M.Fatih ERDOĞAN

M.Fatih ERDOĞAN

‘GÖKTE YAPILIP YERE İNDİRİLEN ŞEHİR’

Amerika Başkanı Donald Trump; ‘Bundan sonra İsrail’in Başkenti Kudüs’tür. Büyük Elçiliğimizi Kudüs’e taşıyacağız’ der demez dünyanın gözü kulağı Kudüs’e çevrildi. Doğal olarak Ülkemizde de gündem Kudüs oldu.

Hafta sonu akşamı ailecek evde haberleri izliyoruz. Her zaman olduğu gibi Devlet Büyüklerimiz bir biri ardı sıra ekrana çıkarak Kudüs’le ilgili görüş belirtiyorlar. Cumhurbaşkanımız Trump’a sesleniyor; ‘Ey Trump, senin böyle bir yetkin var mı? Emlak mı alıp satıyorsun? İslam dünyasının Kudüs konusundaki hassasiyeti bilindiği halde alınan bu karar bölgede zaten sürekli örselenen barışa, huzura, güvenliğe yönelik bir kışkırtmadır. İsrail işgalci bir devlettir. İsrail bir terör devletidir. Bu kararı tanımayacağız.

‘Söz gümüşse sukut altındır’ diye bir atasözümüz olsa bile Kudüs konusunda büyüğümüzün bağırıp çağırması inanın hoşumuza gidiyor. Ardından Sayın Devlet Bahçeli’nin ağır sözlerini çocuklarla birlikte ayakta alkışlıyoruz.

 

Televizyonun sesini biraz kısarak; “Ey her istediğimi yaparım diyen kovboy bozuntusu, Kudüs konusunda da, Suriye konusunda da, Zarrab üzerinden yürüttüğün davada da istediğini yapamayacaksın. Gücün; ‘eceli gelen it misali Kudüs’ün duvarlarını pislemekten’ öteye yetmeyecek. Allah cezanı verecek” diyerek okkalı bir alkışta ben aldım ev halkından.  

Kendimizi kaptırmış giderken kızımın; ‘Baba Kudüs’ü gördün mü sen?’ sorusuyla kendime geldim. Utandım, biraz soluklandım, kısık bir sesle ‘görmedim kızım’ dedim. Kudüs’ü görmemek utanılacak bir şey mi? Bu bölgede yaşayacaksın, üstelik Müslüman’ım diyeceksin, Kudüs’ü görmeyeceksin. Bence evet.

2003 Yılında Maraş’taki eğitim camiasıyla Suriye’ye üç gece, iki gündüz süren bir gezi düzenlemiş bu sayede Suriye’yi görme imkânım olmuştu. O zaman keşke Kudüs’e geçip o mübarek beldeyi de görebilseydim diye daldığım uykudan küçük oğlumun; ‘Babacığım Kudüs bizim için çok mu önemli? Niçin Amerika ve İsrail ile ilişkilerimizin bozulması pahasına Filistin’in yanında yer alıyoruz?’ sorusuyla toparlandım ve Kudüs hakkında bildiklerimi anlatmaya başladım. Hoş bildiğim çok bir şey de olmamasına rağmen:  

—Canım oğlum, Filistinliler Müslüman, din kardeşlerimiz bizim. Elbette gâvurlara karşı din kardeşlerimizin/Müslümanların yanında yer alacağız. Bizim için Maraş neyse, Şam neyse Kudüs’te odur. Bu ecdat yadigârı topraklar buram buram Osmanlı kokar.

—Üstelik Müslümanların ilk kıblesidir Kudüs. İsrâ ve Miraç olayları Kudüs’te yaşanmıştır. Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.) in Mekke’deki Mescid-i Haramdan Kudüs’teki Mescid-i Aksaya götürülmesi olayına ‘İsra’ denir. Hz. Peygamberin ‘İsrâ’ olayının ardından Sema’ya yükselişi ve Allah’ın yüce katına kabul edilişine de Miraç denilmektedir.

—Ünlü şairimiz Sezai Karakoç; ‘Gökte yapılıp yere indirilen şehir’ der Kudüs için. Bu söylemiyle Peygamber Efendimizin yaşadığı Miraç hadisesini hatırlatmak ister okurlarına…

Kudüs, üç dinin mensupları için kutsal beldedir. Hz. İsa'nın doğduğu ve çarmıha gerildiği yerdir. Bu sebeple Hıristiyanların en kutsal beldesidir.

Yahudilerin kutsal kitabı Tevrat’ta Kudüs’ten; ‘vaat edilmiş kutsal topraklar’ olarak söz edilir. Beytülmakdis de denilen, Süleyman Tapınağı’nın Kudüs’te olduğuna inanılır.

Toparlayacak ve özetleyecek olursam, ‘Eski Kudüs, birçok dini önem taşıyan noktalara sahiptir. Bunların arasında Tapınak Dağı, Ağlama Duvarı, Kutsal Mezar Kilisesi, Kubbet-us-Sahra ve Mescid-i Aksa vardır. Günümüzde İsrail- Filistin çatışmasının en önemli sorunu Kudüs olarak ön plana çıkmaktadır.

Günümüzde İsrail’in temel kanunları, Kudüs’ü İsrail’in ‘bölünmez başkenti’ olarak kabul eder. Bu kanun diğer ülkeler tarafından resmi olarak tanınmamaktadır. Uluslararası otoriteler bu son işgali kabul etmeyip, Doğu Kudüs’ü İsrail işgali altında olan Filistin sınırı olarak tanımlar. Bu nedenle Kudüs’te hiçbir elçilik yer almaz.

16. yüzyıldan İngilizlerin şehre girdiği 11 Aralık 1917'ye kadar Osmanlı hâkimiyeti sürer Kudüs’te. Üç dinin mensupları özgürce ve kardeşçe yaşarlar dinlerini. O günler tekrar yaşanır mı derseniz, cevabım: Bu Milletin evlatlarını ‘Yeniden Fetih Ruhuyla büyütürseniz niçin yaşanmasın ki’ olacaktır. Cenabı Hak göstersin o günleri bizlere inşallah…
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
M.Fatih ERDOĞAN Arşivi