliğinin sona ermesini bekliyor.

  Ateş olmayan yerden  çıkan dumanları görmek istemiyor.

  Maddi kalkınmada nasıl şaha kalktı isek manevi olarak da kalitenin artırılmasını bekliyor.

  Duygu eğitimi ile yavrularımızın körpe beyinlerinin  geliştirilmesi gerekiyor. Sevgiyi, saygıyı, diğergamlığı ,fedakarlığı, paylaşmayı eğitim sistemi, çocuklarımıza zamanında ve dozunda öğretmeli.

   Son 15 yılda  sağlıktan eğitime ,ulaşımdan teknolojiye çok yol kat ettiğimiz bir gerçek. Ancak çok şeyi kaybettiğimizi de hiç unutmamalıyız.

  Rüşvet parası ile umre yapıp arınmak gibi bir yönümüzde bu süre içerisinde ortaya çıktı. Kol kırılıp yen içinde kalmamalı artık.

  Hayal ettiğimiz mutlu bir dünya için huzur içerisinde çalışırken dünya – ukba dengesini şaşırtanlarımız çoğaldı. Hiç ölmeyecekmiş gibi dünyaya bağlanırken yarınımızın olmayacağını  aklımızdan  çıkarmamalıyız.

  Arabası , oturduğu makam koltuğu   yada yaşadığı ev ve çevre gibi  pek değeri olmayan metaların değeri ile kendine değer biçenlerimiz giderek artıyor maalesef. Haram-helal kavramı çoğu zaman tukaka.

   Aynalar sadece saçımızı başımızı düzeltmek için kullanılmamalı artık.

   Aynalara bakarken azıcık derinlemesine dikkatle bakabilirsek içimizdeki  kiri ,pası ,pisliği   bize gösterme özellikleri de var onların.

  Aynalara derinlemesine bakabilirsen içerisindeki Ümranları, Aylanları  ve onların mazlumiyetlerini  görürken, yerli yabacı ihanet odaklarını görme fırsatımız  olabilir. Kendi içimizde bizimle devamlı savaşan  nefis ve şeytanla da yüzleşme şansımız olabilir.

   Eli öpülesi millet  kedisine,  layık olduğu gibi idare edebilecek amirler istiyor. Canını ortaya koyarak devletinin karizmasını çizdirmedi ve çizdirmeyeceğine de and içti . Bilbordlarda her yerde bu içilen andı ile haykırıyor. Birlik ve beraberlik ruhunun kazandırdığı  güç ile geliyoruz ey çivisi kopmuş dünya savrulun diyor.

  Yedi düvelle savaşan reis-i cumhurlarının arkasında durmaya yeminli bu millete hakkettiği değeri  el birliği ile verelim diyorum.

  Verelim ki, bir zamanlar  vilayetimiz olan Suriye, Halep , Şam  kurtulsun . Filistin Mısır Libya ve yeryüzündeki tüm mazlumlar kurtulsun.  Son yüzyılda acılardan acı yaşayan ümmet çektiği ızdıraptan Rabbimizin yardımı ile kurtulsun.

    Bugünlük de bu kadar. Kalın sağlıcakla

 NOT: Son hafta içerisinde ülkemizin doğusunda  terör eylemleri yeniden tırmandırıldı. Hala bu milleti anlamamış yerli yabancı maşaları ve ihanet odaklarını  lanetliyor aziz  sehidlerimize rahmet yaralılarımıza acil şifalar diliyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Dr. Ali Akben Arşivi