Ahmet Doğan İLBEY

Ahmet Doğan İLBEY

Gök Kapılarından Geçmek

Geceleri gök kapılarına seyr ü sülûk etmenin ulvî heyecanını yaşıyor musunuz? İnsan-ı kâmillerin anlattığına göre, gök kapıları geceleri daha çok açılırmış. Eğer hakiki, yâni tasavvufî mânada ehl-i geceyseniz, uyanıkken gök kapılarının rüyasını görüyorsunuz demektir.

Gecenin ikinci yarısı namaz kılmayı seven Efendimiz Aleyhisselâtüvesselâm’ın sözüdür: “Gök kapıları geceleri açılır. Allah bu vakitte kullarına rahmetle bakar.”

Bu kudsî sözden dolayıdır ki tâat niyetiyle uykuyu fedâ eden teheccüd ehli bahtiyardır. Çünkü Allah, gece ehlinin yâni gece ibadet edenlerin Efendimiz Aleyhisselâtüvesselâm ile birlikte olduklarını buyurmuşlardır.

YEDİ KAT GÖK KAPISININ TÂLİMİ

Önce birinci kat gök kapısına ulaşmak gerek. Bu kapı Nefs-i Emmâre kapısıdır. Aklı ve kalbini maddî olana, masivaya kaptıranların durağıdır. Kötülüğü emreden kapıdır ki niyeti hâlis olanlar için nefsin kötü huylarının farkına varıp, secde ederek güzel ahlâka çevirmenin başladığı yerdir.

İkinci kat gök kapısına ulaşanlar Nefs-i Levvame kapısına geldiklerini bilmelidirler. Hevâ, heves ve kendini beğenme gibi kötü huyları kınayan nefs kapısıdır ki ulaşanlar gaflet uykusundan uyanır, kalp nuruyla aydınlanır, kendisini kınamaya başlar ve kötülükten tövbe ederler. Bu kapıda vazifesini tamamlayanlar için endişe bitmiştir, kalpleri ve imanları tamdır, üçüncü kat gök kapısına kolayca ulaşırlar.                                                                                                                                       

Üçüncü kat gök kapısı Nefs-i Mülhime, yâni aşk kapsıdır. Nefs sahibi bazen ağlayıp acı çeker, bazen sakinleşir ve kalbini ihya etmeye başlar ki türlü haller yaşar. Bütün azaları ile bir daha günah işlememek üzere tövbe eder. Fakat bu kapıya ulaşan yine de nefsinden emin değildir. Çünkü şeytan bu kez de “Sen artık Allah yoluna girdin…” diyerek aldatmaya çalışır.

 

Şeytan engelini aşanlar dördüncü kat gök kapısı Nefs-i Mutmainne kapısına ulaşırlar. Bu kapıya ulaşanlar insan-ı kâmil vasfını haiz olanlardır ki beşerî sıfatlardan kurtulup, Allah’ın ahlâkıyla ahlâklanan zatlardır ve Allah aşkının ateşiyle cezbe hâlindedirler. Kalplerine “Hayy” ismi telkin edilir. Belli ölçüde keşf sahibidirler. Fakat henüz maddî âlemin perdelerinden kurtulamamışlardır. Şeytan, arada bir görünüp, “Ben sizin en yüce Rabbinizim…” sözleriyle aldatmaya çalışır.

                                                                                                                                       Beşinci kat gök kapısı Nefs-i Râzıye kapısıdır. Maddî varlıkların tamamından geçmeden ulaşılmaz. Allah'ın cemâl ve celâlî tecellilerine mazhar olmuş, hiçbir hâl ve şartta şikayeti bulunmayan, keramet, zühd, ihlâs, riyazet vasıflarını haiz velî kulların ulaştığı kapıdır. Allah'tan başka her şeyi terk etmiş, tam bir teslimiyet ve rızâ hâlindedirler. Kalplerine “Yâ Hakk” ismi telkin edilir ki halifelik makamına yükselmiş ve İlâhî huzura erişmişlerdir.     

 

Altıncı kat gök kapısı, yâni Nefs-i Marzıyye kapısına ulaşanlar evliyalardır ki her nefesiyle müşahede, Allah’a teveccüh, imanının enginliği ve yakîninin derinliği üzeredirler. Kalplerinde Allah'ın isim ve sıfatlarının tecellileri zuhur eder. Hataları bağışlayıcı ve ayıpları kapatıcıdırlar. Herkese şefkat gösterir, iyi zanda bulunurlar. Kalplerinde Halk ile Allah sevgisi bir aradadır. Bu kapıya erişmiş olanlardan Allah ve kulları razıdırlar. Keşf ve keramet gibi hallere sahiptirler, fakat buna önem vermezler.                                                                                                                     

Yedinci kat gök kapısı, gök kapılarına seyr ü sülûkun son durağı olan Nefs-i Sâfiyye kapısıdır. Sırrın sırrına sahip bir mertebedir ve çoklukta birlik, birlikte çokluk âlemidir. Bu kapıya ulaşanlara Allah'ın bütün isim ve sıfatlarının tecellîlerine mazhar olmuş mânasına gelen Nefs-i Sâfiyye veya Nefs-i Kâmile sahibi denir. Yâni Nefs-i şerifleri aslî sıfatını bulup nefsinden geçmiş olanlardır. “Kendini bilen Rabb'ini bilir” sözü bu kapıya ulaşanları ifade eder.

GÖK KAPILARININ KAPANDIĞI KULLARDAN OLMAYIN                                                                         

Dünyaya tapanlar gök kapılarını hatırlarlar mı? Gök kapılarının ilkine vardıklarında tâlimsizliklerinden dolayı ah ü vah edeceklerini düşünmezler mi? O kapıdan sağ omuzundaki ameliyle geçilebileceğine imanları tam mıdır?

Âyet mealidir: “Âyetlerimizi yalanlayanlar ve onlara karşı büyüklenenler, onlara gök kapıları açılmaz” (A’raf sûresi, 4o.âyet). 

En çok kandil gecelerinde ve oruç ayında açık olur gök kapıları, bilene… Seher vaktine kadar ruhunuzla, kalbinizle başbaşa kalın. Göğü bir iklim merkezi ve hava olarak tasavvur ediyorsanız, gök kapılarından haberiniz yoktur. İnsan-ı kâmillerin sözleriyle tâlim edip, göğe bakmayı öğrenmek gerek önce.

Gök kapılarının kapandığı kullardan olabileceğinizi düşündünüz mü hiç? Tereddüt edip titrediniz mi? Veya gök kapılarının açılacağından kalp ve imanınızla emin olmanın huzurunu yaşadınız mı? Gök kapılarının size kapalı olduğunu hissediyorsanız dünya kokuyorsunuz demektir.

Ruhunuzu kıvrandıran bu tereddüt karşısında, gök kapılarından girebilmenin ilâhî tâlimini her seher vaktine kadar yapmalısınız. Gök kapıları niçin bana kapalı, kalbime bir nebzecik de olsa nurdan bir cezbe doğmuyor diye kendinizle yüzleştiğinizde ateş basıyorsa içinizi ümitsiz değilsiniz.                                                                                                             

GÖK KAPILARINA YOLCULUK RÜYALARI GÖRÜN

Gök kapıları rahmet kapılarıdır. Gök kapılarına yolculuk rüyaları görmek gerek. Bu rüyaya niyet etmeyenler bahtsızdır. Gök kapıları yüzüne kapanan bahtsız kullardan olmayın.

Sadede geleyim; size değil, kendime söylüyorum bunları. Siz zamirinden kasıt benim. Kendimle konuştum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Doğan İLBEY Arşivi