Abdulbaki GÜNIŞIĞI

Abdulbaki GÜNIŞIĞI

GÖK BAYRAK OLMADAN AL BAYRAK OLMAZ

Türklerin bayrakları çoğunluk ile ay yıldız olmakla beraber bir çoğunun rengi gök rengi olup ona gökbayrak denir. Bu hem Müslüman ve hemde hristiyan Türklerde ortak bir renktir. Taa en doğuda doğuTürkistan bayrağı gök bayraktır. Diğer Türk boylarının bayraklarının asıl rengi çoğunluk ile mavi turkuaz renktir. Irak , İran ,Suriye ve Kıbrıs Türklerinin bayrakları gene gökbayraktır. Batıda batı Trakya Türk devletinin bayrağı gök bayraktır. Gene Romanya içerisindeki özerk Türk devleti olan Sekel Türk devletinin bayrağı en eski ayyıldızlı bayrak olup rengi gök rengidir.

       Türkiyenin doğusunda, batısında ve güneyinde, kuzeyinde yaşayan bu kardaşlarımızın bir kısmı,Osmanlı devletimizin yıkılmasında bizden koparılan kardaşlarımız iken, bir çoğu ile aramızdaki ayrılık yüzlerce yılı bulmaktadır. En uzaktakinin dahi gözü ve gönlü bizde olup yürekleri Türkiye diye atmaktadır. Bunlar Anadolu Türkünün gözlerinin içine bakan, onun varlığı için dua eden, yeri geldiğinde kendisini Anadolu Türkünün bekası için feda etmeye hazır kardaşlarımızdır. Bunlar olmadan bizde olmayız.

         1928 yılından itibaren Atatürkün, sistematik bir şekilde zehirlenerek öldürülmesine kadar geçen sürede, Anadolu Türküne yapılan baskılar ile onların kendi canlarının derdine düşmesi temin edilmiş,yapılan dinsiz ve gayri milli egitim ile onlara bu kardaşlarının varlığı unutturulmak istenmiştir. Atatürkün hasta yatağında dahi Musul vilayetimiz ve Hatay ilimiz için yaptığı çalışmalar ve balkan devletleri ile yaptığı paktlar oradaki kardaşlarımızın hayatlarının daha iyi olması içindir. Fakat Atatürkün fani dünyadan irtihalinden sonra Anadolu Türküne 1950 yılına kadar Türk ve İslam hususiyetlerini unutturacak gayri milli bir eğitim ile baskı yapılmış, Ezani Muhammedi dahi güya Türkçülük yapıyoruz ayakları altında Türkçe okutularak, Türk milletinin genlerine sinmiş İslam kazınmaya çalışılmıştır. Aradan geçen yıllar içinde, arada bir tekrar eski günlerine kavuşmak isteyen Türk milletine hristiyanların uşakları tarafından defalarca müdahale edilmiş ve bir türlü bu kardaşlarımızın dertleri ile ilgilenmelerine izin verilmemiştir.Bu arada Atatürk’ü kim öldürmüş diyenler için, onun ölümünden sonra meclisten başlayarak bozkurt kabartmalarını , heykellerini ve paralardan bozkurt ve Atatürk resimlerini, devlet dairelerinden Atatürk resimlerini kimler kaldırmış bakmak yeter.

             1980 li yıllarda iran ve Irak savaşı ve Amerikanın ırak’a müdahalesi ile Musul vilayetimiz dillenmeye başlanmış, fakat niyetimiz ile gücümüz aynı oranda olmayınca elimizden bir şeyler gelmemiştir. Musul vilayetimizi elimizden alan güçler, sadece almakla kalmamış, onu hatırlamamıza dahi imkan vermeyecek hallere düşmemizi temin etmişler ve bizler yıllarca birbirimizi vurarak kendimize gelememişiz. Bu kadar kötü günler yaşayan ve kendi kardaşına yardım edemeyen, Türkiyenin kıt imkanları ise ileride kendisine düşmanlık edecek, yakın tarihte daima düşmanları ile bir olan ve aziz Türk milletini en kötü günlerinde sırtından vuran ve daima sırtından vurmaya namzet olan bölücü güçlere yardım olarak kullanılmıştır.

            Bu gün gelinen noktada, cumhurbaşkanımızın bizi aldattı, biz bu adamın samimiyetine inandık, onların memur maaşlarını dahi ödemesi için yardım ettik dediği Barzani ve Talabani her türlü kötülüğü yaptılar fakat bizi asla aldatmadılar. Bu adamlar yapacaklarını daima söylediler ve asla söylediklerinin aksini yapmadılar ve yaparız da demediler. Hükümetin bizi aldattılar sözü sadece kendisince geçerli olup aslında kendisini içeride akıl danıştıkları ve Türk düşmanlarının ajanları olan danışman kılıklı iki taraflı oynayanlar aldattılar. Cumhurbaşkanının siyasete beraber yola çıktıkları bir çok bölücünün Müslüman Kürt kardeşimiz söylemi ile kendisini ve hükümetin diğer üyelerini nasıl kandırdıkları ve daha sonra layık oldukları partide pkk safları içine katıldıklarını aziz Türk milleti gördü. Hala cumhurbaşkanımızın danışmanları olup utanmadan hem devlete ve hükümete ve hemde Türk milletine yalan söyleyen, onların gürüşünü ve niyetini sulandıran danışman kılıklı hainler yanında bulunmaktadır. Bunlardan bir çoğu bir zamanlar fetö denen adamın en yakınında bulunan, onun gazetelerinde baş yazarlık yapan alçaklardır. Fetö diyerek sıradan insanları içeri atanlar, bizzat cumhurbaşkanının en yakınında bulunan danışmanlık yapanlara neden bakmazlar, bunlar sütten çıkmış ak kaşık gibi sırıtmaktadırlar. Bunlardan biriside şimdi baş danışman olan ilnur Çevik tir. Bu adam kurduğu kirli ilişkiler ile kuzey ırakta şirketler kurmuş iş yapmaktadır. Bu güne kadar Türkmen lafını ağzına almayan bu ve benzeri adamlar bu gün utanmadan Türkmenler bizim için önemlidir demektedirler.

                Sayın Cumhurbaşkanına ve hükümete samimi olarak sesleniyorum. Bu gün gelinen noktada görüldü ki bizim etrafımızdaki coğrafyada en samimi yandaşlarımız gök bayrak sahibi kardaşlarımızdır. Diğer Müslim ve gayri Müslim insanlar şöyle veya böyle yalan tarih ile ifsad edilmiş, hala bize karşı samimi duygular beslemeyen ve şüphe ile bakan insanlardır. Bu milletler içinde çok az bir azınlık bizim samimiyetimize inanmıştır ve onlarında bize yardımı herhangi bir gidişatı etkileyecek ölçüde değildir.Bu güne kadar ümmet ümmet diyerek, aman sakın Türk deyip diğer Müslüman kardaşlarımızı küstürmeyelim diyenler, ortada gerçek manada bir ümmet olmadığını Mısır daki Muhammed Mursi hadisesinden sonra ve bu kadar yardım etmiş olduğumuz kuzey ırak yönetiminin İsrail bayrağını sallamasından öğrenmiş olmalılar.

                   Bu topraklarda gerçek ve samimi ve şüphe duymadan sırtımızı dayayacak, yanımızda hiçbir hesap yapmadan duracak tek güç işte bu gökbayrak sallayan kardaşlarımızdır. Onlar zaten bu toprakların en mazlum ve ezilen insanları olara daima Türkiyeden medet beklemiş, hayal kırıklıklarını içlerine atmış, ötelenmekten, suçlanmaktan ve dışlanmaktan usanmış , gayri bizi görün diyen kardaşlarımız ve ümmetin olmaz ise olmazı olan askerleridir.Türkiye artık zaman geçirmeden, hesapsız, kitapsız kardaşı olan bu insanlar ile ilgilenmeli onları oldukları yerde söz sahibi yapmalı ve kendi güvenliğinin onların oradaki varlığı ile düz orantılı olduğunu bilmelidir. Hristiyan kavimler içinde kalan ve hristiyan olan diğer gök bayrak sahibi kardaşlarımız ile de iyi ilişkiler kurmalı ve Avrupa içinde Truva atımız olmaya namzet bu kardaşlarımıza sahip çıkmalıyız.

          Türk hükümetlerinin gök bayraklı kardaşlarımızı artık ihmal etmemesini, onları gölgemiz ile gölgelemesini, Türk ve İslam düşmanlarının onlara yaptığı zulmü durdurmasını, bu kardaşlarımıza ayakta durmaları, hem kendilerini ve hem bizi savunacak imkanları onlara vermesini istiyoruz. Uzun yıllar bizi pkk ya karşı koruyacak yalanı ile düşmanlarımıza silah ve imkan verildi ve bu gün onların birbirinden farkı olmadığını görenler olarak artık bu yalanları bize söyleyenler ile ilişkilerinizi kesip, asıl ve gerçek kardaşlarımızı görmenizi istiyoruz. Bu kadar yalan ve dolana rağmen hala, aynı politikaya devam eder, kendi kardaşlarımızı görmezden gelir iseniz bunun hesabını bu millet size sorar. Al bayrağın gök bayrağa, gök bayrağın al bayrağa ihtiyacı var. Sahte ve uyduruk bayraklara inanmaktan vazgeçmenizi istiyoruz. Bütün bunları da ümmetin birliği ve dirliği için samimi iseniz istiyoruz. Tarih geçmişinden ders almayan aptal milletler üzerinde tekerrür eder. Vesselam. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdulbaki GÜNIŞIĞI Arşivi