Çözemiyorsanız bir düğüm atın, gitsin!

Siyasi partilerin varlık sebebi sorun çözmektir. Çözemiyorsanız bir düğüm atın desek de, çözüm üretmek, siyasi partilerin en temel görevidir.

Ancak, ne yazık ki, 7 Haziran seçimlerinin promosyon seçimleri olarak tarihe geçmesi an meselesi.

Her parti, seçim rüşvetine dönük kafa yormuş, çözüm sürecine değil.

Ülkenin kangren haline gelen sorunlarının en başında gelen ve çözüldüğü takdirde çok daha huzurlu bir ülkede yaşama şansımız, promosyona kurban gitmek üzere.

Her parti “armut piş, ağzıma düş” diye bekleyen dar gelirli kesime umut aşılama derdinde.

Çoğunluğu hayata geçmesi hiç mümkün olmayan, laf salatasından öteye gitmeyen, çocuk kandırmaktan başka bir amaç taşımayan sözler.

Emekli mi zor durumda, ikramiye dağıtırız…

Çiftçi mi sıkıntıda, o zaman mazotu ucuzlatırız.

İşçi mi, memur mu, esnaf mı.. hepsine rüşvet vererek oy kotarmanın derdine düşeriz.

Böyle bir siyasi anlayış olmaz.

Ekonomi, “dağıtarak” yönetilmez.

Herkesin hakkının verilmesinin esas olduğu bir iktidar vaadinde bulunulur ama seçim rüşveti dağıtmak ahlaki değil.

Oysa bir arada yaşamak, güven içinde bir hayat sürmek, gelecek endişesi taşımamak, bir birine düşman olmayan bir toplum oluşturmak, paradan çok daha önemli.

40 yıla yakın bir zamandır bu ülkede insanların canını alan, kanına giren, analara evlat acısı yaşatan, çocukları boynu bükük bırakan, gelinleri acıya boğan terör, çözüm süreciyle nihayete ermek üzere.

Ancak seçim üzeri herkes kendi tabanına mesaj vermekten de geri kalmıyor.

Barış mesajı değil, savaş mesajı veriliyor.

Milliyetçilik duyguları aşılamanın temelinde faşist bir zihniyet yatıyor.

Ülkenin bölündüğünü, parçalandığını söyleyerek oy toplamaya çalışanların esas derdi de çözüm olmasın, savaş olsun, kan aksın ve her şey eskiye dönsünden başka bir şey değil..

Kimse bize özgürlük vadetmiyor.

Kimse güvende yaşayacağımızı garanti etmiyor.

Sokak eylemlerinin meşrulaştırmaya çalışanlar, terörün hayatın olağanı olarak göstermeye çalışıyor.

Bomba atmayı, Molotof’la korku salmayı, insanların huzur içinde yaşamasına engel olmayı, malına, mülküne, canına kastetmeyi özgürlük olarak kabul etmemizi istiyorlar.

İnsanca bir yaşam sunmuyor siyasi partiler.

Sorunlara pansuman yaparak, kalıcı çözün bulacağını sanıyorlar.

Büyük düşünen yok; küçük hesaplarda çok fazla meşgul oluyorlar.

Türkiye’yi yarınlara güvenle ve büyüyerek taşımayı garanti eden yok.

Ülkeyi iflasın eşiğine getirecek, kaos ve kargaşaya bırakacak, din ve mezhep çatışmasını körükleyecek vaatler var.

Elde ettiğimiz kazanımları geri almanın derdinde olanlar var.

Din dersi ile Kur’an-ı Kerim öğretilmesinden çok gocunan var.

Başörtüsü, yine birilerinin diline dolanmış.

Bu ülkenin çektiği acıları, o kötü günleri yeniden ülkede yeşermesini isteyenler var.

Sırf kendi güçleri gitti diye, siyasi partilere gaz veren kirli odaklar, art niyetli ülkeler var.

Kimse özgürlük derdinde değil.

İnsanların en temel haklarının peşine düşen yok; varsa yoksa ne kadar rüşvet veririm, bunun karşılığında ne kadar oy koparırım derdi var.

Sorun çözmek ağır geliyor.

AK Partinin göreve geldiğinden bu yana demokratikleşme adımlarının birer birer alınması için akıl almaz bir çaba var.

AK Parti de rakiplerinden geri kalmıyor, seçime yönelik bir çabanın içinde.

Oysa biz yarınlara ümitle bakmak istiyoruz, üç kuruş rüşvetinize kalmadık.

Hakkımız olanı vermek, seçimde akla gelmemeli.

Rüşvetle oy toplamaya çalışmak, bunu da babasının kesesinden verecekmiş gibi bol keseden atmak, bütçeyi düşünmemek, mirasyedi hayırsız evlat gibi davranmanın cezasını boş vaatlerde bulunan değil, bu millet çekecek.

Artık bizim hovardaca vaatlere ayıracak zamanımız yok.

Önünüzde “çözülmesi” gereken sorun var.

Çözemiyorsanız, bir düğüm atın gitsin…

Ama bizim boynumuza değil, kendi siyasi anlayışınıza…

 

Tweetimden seçmeler

Adam aşkını anlatıyor; silah var, bıçak var, ölme var, öldürme var, vurulma var, yanma var, yıkma var ama bir tek sevgi yok :)))

www.naifkarabatak.net

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Naif Karabatak Arşivi