Görmek İstemediğimiz Güzelliklerimiz

Kahramanmaraş muhafazakar bir toplum gibi görülse bile aslında hiç de öyle değildir.

Her ilçemizin hatta her köyümüzün kendine has özellikleri, güzellikleri vardır. Kahramanmaraş’ın her hangi bir yerinden başka kentlere giden insanlarda doğup büyüdüğü memleketlerin yerel örf ve adetlerini de şimdiki yaşadıkları şehirlerde de birebir sürdürmenin gayreti içindedirler.

Geçtiğimiz hafta Antalya’ya yaptığım küçük seyahatte 2011 seçimlerinde MHP’den milletvekili Adayı olan Necati Karatuluk beyin bir akşam misafiri oldum Manavgat’ta.

Kış aylarında 90 bin civarında bir nüfusu barındıran bu güzel ilçe yaz aylarında 800 bin nüfusa ulaşıyormuş.

Sevgili Necati bey, bölgede ne kadar Kahramanmaraşlı var ise bir araya getirmenin derdi içinde. Güzel bir lobicilik yapıyorlar. Kahramanmaraşlının bölgede hatırı sayılıyor, itibarı var. Bunları görünce mutlu oldum.

Buradan Necati bey ve dostlarına kucak dolusu selam gönderirken ilk fırsatta Derneklerinin açılışı içinde geleceğimi hatırlatmak istiyorum.

**

BİR DOSTU YOLCU ETTİK

Kahramanmaraş vefalıdır. Kendine hizmet eden hiçbir bürokratı unutmaz. İşte bu unutulmayacak bürokratlardan biri de bu güzel şehirde 7 yıl Defterdarlık yapan Osman Koçaş’tır.

Sevgili Defterdar, bu şehrin insanı ile öyle güzel diyalog kurdu ki, ardında onlarca dost bırakarak bizden ayrıldı.

Bir gazeteci olarak olduğum kadar bir birey olarak da seçici bir kişiliğim vardır. Bütün insanlarla iletişim kurar, konuşurum ancak dost dediğim insanların sayısı da oldukça azdır.

Son yıllarda dost diyebildiğim, her konuyu konuştuğum, bürokrat kimliğinden ziyade sade vatandaş olarak görüşleri, düşünceleri benim için bir değer ifade eden ve sohbetlerinden keyif aldığım adam gibi adam olan Sayın Osman Koçaş’ı uğurladık.

Cenazemizde, düğünümüzde, hastalığımızda her zaman sıcak yakınlığını hissettiğim bu değerli bürokrat, bana yabancı olmayan Karabük iline gitti.

Karabük’e kız verdiğimiz için kimi zaman düğünlere, kimi zamanda cenazeler sebebiyle yılda bir iki defa da olsa gittiğimiz bu güzel kentin insanları da sıcakkanlı ve dost canlısıdırlar. Umarım Defterdarımız Kahramanmaraş’ta ki başarılarını orada da devam ettirir.

Bu duygular içinde aziz dostumuza bundan sonraki yaşamında sağlıklı ve uzun ömürler dileriz.

Güle güle sayın Koçaş…

Sizi hiç unutmayacağız!

**

BİR USTAYLA TANIŞMAK

Güngör Uras, Milliyet gazetesinde ekonomi yazarı. Çocukluğumdan beri neredeyse adını duyduğum bu duayen Şekerbank’ın kuruluş yıl dönümü nedeniyle Kahramanmaraş’taydı.

Ticaret ve Sanayi Odasında otururken selam verip yanımıza geldi. Sizler gazetecisiniz hani burada mahalli gazete deyiverince doğrusu hepimizin de morali bozuldu.

Kahramanmaraş’ta renkli bayide satılan iki gazete var, onlar bile bu tip önemli toplantılırda kentin tanıtımı adına buralara 8-10 gazete bırakmaktan imtina ediyorlar..

Neyse ben Sayın Uras’ı Şekerbankın üst yöneticilerinden biri olarak tahmin ettim..bir iki konuyu gündeme getirince arkadaşlarımız uyardılar.

Bende o zaman fark ettim.

Bu arada iyi de sohbet ettik.

Bizi dinledi, tecrübelerini anlattı, Anadolu’dan kesitler verdi. Doğrusu böyle bir ustayı bile tanımamamın benim için ne ayıp olduğunu hissettim ve kendi kendime kızdım…

**

DURMUŞ KÜÇÜK VE ELBİSTAN

Elbistan’a gittiğimde hemen aradığım birkaç önemli dostumdan bir tanesi şüphesiz meslektaşım Ahmet Göçer’dir.

Sayın Küçük ile gün öncesinden yaptığımız telefon görüşmesi sonucu Elbistandaydık.

Yol arkadaşım Yener Atlı. 8 yıl önce yine benimle bir kuzey seyahati yapmıştı Yener.

Sayın Göçer ile Pınarbaşı’na yemeğe gittik. Biraz sonra Belediye Başkanı Durmuş Küçük’de geldi. Sohbet ediyoruz. Kıyafetinden Elbistanlı olmadığını anladığımız bir bayan geldi ve Sayın Başkan’a teşekkür ederek şunları söyledi.

“Ben Artvinliyim, Bursa’da yaşıyorum. Ancak Elbistan’ın geliniyim. Öğretmenim. Eskiden buraya gelmek istemezdim. Elbistan’a o kadar güzel hizmet etmişsiniz ki, bir haftadır buradayım ve bir süre daha kalacağım. Tertemiz, pırıl pırıl size teşekkür ediyorum” dedi.

Tabii hepimiz mutlu olduk bu sözlere.

Yener ile Elbistan’a girerken, Yener ya abi 8 yılda Elbistan nasıl değişmiş diyerek bana hayretini ifade etti.

Pınarbaşı mesire alanı ise gerçekten görülmeye değer. Ceyhan ırmağının her iki yakasına da mesire yeri yapılıyor. Birkaç yıla kadar şehir merkezine kadar gelir diye düşünüyorum.

Sayın Göçer ve Belediye Başkanı ile bir çok konuyu konuştuk. Elbistan büyüyor, Kahramanmaraş büyüyor.

Dostlara da ayrıca teşekkür ediyoruz…

**

BAKİ KALAN BU KUBBEDE HOŞ BİR SADA’DIR

Kısmetse sizler bu yazıyı okurken ben biraz uzaklarda olacağım. Gittiğim yere Kahramanmaraş’tan selam götüreceğim.

Oradaki Kahramanmaraşlıların ve kardeş ülkemizin yaşayanlarının da selamlarını size getireceğim.

Bu kardeş ülke bizim yavru vatanımızdır.

Dostlardan dua istiyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet TAŞ Arşivi