Esrarengiz İklim Yapısıyla Başkonuş Yaylası

 

Malum yaz bitti, bu yazıyı yazarken Kahramanmaraş'a yağmur yağıyordu, belki de Ekim ayı sonuna kadar Başkonuş yaylasına kar yağar ve bizde o eşsiz manzarayı Allah kısmet ederse bu kış günlerinde de doya doya seyrederiz...

Ve başkonuş;

Yüksek dağlar arasında gizlenmeye çalışan narin bir kız edasıyla kendini saklamaya çalışan bir doğa harikasından bahsedeceğim sizlere!...

Tarihte farklı medeniyet ve kültürlere ev sahipliği yapan Kahramanmaraş, ard arda gelen deprem felaketi sonrası eski izlerden pek eser kalmaz iken, son yıllarda yapılan arkeolojik kazılar sayesinde geçmişte yaşadığı ihtişam yavaş yavaş gün ışığına çıkarken tarihi yerleşimine baktığımızda milattan önce 1400'li yıllara kadar uzandığı tarihi direkli mağarasında yapılan çalışmalarda ortaya çıkmıştır.

Ben tarihçi falan değilim ancak bir doğa ve çevre tutkunu bir gazeteci olarak yılın 365 gününü neredeyse 30 yıldır izlediğim narin kız edasıyla yüksek dağlar arasında gizlenerek bu güne kadar tahrip edilmeden gelen bir doğa harikası Başkonuş Yaylasını, Sersem yaylasını bir kaç kelimeyle bu gün sizlere anlatmak istedim...

**

Filmlerde rastlamışızdır ormanlık alanda beyaz atlı bir prens gözükür, bir çok genç kız o anda o prensin yanında olmak, hatta kollarına atlamak için can atar.

Başkonuş'a gelen, orada bir kaç saat kalan doğayı seven, doğanın sessiz çığlığını duyan, yüreğinde hisseden her insanın sürekli gelmek istediği egzotik bir iklime sahiptir.

Ağustos sıcağında insanlar kavrulurken, bu vadide 15 C sıcaklık altında rahatça yürüme imkanınız olur.

Her gün ayrı bir çiçek görmeniz mümkündür.

Ben çiçek, böcek fotoğrafları çekmesini beceremem, o tamamen sevgi, emek ve zaman isteyen bir iştir.

Ancak her gittiğimde farklı bir çiçek görüyor olmam, bana doğal olarak makro fotoğrafçılığını da sevdirdi.

Bu işin ustalarının çektiği fotoğraflar yüzlerce internet sitesinde paylaşımda dolanırken benim yakaladıklarımı buraya koymam sanat ve sanata ihanet olur düşüncesindeyim. (Arif Avize'nin çektiklerinin yanında bizimkiler hikaye kalır)

**

560 rakımlı Kahramanmaraş'tan otomobilinizle seyahat ederken, yeşilin bütün renklerini görebilme imkanı bulduğunuz gibi, adeta deniz kadar büyüklüğe ulaşan Kılavuzlu, Menzelet, Sır ve Berke barajlarının iç içe geçen göllerini doyasıya seyrede seyrede çıkarsınız Başkonuş yaylasına...

Hemen yakınında oluşturulan sulama göleti ve etrafındaki asırlık ağaçlar sizi bir heyecana sevk eder.

Hava değişmiştir.

Ortalık serinlemiştir.

Derin bir nefes aldığınızda, ciğerlerinizin bayram ettiğini fark edersiniz.

Kıvrıla kıvrıla 1850 gibi bir rakıma ulaştığınızda, elinizi uzattığınızda bulutu yakalayacakmış gibi bir hisse tutulursunuz.

**

Bir kaç yıl önce üretilerek doğaya bırakılan geyikler, karacalar, ve diğer doğada iç içe yaşam süren hayvanlar ile günün her saatinde karşılaşmanız mümkün olabilir.

Bu hayvanlar yırtıcı hayvanlar falan değildir. Bunlar tavşan, tilki, yaban kekliği, yaban tavuğu gibi..

Düz bir plato içinde yer alan Konaklama ve dinlenme alanları, restoranlar ve lezzetine hiç bir yerde rastlayamayacağınız kar suyu.

Bir kaç bardak içtiğinizde yüreğinizdeki yağların eridiğini adeta hissedersiniz. Ne kadar et yerseniz yiyiniz doymak bilmediğiniz bu yaylada saat 16.00 ile 19.00 arasında geçen bir bulut ve bıraktığı nem o saatleri esrarengiz ve egzotik kılar...

O bölge insanından dinlemiştim; " Daha yukarılarda yer alan Sersem yaylası bu güzelliği iç içe yaşamak için görülmeye değer bir manzara, kartpostallık bir görüntü gibi düşer karşımıza. Bu yağmur bulutları ile ilgili öyküye gelince;

"Burada bir kaç ay kalan ve bu bulutların attığı yağmur suyuyla ıslanan bedenlere dinçlik ve gençlik verildiği ve buralarda yaşayan insanların bu sebeple de çok uzun ömürlü olduğu söyleniyor. Daha önemli bir öykü var ama, yeri bu sütunlar değil. Ancak buralarda bir hafta konakladıktan sonra deride gözüken pembeleşme, kan değişimi ve Akciğerin temizlenmesi gibi sağlık kazandıran unsurlar büyük önem arz ediyor.

**

Hani narin bir genç kız edasıyla yüksek dağlar arasına gizlenen ve günümüze kadar ulaşan bu gizemli yayla da tarihi yapılarda mevcuttur.

Bir sığınak görevi yapan Başkonuş yaylası yaz, kış, ilkbahar ve sonbaharı ile görülmeye değer ve ayrı güzelliklere tanıklık edeceğiniz farklı bir bölgemizdir.

Şimdilerde bu güzel yayla özel sektör eliyle turizme kazandırılmaya çalışılmakta ve kalıcı ama doğayı bozmayacak yapılarla da gelen vatandaşlara konaklayabilecek imkanlar sunmayı hedefleyen bir işletmeci dostumuz Serdar Erdoğanyılmaz  tarafından işletilmektedir.

Bu güzel yaylayı sizlere ne kadar anlatmaya çalışsam da olmaz siz en iyisi mi bir kaç akşamı bu yaylada geçirmeyi deneyiniz!...

Kahramanmaraş'ta yaşayıp da bu güzelliklerden bi haber olan onca dosta rastlayınca doğrusu üzülüyor insan.

Kahramanmaraş'ı önce bu şehirde yaşayanlara tanıtmak gerektiğini düşünüyorum.

Selam ve muhabbetle...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet TAŞ Arşivi